Ahmet ZORLU

ZOR GÜNLER..

Ahmet ZORLU

Ben anlamam arkadaş.
Günümüzde, dürüstlük, ahlak, erdem gibi kavramlar pek para etmiyor.
Basacaksın ne kadar kutsal varsa üzerlerine.
Tırmanacaksın, tırmanabildiğin kadar, bulunduğunun kulenin zirvesine.
Geçmişte ne olduğun, ne herzeler yediğin, ne dümenler çevirdiğin, neleri paraya ve ranta çevirdiğin hiç kimsenin umurunda değildir.
Yeter ki, torna tezgahından geçmişçesine yuvarlak ol..
Ve dediğim gibi, her türlü kutsalı, değeri ayaklarının altına alıp yüksel, yükselebildiğin kadar..

Devir, ‘Zübük’lük devri.

Devir,  her türlü ahlaksızlığın ‘erdem’ olarak sunulduğu,  dinbazlar ile hilebazların el ele milleti soyduğu bir devir.

Bakara Suresi 275. Ayet, ticarette faizi kesinlikle yasaklamış, faiz alanların kaçınılmaz olarak Cehenneme gideceklerini anlatmaktadır.

Ama Diyanet Kurumu, faiz uygulamasına ‘Fetva’ yayımlayarak cevaz vermekte, verebilmektedir.

Tamam günümüzde,  enflasyon ve paranın değer yitirdiği dönemde, kurumlar alacaklarının değerini korumak için ticarette ve bankacılıkta faiz uygulamaktadır.

Ama siz bunu, ‘Toki alacaklarında kamu bankalarının faiz uygulaması caizdir’e çevirirseniz, yüzünüzdeki maske düşer.

Sessiz kalın bari.

Nasıl ki, hırsızlık, nasıl ki kamuda rüşvet gibi konularda sesiniz çıkmıyor,  ama sol elle yemek yemenin günah olduğuna, üvey babanın üvey kızı ile evlenebileceğine hükmediyor, 9 yaşındaki kız çocuklarının gelinlikle kefenlenmesine sessiz kalıyorsanız mesela.

Nasıl ki, Diyanet Vakfı’nın alacaklarında faiz uguluyorsanız, bunda da sessiz kalın be mübarekler.

Zira günümüzde ‘Dindar’ insanlar hor görülüp küçümsenirken, Samimi Müslümanlarla alay edilirken, Yüce Kitabı basamak gibi kullananlar taltif edilmektedir.

Yüce Dinimiz ‘İsraf’ı haram kılmıştır.

Ama, budanan Fetö yapılanması hala lüksten, görkemden, şaşaadan bir milim geri adım atmamıştır.

Türkiye’de yerin altına inen bu ihanet çetesinin yerini ise yeni yapılan almıştır.

İsmailağa Cemaati, Menzil yapılanması ve daha onlarca tarikat, cemaat, tekke, zaviye.

Sayın Cumhurbaşkanı’nın bile ‘Oy aşkına’ kapısını çaldığı Saray Yavrusu fitne yuvaları.

Sakallı, cübbeli, sarıklı Cehalet Zebanileri..

Kimi çıkmış, ‘Üniversiteler akrep yuvasıdır’ diyor, çocuklarımızın eğitimine karşı çıkıyor.

Kimisi çıkıp, Yüce Yaradan ile Deprem Pazarlığı yaptığını söylüyor.

Kimisi çıkıp,  Challanger uzay aracının vidalarını kendilerinin gevşettikleri, aracın bu yüzden düştüğünü söylüyor.

Tarikat yapılarında onlarca çocuk, tacize tecavüze uğruyor, maalesef kamunun, yargının yaptığı bu haberlere yayın yasağı getirmek.

Devletin eğitimi, sağlığı bu yapıların eline teslim edildi.

Eskiden Türk Silahlı Kuvvetlerinde hüküm süren tek tarikat vardı, adı ‘Medeniyet Tarikatı..’

Ama şimdi komutanlık kademesine getirilen isimler söz konusu olunca aklımıza gelen ilk soru, “Hangi Cemaatten acaba?”  oluyor.

Yargıda, Yüksek Yargıda, Sağlık Bakanlığı’nda, Devletin emniyet ve asayiş hizmetlerinde görevlendirilen yöneticilere şüpheyle bakar hale getirildik.

Her bir tarikat ‘Holding’ haline geldi.

AKP’li belediyelerin tüm ihaleleri, tüm kaynakları Vakıf Maskeli bu ihanet yapılarına akıyor.

5-6 yaşındaki çocuklara, kocasının ayaklarını nasıl yıkaması gerektiği, ölünün nasıl kefenlenmesi gerektiği, kıçına nasıl pamuk sokulacağı   ders olarak anlatılıyor.

İlkokulun yerini ‘Sübyan Mektepleri’ aldı,

Cumhuriyet Düşmanı, Demokrasiden ödü kopan bu ihanet yapıları, ellerine düşürdükleri minicik beyinleri o kadar zehirliyorlar ki, bu yavrular evlerinde annelerine, babalarına karşı çıkabiliyor, ‘Cehenneme gideceksiniz’ diye uyarılarda bulunuyorlar.

Bu ihanet yapılarının gerçek yüzünü görmek istiyorsanız,  yargıya taşınmış çapraz ilişkilerin irdelendiği ‘Şehvetiye Tarikatı’ Kitabını okumanızı ve ülkece ne büyük felakete gittiğimizi görmenizi şiddetle tavsiye ederim.

Bunların tek besin kaynağı cehalettir.

Cehaleti hayatımızın her alanına yerleştiriyor, kurumsallaştırıyorlar.

Bilimi öcü olarak sunuyorlar.

Yani Sevgili Dostlar, İslam Dini Hoşgörü Dinidir.

İslam Dini, Yüksek Ahlak Dinidir.

İslam Dini, Yüce Yaradan’a şirk koşulamayacağını, Peygamber Efendimizi son Peygamber olarak kayıt altına almış Yüce bir kitaba sahiptir.

O zaman sorarım size, “Cenabı Allah’ın büyük vasıflarını üzerinde taşıyan” olarak nitelendirilen bir devlet yöneticisi için bu nitelendirmeyi yapan densiz ile ilgili Diyanetten tek kelime duydunuz mu?

Kur-an’ı Kerim’in ayetleri ile ‘Bakara-Makara’ diye alay eden densiz şu anda Türkiye’yi nasıl Büyükelçi olarak temsil edebilir?

“Peygamber Efendimiz bile  savaş sonrası kibirlenmiştir, bizde ise kibir yoktur” diyen, dönemin İçişleri Bakanı şimdi nerede.

Uyanın artık.

Şeyh Efendi diye kapısını çaldığınız,  eteğini öptüğünüz bu insanlar birer Cehalet Abidesidir.

Yani bunların banka soyguncusundan farkı yoktur.

Banka soymaya gidenler yüzlerine maske takarlar, tanınmasınlar diye.

Bunlar ise sakal, şalvar, cübbe ve sarık ile soyuyorlar sizi..

Hala anlamadınız mı..

Yazarın Diğer Yazıları