Cafer ZENGİN

'HAYDİ BİSMİLLAH' ÜZERİNE

Cafer ZENGİN

Neden anlamak istenmiyor?

Ya da her seçim neden aynı tantana gündeme getiriliyor?

Burada ne amaçlanıyor?

Ya da dini siyasete acımazsızca alet etmek etik mi?

Bu işin doğrusu nedir? deyip de adına Diyanet denen kurum neden 2 çift laf etmiyor, toplumu aydınlatmıyor!

Sakıza, bakışa, oturuşa, kalkışa, öpüşmeye kadar eften püften her şeye fikir beyan eden Diyanet, “Kardeşlerim, dinimizi siyasete alet etmeyelim” demiyor ya da diyemiyor?

O  zaman biz meseleyi anlatalım, vatandaşımız anlasın en basitinden.

Lafı kıvırmanın, siyasi rant elde etmek için lafı dolandırmanın anlamı yok…

Çünkü bu ülke kanunlarla yönetiliyor.

İşine geldiği gibi kanunu sahiplenip, işine geldiği gibi kanuna rest çekilmemeli.

Yani bu ülkede işine gelince savcı, işine gelince hakim olunmamalı?

Bana göre, gelinen noktada “Besmele" konusundaki kıvırmaların asıl nedenini sorgulayabilen halk, demokrasiye erişimini tamamlamıştır...

Erişimini tamamlayan halkı yanıltmak zaten mümkün değildir ama asıl şikâyet nedenini saptırmak, işi yokuşa sürmek, sizce dürüstlük mü?

Hadi, Diyanet sustu, peki “Dini her sıkışmada siyasete neden alet ediyorsunuz?” diye soracak bir özgür din alimi ya da başka bağımsız dini kurumda mı yok?

Dürüst olun Allah aşkına…

Karşı çıkılan durum,  ortak değerlerin, insanların kutsallarının, kanun tanınmadan siyasete dahil edilmemesidir.

Yoksa MHP, CHP, HDP, DSP, BBP’nin günahı ne?

Bu partiler neden bu tür reklamlar yapmıyorlar?

Bu işin tek uyanığı AKP mi?

Yani bir kez daha söyleyelim, bayrak, din v.b. konular birleştirici olmalı, siyasete alet edilmemeli.

Bu konuya herkes, her parti ayırt etmeden dikkat etmeli.

 

Çünkü bu değerler kimsenin tekelinde değil.

Yoksa her parti bu terimleri kullanmasını bilir.

Ne olur böyle olunda da ortam, din pazarına dönüşür…

Ne türer böyle ortamlarda; din tüccarları.

O nedenle herkes dikkat etmeli ve konuya bel altından değil, buradan bakmalı.

Hem  ne diyor ilgili Yüksek Seçim Kurulu (YSK) maddesi; “Türk bayrağı ve dini simgelerin, Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanun'un 58 ve Siyasi Partiler Kanunu'nun 87. maddesindeki hükümlere aykırı.

Yani Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanun'un 58. maddesi, "Propaganda için kullanılan el ilanları ve diğer her türlü matbuat üzerinde Türk bayrağı ve dini ibareler bulundurulması yasaktır" hükmünü içeriyor.

 "Dini ve dince kutsal sayılan şeyleri istismar yasağı"nı düzenleyen Siyasi Partiler Kanunu'nun 87. maddesi ise anlamak istemeyenler için şöyle: "Siyasi partiler, devletin sosyal veya ekonomik veya siyasi veya hukuki temel düzenini, kısmen de olsa dini esas ve inançlara uydurmak amacıyla veya siyasi amaçla veya siyasi menfaat temin ve tesis eylemek maksadıyla dini veya dini hissiyatı veya dince mukaddes tanınan şeyleri alet ederek her ne suretle olursa olsun propaganda yapamaz, istismar edemez veya kötüye kullanamazlar."

Şimdi anlaşıldı mı?

Kimin, neyi, neden yasakladığı?

Bu nedenle Uğru Mumcu’nun dediği gibi “Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlar” sözü başta olmak üzere, “Bilip bilmeden atıp tutanlar” , “Konuyu saptırıp, kanunun uygulanmasını isteyenleri, dine karşıymış gibi göstermeye çalışanlar”

Allah aşkına önce vicdan, vicdan ve vicdan…

Haydi, uzun lafın kısasında hep birlikte Bismillah diyelim, yeniden samimiyetle işlerimize başlayalım.

İşimize geldiği gibi meseleyi birbirine bağlamayalım…

Yazarın Diğer Yazıları