Ahmet ZORLU

UZAK DURUN İNANCIMIZDAN

Ahmet ZORLU

İçerisinde nokta kadar Allah Korkusu, Kutsal Kitaba inanç, onur, ahlak ve hepsinden önemlisi kendisine saygısı olan birinin yaşananlara dayanma gücünü ortadan kaldırdınız.
Kutsal Kitabı evirip çevirip, kendinize göre tersyüz ettiniz. 
Artık kitapta yazan değil, ne idüğü belirsiz seciyesiz insanların ağzından çıkan seviyesiz sözler, samimi inanan herkese "Ne oluyor" dedirtmeye başladı.
Adamların sesi o kadar gür çıkar oldu ki, hayatını ilim peşinde koşarak harcamış samimi dindar, araştıran, inceleyen insanlar, "Ama" bile diyemiyor artık.
İlahiyat Fakültesi Dekanı olmuş ama adam olamamış biri çıkıp, "Eşinizle cima halindeyken tarikat şeyhlerini düşünürseniz doğacak çocuk ahlaklı olur" diyebilecek kadar ahlak yoksunu olabiliyor. 
Seviyesiz, edep ve haya dışı konular din ambalajına sarılarak, müsekkin niyetine topluma yutturulmaya çalışılıyor.
Çay bardağını bile cinsellik ambalajına sarıp sarmaladınız.
Annemiz, kızkardeşimize dil uzattınız.
Bir yandan da, eğitim için size emanet edilen kız çocuklarını, oğlan çocuklarını pis zevkleriniz için kullanmaya kalktınız.
İslam adına ne varsa istismar ettiniz.
Kurulan sözde tarikatlar, 80'lı yılların pazarlama şirketleri gibi din pazarlamaya hız verdi.
Kalbinden fesat ve riya fışkıran bazı modeller önce sakal uzattı, sonra kalabalığın içerisinde bol "İnşallah, Maşallah, Elhamdulillah, Çok Şükür, hikmetinden sual olunmaz, tövbe tövbe" gibi terimleri yüksek sesle çevreye duyurarak nakde çevirmenin telaşına düştü.
Aceleci davranıp, Pensilvanya'ya biat eden, hatta gidip Fatullah Gülen'in önünde diz çöküp "Emret hocam" diye yaltaklanan bazı tipler ise bu günlerde korkudan kaçacak delik arıyor. Bir bölümü ise basamakları üçer beşer tırmanmaya devam ediyor.
Hepsinin ortak çabası, "Pensilvanya'ya gittiğim ortaya çıkarsa ne mazeret uydurayım" noktasına geldi.
Sayın Cumhurbaşkanını bile isyan ettirdi, örümcek ağlı kafalarınızda ürettiğiniz ve din olarak pazarladıklarınız.
Hiç kimse kusura bakmasın.
Bu gün yüce dinimize en büyük zararı, ortalıkta cirit atan iktidar destekli şeyh, molla görünümlü tipler veriyor.
Bunların hiç birinin amacı İslama hizmet değildir.
Ayarladıkları zavallı sade müslümanların parasını iç etmektir.
Unutmayın Işık Tarikatı diye oraya çıkan oluşum İhlas Finansla sizi sömürdü, kendileri sülalece semirdi.
Fetullah Gülen denen ahlaksızı, devletten aldığınız maaşların bir bölümünü himmet olarak vererek semirttiniz, büyüttünüz.
Sonra namluyu güzel ülkemin halkına çevirdi.
Aynı kepazeliği Menzilde yapılananlar sergiliyor, devletin içine kademe kademe yerleşiyorlar.
Adına cübbeli denen zevzek, her gün din adına gericilik ve yobazlık pazarlıyor.
Ey sade Müslüman Kardeşim..
Yeri göğü yaratan Yüce Allah bile, kendi adına hüküm verme yetkisini kimseye, hatta peygamberlerine bile vermemiştir.
Zira Allah’ın emirnamesi de Kur’an-ı Kerim’dir.
Son elçisi ve Kur-an’ı tebliğ etmekle yükümlü kıldığı kişi de Son Peygamber Hz. Muhammed Mustafa’dır.
Onun dışında, kim ki kendini şeyh, halife, Mesih gibi lanse ederek size din pazarlamaya çalışıyor, biliniz ki, meczuptur, sahtekardır.
Müslümanın Rehberi Kur-an’dır, sonradan uydurulmayan Sünettir.
Onun ötesine geçip, sözde dergahlarda el etek öpüp öte dünya için torpil aramak, Allah’a, Kur-an’a  şirktir.
Size şah damarınızdan daha yakın olan Yüce Yaradan’a ulaşmak için boşu boşuna bu sahtekar takımından medet umup, inancınızı lekelemeyin.
Görmüyor musunuz, sizin saf inançlarınızı satarak kurdukları imparatorlukları..
Görmüyor musunuz, bu örümcek kafalı insanlar yüzünden bilimde, kültürde , sanatta, üretimde, teknolojide, huzurda nasıl gerilerde kaldığımızı.
Bunların bir tek sermayesi vardır, sakal, şalvar, cübbe, sarık..
Bir de kadınları insan sınıfından çıkarıp, şeytanla özdeşleştirerek sizlere korku vermek.
Yastığın, yorganın, çay bardağının bile tahrik malzemesi yapıldığı bu korku imparatorluğunun sözcülerinin kafalarında parçalayın o çay bardaklarını.
İnanın korku satan bu din bezirganlarının hiç biri ama hiç biri, kendini gösterdiği gibi ermiş, gaipi gören birileri değildir.
Bunların ermişliği, Müslüm Gündüz’ün bilgeliği kadardır.
Atatürk’ün, bu din tüccarlarını bu toprakların üzerinden temizleyerek bu millete ne kadar büyük bir hizmet verdiğini şimdi daha iyi anlıyoruz.
Ve iktidar partisi başta olmak üzere, tüm siyasal yapıları bu din bezirganlarına itibar etmemeleri konusunda bir kez daha uyarıyorum.
Zira bu millet, bu insanlardan ‘Yeter artık’ noktasına gelmiştir.

Özellikle Diyanet İşleri Başkanlığının, devlet kurumlarının tepesindeki siyasetçilerin ‘Rüz-u Mahşer’ ya da ‘Yarın öbür dünyada sorumlu olmayacak sırat köprüsünü uçarak geçeceksiniz. Yeter ki oyunuzu bize verin’ söylemlerini duymazlıktan gelmesi ise Dinimize, Dindarımıza  yapılan en büyük zulümdür.

Baksanıza, görevi din adamları yetiştirmek olan İmam Hatip Liseleri artık Deist yetiştirir hale geldi.

Bu hızla giderseniz, içinde kültür olmayan, inanç olmayan, sözde Kanaat Önderi saydığınız bazılarını okullara sokarak getireceğiniz eğitim anlayışı ile yakında diğer eğitim kurumları da Ateist yetiştirmeye başlayacak.

Yazarın Diğer Yazıları