Şükrü Boydak: 'Vakfın kapatılması yargısız infazdır'

Şükrü Boydak: 'Vakfın kapatılması yargısız infazdır'
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

Kayseri’de dün başlayan ve 67 kişinin yargılandığı FETÖ/PDY duruşması devam ediyor. 
2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen, ancak kalabalık nedeniyle konferans salonunda gerçekleştirilen duruşmada 10’una SEGBİS sistemi ile bağlanmak üzere 29 tutuklu sanık, 26 tutuksuz sanık, 13 yakalamalı sanık ve 9 müşteki yargılanacak. Müştekilerden biri aynı zamanda sanık olarak dinlenecek.
3 gün süreceği ifade edilen duruşma kapsamında dün yalnızca, Boydak Holding Yönetim Kurulu eski Başkanı Hacı Boydak ile Holding eski CEO’su Memduh Boydak’ın savunmaları alınabilmişti. Hacı Boydak ve Memduh Boydak kendilerine isnat edilen, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini düşürmeye teşebbüs, silahlı terör örgütü üyesi olma, terör örgütüne yöneticilik yapma, terörizmin finansmanının önlenmesi hakkındaki kanuna muhalefet suçu ve anayasayı ihlal suçlarını kabul etmediklerini, tahliye beraatlarının kabulünü istedi. Bunun yanı sıra, Hacı Boydak, ailesinin 60 yıldan bu yana edindiği servetlerden yaptıkları yardım ve bağışlardan dolayı tutuklu bulunduğunu dile getirdi. Memduh Boydak ise “Bugünden o günlere baktığımız zaman aldatıldığımızı görüyoruz. Ama o günkü şartlarda bunu fark edememiştik” dedi.
Bugünkü duruşmalarda ise sırası ile tutuklu yargılanan Holding Yönetim Kurulu eski yöneticilerinden Bekir Boydak, Şükrü Boydak, İlyas Boydak ve tutuksuz yargılanan Kayseri Sanayi Odası eski Başkanı ve holdingin TMSF’ye devrinden sonra yönetim kurulu başkanlığı görevini devralan Mustafa Boydak savunmalarını verdi.

Bekir Boydak: “Aile üyeleri dışında sanıklardan ikisini tanıyorum”
Bekir Boydak, 28 yıldan bu yana İstanbul’da yaşamasına rağmen, Kayseri’deki bir davadan dolayı yargılanmasına anlam veremediğini belirtti. Bunun yanı sıra, yargılanan 67 kişiden, aile bireyleri dışında sadece 2 kişiyi tanıdığını da sözlerine ekleyen Bekir Boydak, himmet yolu ile örgüte para aktardığı şeklindeki isnatları kabul etmediğini ifade etti.

Şükrü Boydak: “Vakfın kapatılması yargısız infazdır”
Boydak Holding Yönetim Kurulu eski Başkan Yardımcısı Şükrü Boydak ise yönetim kurulunda olduğu Boydak Eğitim ve Kültür Vakfından dolayı yargılandığını, ancak kendisine atılı olan terörizmin finansmanının önlenmesi hakkındaki kanuna muhalefet suçunu kabul etmediğini kaydetti. Vakfın denetim altında olmasına ve konuya ilişkin herhangi bir suça rastlanmamasına rağmen kapatıldığını öne süren Şükrü Boydak, söz konusu kapatmayı yargısız infaz olarak değerlendirdi. Düşünce olarak muhafazakar olduğunu belirten Şükrü Boydak, kuruluşundan bu yana AK Parti’ye destekte bulunduğunu da söyledi. Şükrü Boydak, fotoğraf çektirdiği söylenen Hamza Sıddık Türkmen ve Oğuz Sarıkaya’yı da bizzat tanımadığını, söz konusu fotoğrafların bir Umre ziyareti esnasında otel lobisinde çekilen toplu fotoğraflar olduğunu iddia etti. Bunun yanı sıra 6 yıl içinde 2 kez Amerika’ya gittiğini belirten Şükrü Boydak, ziyaretlerden birinin Amerika’daki şirketleri Sunset, diğerinin de kalp tedavisi ile ilgili olduğunu ifade etti. Kendisine ve ailesine atılan iftiraların kişisel husumetlere dayalı olduğunu da öne süren Şükrü Boydak, “Kimseden himmet adı altında para talep etmedim. Kendi imkanımca yardımda bulundum. Holding’de de beni bu yardımların nedeniyle Şükrü Baba diye çağırırlar. Kimseye de Şükrü Boydak para istedi dedirtmem. Bana ait olduğu iddia edilen twittlerle ilgili olarak da, hesabı aktif kullanmıyorum. 4 yıldan bu yana 5 mesajım var. İlgili twitleri de hiçbir kasıtla yazmadım. Memduh Boydak’ın ‘Ona selam olsun’ şeklindeki twitini de dün kendisinin ifade ettiği gibi, peygamber efendimize yazılı olduğunu bildiğim için beğendim. Bu süreçte ben ve ailem mağdur olduk. Bir iş adamıyım, darbeden en çok ben zarar görürüm. Geçmişte hiçbir sabıkam olmamasına ve devlete bağlı olmama rağmen bugün kanlı bir terör örgütünün üyesi olarak, Allah rızası için yaptığım yardımlardan dolayı yargılanıyorum” dedi.

Sanıklar iddianameleri yeniden inceleyebilecek
Şükrü Boydak’ın OHAL ve tutukevinin fiziki şartlarından dolayı, kendisi hakkındaki 16 klasör iddianameyi inceleyemediğini belirtmesi üzerine, Mahkeme Başkanı, konuyla ilgili dilekçeye henüz yanıt geldiğini ve iddianamenin incelenmesi talebi ile ilgili bir karar verileceğini ifade etti.

Murat Bozdağ: “Twitlerimin herhangi bir örgütle ilişkisi yoktur”
Boydak Holding eski Dış Ticaret Genel Müdürü Murat Bozdağ ise 2006 yılında Kayseri’ye taşındığını, hayatının iş, ev ve Organize Sanayi Bölgesi arasında geçtiğini söyledi. İşi gereği zaten sürekli yurt dışında bulunduğunu belirten Murat Bozdağ, “Hiçbir cemaate, deneğe, vakfa yakınlığım yok. İddianamede bana isnat edilen suçlar sosyal medyadaki twitlerimle alakalıdır. Bu paylaşımlar herhangi bir kurumu, kişiyi, siyasi görüşü hedef almış ve bir örgütü desteklemek için atılmış değildir. Hangi ruh durumu içinde olduğumu hatırlayamadığım şekilde yapılmış paylaşımlardır. İddianamede iddia edilen ve evimde bulunduğu söylenen hard diskin de aslı yoktur” ifadelerinde bulundu.

Mustafa Boydak: “Hayırseverlik anlayışımıza darbe vuruldu”
Son olarak, tutuksuz yargılanan KAYSO eski Başkanı Mustafa Boydak’ın savunması alındı. Diğer sanıklar gibi kendisine atılı suçları kabul etmediğini belirten Mustafa Boydak, FETÖ/PDY terör örgütünün yaklaşık 4 yıldan bu yana ailesi ile ilgili algı operasyonunda bulunduğunu öne sürdü. Mustafa Boydak, “Ailece zor bir dönemden geçiyoruz. Belki kendimizi yeterince ifade edemedik. Bunda hatalarımız olduğunu kabul ediyorum. Bünyesinde 14 bin çalışanı, 2 binden fazla bayii olan bir holding, hiçbir terör örgütü ile bağlantısı olmamasına rağmen bugün TMSF’ye devredildi. Kanlı terör örgütü ailemiz üzerinde algı oyunu oynuyor. 3-4 yıldır sanki onlardanmışız gibi ailemiz üzerinde oyun oynuyor” dedi.
Boydak ailesinin Türkiye’de hayırseverliği ile bilindiğini dile getiren Mustafa Boydak, 15 Temmuz darbe girişiminin, Türkiye’deki hayırseverlik anlayışına darbe vurmasından endişe ettiğini söyledi. Mustafa Boydak, “Selçuklulardan, Osmanlılardan gelen bir vakıf geleneğimiz var. İnsanlarımızın hayırseverlik anlayışının hain FETÖ örgütünün girişiminden dolayı törpülenmesi korkum var” diye konuştu.

“Vakfımızın terör örgütü ile ilişkisi yoktur”
Mustafa Boydak, Boydak Eğitim ve Kültür Vakfının ilgili kurumlar tarafından denetlenmesine ve 12 yıldan bu yana hiçbir şaibeye konu olmamasına rağmen kapatıldığını öne sürdü. KHK ile kapatılan 55 kurumun yeniden açıldığını hatırlayan Mustafa Boydak, “Vakfın ismi sırf Boydak diye kapatıldı. 2007’de kurulan vakfımız 18 bin 500 öğrenciye yardım etti. Aş evleri, tüp bebek, sünnet ettirdiğimiz çocuklar, ayni yardımlar için 9 yılda 25 milyon TL’lik bütçe harcanmış. Vakfımızın hiçbir terör örgütü ile ilişkisi yoktur. Belgelerin tekrar incelenerek bunun ortaya çıkarılması, devletimizin yargı sisteminin adaleti tesis ettiğini göstermesi bakımından önemlidir. Bırakınız FETÖ’yü, F ile ilişkimizin tespit edilmesi durumunda gerekeni yaparız. Derdimiz vakfın yeniden açılması değil, vakfımızın malları devletimize feda olsun” şeklinde konuştu.

“Hain terör örgütü ailemizin eğitime hassasiyetini kullandı”
Boydak ailesinin hayırseverliği ile ön plana çıktığını vurgulayan Mustafa Boydak, “Bizim yaptığımız bazı yardımlardan dolayı sorgulanıyoruz. Bunların nereye gittiğini bilmemiz mümkün değil. Haberimiz olmadan yaptığımız yardımlar başka yerlerde kullanılmışsa bunun sorumluluğu bize ait değil. Aramızda eğitim düzeyi en düşük olan Hacı Ağabeyimizdir. O da dışarıdan üniversite bitirme sınavlarına tutuklu olduğu dönemde bile hazırlandı. Bizlerin, eğitim için kapımızı çalanlara sempatisi var. Türkiye’nin dört bir yanından bir çok eğitim kurumuna katkımız var. Allah rızası ve eğitim bizim için bizlerde yeri ayrıdır. Bu hain terör örgütü geçmiş yıllarda eğitime olan hassasiyetimizden yararlandı” ifadelerini kullandı. Mustafa Boydak da, kendisine isnat edilen suçları kabul etmediğini, tahliyesini istediğini ifade etti.
Mustafa Boydak savunmasının ardından öğle arası verildi.