Türkiye'yi bekleyen gizli tehdit
Kayserili finans profesörü Derviş Boztosun, yaptığı açıklamada Türkiye'nin dışa bağımlılığının ülkenin egemenliğini tehdit ettiğini belirtti. Detaylar Kayseri Olay'ın Kayseri haber bülteninde…
Kayserili Finans Profesörü Derviş Boztosun, yaptığı açıklamada Türkiye'nin dışa bağımlılığının ülkenin egemenliğini tehdit ettiğini belirtti. Profesör Boztosun, Türkiye'nin dışa bağımlılığının sadece sanayi ve teknoloji sektörüyle sınırlı kalmayıp, tarım ve gıda gibi temel ihtiyaçların karşılandığı sektörlere de sıçradığını ifade etti.
Profesör Boztosun'a göre, bu durumun başlıca nedenleri arasında ithalata dayalı bir ekonomi, döviz gelirlerinin yetersizliği, düşük katma değerli ihracat ve enerji ithalatı yer alıyor. Profesör, yüksek faiz oranlı dış borçlanmanın ve küresel ekonomiye entegrasyonun da durumu daha da kötüleştirdiğini belirtti.
Kayserili Finans Profesörü Derviş Boztosun açıklamasında şu ifadelere yer verdi, "Değerli okurlar, Milli egemenliğin en önemli unsurlarından biri de ekonomik bağımsızlıktır.
Türkiye ekonomisinin dışa bağımlılığı sinsi bir düşman gibi egemenliğimizi tehdit ediyor;
Eskiden sadece sanayi ve teknoloji sektöründe dışa bağımlı olan ülkemiz, bugün tarım ve hayvancılık, gıda gibi temel ihtiyaçlarımızın karşılandığı sektörlerde de maalesef dışa bağımlı hale gelmiştir.
Peki, dışa bağımlılığının nedenleri nelerdir?
Şüphesiz ki bu nedenlerin başında, Türkiye ekonomisinin ithalata dayalı bir ekonomi olması geliyor, akabinde döviz gelirlerinin yetersizliği, yurt içi tasarruf oranın düşük olması, hızlı büyüme hedefleri ve büyümenin borçla finanse edilmesi, enerji ithalatı, sanayi yapısı gibi önemli faktörler de bu durumu tetikliyor. Dış borçlanmanın güven eksikliği nedeniyle yüksek faiz oranlarından yapılması ve düşük katma değerli ihracat gibi faktörlerde durumu daha vahim hale getiriyor.
Enerji ihtiyacının büyük ölçüde ithalatla karşılanması, sanayide ithal girdi kullanımı ve teknoloji üretimindeki yetersizlik bu bağımlılığı artırmaktadır. Ayrıca tarım ve gıda üretimindeki yetersizlik ve ithalata başvurulması, dövizle borçlanma ve küresel ekonomiye entegrasyon da dışa bağımlılığı derinleştiriyor. Bu durum, kur dalgalanmalarına karşı kırılganlığı artırmakta ve cari açık sorununu da büyütmektedir.
Buraya kadar, hastalığı teşhis ettiğimize göre, şimdi bu durum karşısında neler yapılabilir dilerseniz hep birlikte bir bakalım; Türkiye’nin dışa bağımlılığını azaltmak için; Enerji üretiminde yenilenebilir kaynaklara yönelinim enerji ithalatını azaltacaktır. Yerli sanayi üretimi ve teknolojik yatırımlar bilhassa bu konulardaki arge çalışmaları önceliklendirilmelidir. Tarım sektöründeki teşvikler arıtılmalı ve tarım ürünlerinde artış sağlanarak, ithalat bağımlılığı düşürülmelidir. Bu konu önümüzdeki küresel gıda krizi düşünüldüğünde çok elzemdir. Diğer bir tedbir, katma değerli ürün ihracatının teşviki olmalıdır. Dövizle borçlanma azaltılarak ekonomik kırılganlık önlenmelidir.
Ayrıca enflasyon ve faiz oranları kontrol altına alınarak, makroekonomik istikrar sağlanmalıdır. Bunların oluşturulması ve ekonomiye yansımaları elbette zaman alacaktır. Fakat, tüm bu önemli konular tabiri caizse, ülkemizin kronikleşip adeta egemenliğini çıkmaza sokan konular çözümlendiği vakit, gerçek anlamda Türkiye Yüzyılının taçlanacağını ve her birimize katma değerlerinin çok yüksek olacağını düşünüyorum.