Ahmet ZORLU

OLACAK..

Ahmet ZORLU

İktidar yalakası Cem Küçük, “Erdoğan karşıtı biri seçilirse hepimiz yargılanırız, seri tutuklamalar başlar..” diye buyurmuşlar.

Hatta daha ileri gidip, “Bir Avrupa Ülkesine yerleşsek bile, Fetöcüleri iade etmeyen ülkeler, bizi hemen iade eder” diye de devam etmişler..

Aferin zeki çocukmuş.

Yediği haltları biliyor.

Yaşayacaklarını, başına gelecekleri şimdiden tahmin ediyor.

Bunun karşılığında yaşaması kaçınılmaz olanlarının da farkında.

Farkında olmadığı şey, ‘hırsızlar çalarken değil, bölüşürken birbirine düşerler’ ilkesi.

Sen insanları, toplum katmanlarını Televizyon Ekranlarında kurduğun mahkemelerde yargılayacak, suçsuz insanları itibarsızlaştıracak, sağa-sola saldıracak, akşam programında hedef tahtasına koyduğun onurlu insanlar ertesi sabahın ilk saatlerinde gözaltına alınacak, haklarındaki iddianameleri adeta sen hazırlayacaksın. İnsanların özgürlüğüne pranga vurulmasını sağlayacaksın. İnsanların, hayali suçlamalarla yıllarca cezaevlerinde sürünmelerine zemin hazırlayacaksın.

Elbette bunun bir cezası ve yaptırımı olacak.

Ya da, yönettiğin ülkeyi veya kenti ‘Babanın çiftliği’ gibi yöneteceksin.

Yandaşa,  kamunun imkanlarını peşkeş çekeceksin. Pastayı yandaşla bölüşüp bir güzel mideye indireceksin, evlat, yeğen, bacanak, baldız demeden yönettiğin değeri onların ayaklarının altına paspas edeceksin, sonra da hesap vermeden köşene çekileceksin, öyle mi?

Bu gün kentlerin en değerli alanları, türedi zenginlerin elindeyse, belediyeleri yıllardır yönetenler ile bu türedi zenginlerin ilişkileri, paylaştıkları rantlar gündeme gelmeyecek mi sanıyorsun?

Güneş Enerjisi Lisanslarından başlayın,  HES’lerin nasıl ve kimler arasında pay edildiğine kadar.

İmar uygulamalarından başlayın, kimlerin nasıl arsa ve konut zengini olduğuna kadar..

Kamu kadrolarından başlayın, kimlerin hak etmedikleri noktalara yönetici yapıldığına kadar.

Her şeyin çetelesi tutuluyor.

Bakmayın, bu gün bunları gündeme getirecek kurumların üzerindeki korku örtüsünün kalınlığına.

Günü, yeri ve zamanı geldiğinde, 17 Aralık 2014 öncesi ve sonrası gün gün ele alınacak,  söndürülen ocaklar, ölen ve öldürülen insanlar, özgürlüğü elinden alınarak zindanlara atılan onurlu yöneticiler, bilim adamları, üniversite hocaları, komutanlar tek tek, kendilerine yapılanların hesabını soracaktır, sorması da doğaldır.

İşte Cem Küçük gibi tetikçilerin korkusu, endişesi de bundandır.

Artık sahneden çekilecekleri günün yakınlığının farkında oldukları içindir ki, yaşayacaklarını dillendirmeye başlamışlardır.

Daha önce de çeşitli vesilelerle yazılarımda dikkat çekmiştim, ‘Hesap Günü’ne.

Kim ki, yönettiği kurumu, kullandığı kalemi, görev yaptığı partideki sorumluluğunu, millet ve toplum yararı yerine, kendi çıkarı için kullandı ise, bunun bir hesabı olacak, olmalıdır.

Pırıl Pırıl Üniversite mezunu idealist yurtsever gençler iş için gece gündüz kapı kapı gezerken, vatanından umudunu kesip Avrupa Ülkesinde kendine gelecek hayal ederken, bir çok kurumun tepesine paraşütle indirilen tosuncukların çetelesinin tutulmadığını mı sanıyorsunuz?

En tepeden en tabana kadar, kirlenmiş insanları bu toplum tek tek biliyor.

Ve yurtdışındaki vergi cennetlerine çuvallarla götürülen dolarların da herkes farkında.

Binbir iftira ile masum insanların geleceklerini karartanları da hepimiz tanıyoruz.

Ellerinden yetkileri alınan, talimatla hüküm vermek zorunda bırakılan Adalet Mensupları, o günün gelmesini bekliyorlar.

Ve bu toplum, çürümenin Adaletin Ayarları ile oynayan iktidar mensuplarının yargıyı dizayn etmesi ile başladığını biliyor ve görüyorlar.

O nedenle işe Adalet Mekanizmasının bağımsızlığı ve özgürlüğü ile başlanacak.

Siz sanıyor musunuz, hızlandırılmış sınavla hakim savcı yapılan eski il ve ilçe yöneticilerinizi kimse bilmiyor, isimleri hatırlanmıyor.

Yani bu Millet, bu toplum yaşanan adaletsizliği, adaleti yeniden tesis ederek yıkacaktır.

Hakim huzuruna çıkanların partisine, partideki görevine değil, yaptığı hırsızlığa, bulaştığı yolsuzluğa bakılacaktır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk ve Silah Arkadaşları bile bu kutsal vatan topraklarının Türk Milletine ait olduğu gerçeğini hiçbir zaman göz ardı etmemişler, ülke için millet için çalışmışlardır.

Ama bu gün, kendisini Türkiye sanan ve “İngiltere, Fransa, Almanya ile Şahsım” diyebilecek kadar, kendisini ülkenin sahibi gören bir güruh vardır ve onların da bu millete verecekleri bir hesap bulunmaktadır.

Genelde Cem Küçük’ler, yerelde satılık kalemlerin korkusu, endişesi bundandır.

Yazarın Diğer Yazıları