BUNA DA' İFTİRA' DEYİN!

Kayseri Pancar Kooperatifi 66'ncı Mali Genel Kurulu dün Kadir Has Kongre merkezinde yapıldı.

BUNA DA' İFTİRA' DEYİN!
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

Kayseri Pancar Kooperatifi 66’ncı Mali Genel Kurulu dün Kadir Has Kongre merkezinde yapıldı.

Kayseri Olay Gazetesi yazarlarından Levent Çil’in daha önce köşe yazısına taşıdığı 2017 yılında yapılan 64.Olağan Genel Kurul’u ben de izledim. Yazdıklarının fazlası yok, eksiği var. Mesela; eski başkanlardan Vedat Ali Özışık’a söz hakkı bile verilmemesi gibi.

O gün eski yöneticiler yapılan konuşmayla yerden yere vurulurken, Akay ve yönetimine övgüler dizilmişti. Hem de 22, 23, 24 ve 26. dönemde Kayseri AK Parti’den Milletvekili seçilen, hatta Enerji ve Tabi kaynaklar Bakanlığı yapan Taner Yıldız tarafından.

Şimdi o gün yaptığı konuşmaları tek, tek sıralamanın bir önemi yok. Ama dünkü  mali Genel Kurul’a katılarak yine konuşma yaparak Hüseyin Akay ve yönetimine övgüler dizecek mi diye de merak ettim doğrusu.

Yıldız,64. Olağan Genel kurul’da kendilerine gösterilen bazı eğlence fotoğraflarından dolayı mahcubiyet yaşadıklarını belirtmişti. Benim bizzat yayınladığım yurtdışı gezisinde yapılan eğlence fotoğrafı da vardı. Ama, Özışık’tan sonra Kayyum olarak atanan Hüseyin Akay’ın yönetiminde bulunan bazı kişilere aitti. Sayın Yıldız’a sormak lazım; “O fotoğrafın da mahcubiyetini yaşadınız mı?”

Sosyal medyadan da ortaya atılan bazı yazışma iddiaları vardı.

Fabrikada küspe yolsuzluğu iddiası ve 50 Milyon liranın kayıp olduğu iddiasının doğru olup olmadığını araştırdı mı acaba?

Ya da; Kayseri Şeker Fabrikası emlak şefi Ercan Korkmaz’ın öldürülesiye dövülmesi olayının altında nelerin yattığını?

Tüm bunları bir yana bırakalım gelelim asıl konuya:

İstanbul Büyükşehir Belediyesi eski başkanı Ali Müfit Gürtuna zamanında, Kaynak geliştirme ve  İştirakler Daire Başkanı olan  Hüseyin Akay’ın adının İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 1998-2002 yılları arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile İstanbul Vakfı yöneticilerini kapsayan soruşturmada geçtiğini,15 sanık hakkında, "görevi kötüye kullanmak" iddialarıyla dava açıldığını da (madem doğruluktan, dürüstlükten bahsediyoruz) biliyorlardır. Bilmiyorlarsa da ben açıklayayım.

O günkü hazırlanan iddianame de 15 kişi şunlardan suçlanmıştı: “İstanbul vakfına ait bağış makbuzlarını belediye görevlilerine vererek, belediyede işi olan vatandaşlardan makbuz karşılığı bağış toplamak, toplanan bu bağışların küçük bir bölümünü belediyeye, kalan büyük bölümü ise vakfa aktarmak. Ayrıca belediyeye ait Fatih, Eyüp ve Üsküdar'daki otoparkları usulsüz ihale düzenleyerek vakfın hizmetine sunmak, yetkilerini kötüye kullanmak”  

İddianamede son olarak, 15 belediye bürokratı hakkında 1 ile 6 yıl arasında değişen hapis cezaları istenirken, bazı sanıkların memuriyet görevinden süreli, bazılarının ise tamamen yasaklanmaları talebinde bulunulmuş.

Şimdi, gelin buna da iftira deyin!