Milli Yol Partisi Genel Başkanı MHP'li isme Kayseri'den cevap verdi
Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, MHP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yıldırım'ın kendisine yönelik iddialarına Kayseri'den cevap verdi. Ayrıntılar Kayseri Olay haber bülteninde…
Bir düğüne katılmak için Kayseri’ye gelen Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, Kayseri İl Başkanlığı’nda gündeme dair açıklamalarda bulundu. TÜSİAD’a yönelik başlatılan soruşturmaya değinen Çayır, yargının bir sopa olarak kullanılmaya çalışıldığını ifade ederek, ‘Her gün İstanbul odaklı birileri hakkında durmadan soruşturma açılıyor. Dava açılıyor. Normal gözükmemektedir. Sivil toplumun müşterileri bu ülkede yaşayan kim varsa üretenler, kaygı duyanlar, hizmet edenler toplumun gidişatı ile ilgili fikirlerini, düşüncelerini söyleyebilirler. Bu demokrasinin gereğidir. İşimize yarar, yaramaz. Doğru buluruz, eğri buluruz, yanlış buluruz. Bu işin başka tarafı ama insanlar düşüncelerini, fikirlerini söylediler diye bu da bizim işimize gelmiyor diye hemen dava açmak, göz dağı vermek, hukuku sopa olarak kullanmak yanlıştır. Bunu geçmişte siz yaşadınız, başkalarına yaşatmayın’ dedi.
MHP’li Aydın’a tepki
Çayır, MHP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yıldırım’ın kendisine yönelik sözlerine de Kayseri’den yanıt verdi. Konuyu mahkemeye taşıdığını ifade eden Çayır, ‘Aslında cevap vermeye değmez ama ne yazık ki siyaset kirlendi. Siyasetçiler iftiracı ve kirli elleriyle başkalarının suratına dokunmak, vücuduna dokunmak, kimliklerine dokunmak istiyorlar. Onlar da kirletmeye çalışıyorlar. Ama bizim ne vücudumuz, ne alnımız, ne yüzümüz kir tutmayacağı için şükürler olsun. Onlar iftiraları da baş başa kalacaklardır.’ dedi.
Kendisi’nin 1970’li yıllarda lise 2. sınıftan itibaren Ülkücü Hareketin içinde yer aldığını belirten Çayır, Çanakkakale ve Gaziantep cezaevlerinde ülkücülere başkanlık yaptığını söyledi. Yıldırım’ın gündeme getirdiği olayın sanığının kendisi olmadığını, şuan Aydın ile birlikte siyaset yaptıklarını öne süren Çayır, ‘Eğer biraz daha ileri gidersem, eğer gerekli özrü dilemezsem onları da açıklarım. Ondan sonra cuk diye oturur yerine, bir daha da ağzını açmaz, sahtekarlığı belgelenir. Ama ben dün işkencede bile onların isimlerini vermedim. Kendimi yaktım. Delikanlılık yaptık. O dönemi yaşayan herkes bilir ki, hiç kimse işlediği illa suçtan dolayı yatıyor değildir. Bir başkasının, arkadaşının, ülküdaşının yaptığı eylemden dolayı, işkencede kabul etmiştir veya polis zorla kabul ettirmiştir. O da ona razı olmuştur, sırf arkadaşını satmamak için. Bunu bilemeyecek kadar zavallı bir adam. Kaldı ki kendisiyle ilgili bir sürü bana laf söyleyenler, laf getirenler oldu.’ diye konuştu.
