CHP'li başkan uyardı: İlçeyi felakete sürükler

Pınarbaşı ilçesinde kurulması planlanan patlayıcı madde tesisine tepkiler sürüyor. CHP İlçe Başkanı Eser Çetinkaya, Eser Çetinkaya, 'Biliyoruz ki, bu tesisin hayata geçirilmesi, yalnızca üzerine kurulduğu iki köyü değil bütün bir Pınarbaşı'nı felakete sürükleyecektir.' dedi. Ayrıntılar Kayseri Olay Gazetesi olarak hazırladığımız haber bülteninde…

CHP'li başkan uyardı: İlçeyi felakete sürükler
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

Pınarbaşı ilçesi Eğrisöğüt Köyü ile Aşağı Beyçayır Köyü arasında dinamit fabrikası yapılması girişimi bölge halkı, siyasi partiler ve STK’ların tepkisi nedeniyle durdurulmuştu. Ancak şirketin ÇED sürecine tabi olmayacak şekilde yeniden çalışmalarına başladığı yönündeki haberlerin ardından tepkiler de art arda gelmeye başladı. Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan konuyu TBMM gündemine taşırken, CHP Pınarbaşı İlçe Başkanı Eser Çetinkaya da “Biliyoruz ki, bu tesisin hayata geçirilmesi, yalnızca üzerine kurulduğu iki köyü değil bütün bir Pınarbaşı'nı felakete sürükleyecektir.” dedi. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Çetinkaya, “İlçemiz; Eğrisöğüt ve Aşağı Beyçayır mahalleleri arasına yapılması planlanan Patlayıcı Madde Üretim ve Depolama Tesisi ile alakalı süreci başından beri büyük bir kaygı ile takip etmekteyiz. 
Yapılması planlanan tesis, ilk olarak 2021 yılında ihaleye açılmış ve ÇED sürecinde 31.01.2023 tarihinde ilçemizde ‘Halkın Katılımı Toplantısı’ düzenlenmiştir. Toplantıya katılan hemşehrilerimiz tarafından tesise büyük tepki gösterilmiş olup toplantı tutanağına da bu hususlar geçirilmiştir. Bunun üzerine, ÇED süreci devam ederken Erciyes Patlayıcı Maddeler San. Ve Tic. A.Ş. tarafından başvuru geri alınmış ve projede bir kısım değişiklikler yapılarak yeniden onaya sunulmuştur. Projede yapılan değişiklikler, tesisi ÇED kapsamı dışında bırakmaya yönelik, ufak tefek şark kurnazlıklarıyla mevzuatı arkadan dolanma amacı güden değişikliklerdir. Örneğin, yapılan değişiklikler neticesinde ÇED Raporu gerekli olmayacağı düşünülerek yıllık üretim kapasitesi 86.000 tondan 55.000 tona düşürülmüştür. Bunun yanında tesiste ayrıca 7 milyon kapsül montajı da gerçekleşecektir. Proje bu yenilenmiş haliyle yeniden sunulmuştur. Halkın katılımı toplantısı ve sürece dair itiraz-dava prosedürlerinden kaçmak maksadıyla ilk proje ÇED kapsamındayken ikinci halinde bu kapsamdan çıkartılmaya çalışılmasını gayri meşru olarak nitelendiriyoruz.

Biliyoruz ki, bu tesisin hayata geçirilmesi, yalnızca üzerine kurulduğu iki köyü değil bütün bir Pınarbaşı'nı felakete sürükleyecektir. 
-Söz konusu tesisin yapılması planlanan alan bölgenin tek merası olup etrafı da orman ile çevrilidir. Bölge halkının en büyük geçim kaynağı olan hayvancılık faaliyetlerini olumsuz etkileyeceği şüphesizdir.
-Tesisin yapılacağı alan yağış ve kar sularını toplayan bir alan niteliğini haiz olup, bu bölgede biriken sular bölgenin hemen aşağısında yer alan Zamantı Irmağını beslemekte ve oradan da Bahçecik Barajına akmaktadır. Bu sebeple bölgenin su toplama havzası önemli bir oranda bozulacaktır. Bahçecik Barajının ve Zamantı Irmağının sularıyla sulanan bütün topraklar zehirlenecektir.
-Köy içme suyu kaynağına 200 metre gibi çok yakın bir mesafede bulunan tesis, bütün bölge halkını zehirlenme tehlikesi ile karşı karşıya bırakacaktır.
-Arıcılık faaliyetleri ve tarım faaliyetleri de bu tesis sebebiyle bitme noktasına gelecektir.
-Bölgenin temiz havası, temiz toprağı, temiz suyu ne yazık ki geri dönüşü ve telafisi imkansız bir şekilde kirlenecektir. 
-Tesiste üretimi yapılacak anfonun hammaddesi, 2020 yılında Beyrut Limanında gerçekleşen ve dünya basınının da gündemine oturan büyük patlamaya sebep olan amonyum nitrattır. Ayrıca altını çizmek gerekir ki Beyrut'ta patlamaya sebep olan amonyum nitrat 2.750 ton iken bu tesiste en az 55.000 ton yani 20 kat fazla patlayıcı madde üretilecektir. Bu demek oluyor ki, olası bir patlama durumunda bütün Pınarbaşı yerle bir olacak, yaşam kırıntısı dahi kalmayacaktır.
Resmi olarak orman ve mera arazisi üzerinde kurulacak olan ve yaratacağı tehlikeler ile Pınarbaşı'mızı felakete sürüklemesi kaçınılmaz olan bu hukuka aykırı projeden bir an önce vazgeçilerek sürecin sonlandırılmasını temenni ediyor; aksi halde bu tesisin yapılması için tarafımızca gerekli adımların atılacağı hususunu kamuoyuna saygılarımızla bildiriyoruz”