O milletvekilleri hakkında suç duyurusunda bulundu

Kayseri Şeker ve Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi Başkanı iken görevden alınan ve açılan davalar sonucu bir süre cezaevinde kalan Vedat Ali Özışık, çok özel açıklamalarda bulundu.

‘BEN HER SİYASİ PARTİ İLE GÖRÜŞTÜM’
Niçin bağımsız aday olduğu konusunda konuşan Özışık, “Siyasi partilerin hiçbirinde hiçbir üretici ve çiftçinin olmamasıydı. Ondan sonraki süreçte zaten çok net bir şekilde bana yapılan o darbe operasyonundan cezaevinden çıktıktan sonraki süreçte ben her siyasi parti ile görüştüm. ‘Ben çiftçimin fabrikasına zarar vermedim, ben yatırımlar yaptım ben üreten devasa tesisler kurdum, on binlerce insana iş imkânı sundum, ekmek oldum aş oldum’ dedim. ‘Bana inanın bana güvenin’ dedim ‘Ben asla ve asla çalmadım çırpmadım çaldırmadım çırptırmadım’ dedim. Hiçbiri ciddiye almadı. Ama ben bu haklı mücadelemde hiç geri adım atmadım.” dedi.

‘ÇİFTÇİ, FABRİKANIN GERÇEK SAHİBİ OLDU’
Kayseri Şeker ile ilgili dönemde kendisine kumpas kurulduğunu söyleyen Özışık detayları şöyle aktardı: 2010 yılında biz Kayseri Şeker Fabrikası'nın İstanbul Sanayi Odası sıralamasında devasa holdingleri o Türkiye'nin çok namlı holdinglerini geride bırakarak 58. sıraya çıktık. İlk beş yüz sıralamasında. Bu çok ranta aç olan bazı kesimin ağzının suyunun akmasına sebep oldu. Çünkü onlarca şirket kurduk. Bu şirketlerle beraber devasa bir kuruluş olduk ve çiftçisiyle çok barışık bir yönetim oluştu. Çiftçi, fabrikanın gerçek sahibi oldu. Tabii bu rant bazılarının iştahını kabarttı. Bunların başında Kayseri o dönem Milletvekili Mustafa Elitaş, Taner Yıldız, Yaşar Karayel ve HSK'da o dönem Kayseri Baro Başkanı'yken HSK'da görev yapan Ali Aydın geldi.

‘KAFA KAFAYA VERDİK. FABRİKADAN ESKİ YÖNETİMİ ALDIRDIK’
Özışık, saydığı isimlerin kendi itirafları da olduğunun altını çizerek, “Bu üç tane şahsın itirafları da var. Ali Aydın'ın da itirafları var. Örneğin Mustafa Ertaş diyor ki; ‘Kayseri Şeker'e yapılan operasyonun çok doğru bir operasyon olduğunu ve bundan dolayı boynuma madalya taktım’ diyor. Yaşar Karayel'le Mustafa Elitaş beraber basın açıklamasında diyor ki; ‘Kafa kafaya verdik.  Fabrikadan eski yönetimi aldırdık. Yerine kayyum atadık’ diyor. Taner Yıldız Pancar Kooperatifi’nin Genel Kurulu’na geliyor. Orada hiç hakkı olmamasına rağmen genel kurulda mikrofonu alıyor. “İşte biz eski yönetimi buradan gönderdik. Bunu getirdik diyor. Ali Aydın da diyor ki; ‘Biz bu yönetimi Vedat Ali Özışık yönetimini öyle de böyle de aldırdık’ diyor. Bu ifadeler var zaten. Şimdi bunlar ne yapmışlar? Beni almak için Kooperatifler kanunu değiştirmişler. Ve bu savcıyla beraber oturup iddianame hazırlamışlar. Azmettirmişler veyahutta savcıyı.” ifadelerini kullandı.

‘RÜŞVET ALAMADIĞI İÇİN İDDİANAME HAZIRLADIĞI BELİRTİLİYOR’
O savcı hakkında konuşan Özışık, “Bu savcı da şu anda sahte üretme evraklarla benim hakkımda dava açtığı yasal olarak ortaya çıktığına göre bu kişiler de sonuçta bu suçun bu sürecin bir suç ortağı konumunda. Bu dosya şu anda beşinci ceza dairesine geçti. Biz avukatlarımızı hazırladık. Bu dört isim hakkında azmettirici olaraktan cezalandırmak için ek dilekçe verdik. Çünkü burada müşteki olan benim. Vedat Ali Özışık. Bu savcının incelenmesini böyle böyle bir şey yaptığını söyleyen kişi benim. Ve bunu Ankara Batı üçüncü Ağır Ceza Mahkemesi 2023/163 esasla gerekçeli kararı vermiş zaten. Bu savcının tüm yazmış olduğu iddianamenin her maddesi ve her sayfası, her kelimesinin mesnetsiz olduğu yani geçersiz olduğu sahte deliller oluşturduğu. Rüşvet istediği, rüşvet alamadığı için ve nefretle böyle bir iddianame hazırladığını belirtiyor.” diye konuştu.

ÖZIŞIK, CUMHURBAŞKANINA NEDEN TEŞEKKÜR ETTİ?
Özışık, Cumhurbaşkanına da teşekkür etti. Özışık, “Türkiye Cumhuriyeti'nin değerli bir siyasi partisinin üç tane milletvekilinin bu operasyonun içinde olması. Ben buradan Sayın Cumhurbaşkanımıza çok çok teşekkür ediyorum. Canı gönülden teşekkür ediyorum. O Kayseri'de yıllarca bu darbe operasyonu yöneten ve bundan Kayseri Şeker'deki kayyum atananları koruyan bu üç siyasi listeyi koymadığı için ben buradan Teşekkür ediyorum.” dedi. 
Peki bu suçlamalar yargıya intikal etti mi? Özışık bu soruya şöyle yanıt verdi; “Biz bunu bu dosyadan sonra şikâyette bulunduk. Şu da bu beşinci Ağır Ceza Mahkemesi'ne bu dört ismi tüm belgeleri topladık. Kasetlerini, görüntülerini arşivlerden aldık. Mustafa Elitaş. Yaşar Karayel. Taner Yıldız ve HSK üyesi ve Kayseri eski baro başkanı Ali Aydın. Dördü hakkında bu konuşmalar var çünkü bize operasyonu yaptırdıkları, kayyum atadıklarını itiraf ettikleri konuşmalar var. Hatta bana hakaret ettikleri konuşmalar da var. Daha öncede suç duyurusu yapmıştım. Fezleke halinde soruşturmayı durdurdular. Ondan sonra şimdi dokunulmazlıkları da kalktığı için biz de bu konuda şu anda beşinci ceza mahkemesine oraya da azmettirici ve suç ortağı örgüt diye şikâyette bulunduk.”