TÜM YAZILARI SON GÜNCELLEME: 09 Ağustos 2017 19:31
Sosyal medyadaki paylaşımları izleyince inanmak istemedim, programın kaydını bulup dikkatli izledim.
Devletin TRT'si buluşların yarıştırıldığı bir program yapıyor ve muhtemelen, dereceye giren buluşlara da belli bir para ödülü veriyor.
Final bölümünde projeler jürinin önüne çıkıyor.
İçinde, hayata dair güzel çalışmalar mevcut.
Mesela bir tanesi, Alzheimer Hastaları için cip projesi.
Bir diğeri, günümüzün hastalığı, ortopedik rahatsızlıklar için kullanılan protez cihazı.
Bir başkası günlük hayatta yüzerken taktığımız gözlük sistemini batmaz ve hafif hale getirmiş.
Ve bir tanesi de, Organik Hoşaf..
Yanlış duymadınız Organik Hoşaf..
Proje sahipleri sunumlarını yaptıktan sonra, puanlama için jüri üyelerine söz verildi.
İçlerinden bir tanesi, Sayın Cumhurbaşkanının Ayran'a dikkat çeken sözlerini de hatırlamış olacak ki, ayranın hayatımıza nasıl girdiğini anlattıktan sonra Organik Hoşaf'a puanını vereceğini bildirdi.
Puanların eşit olduğu anda nihai karar sırası, puanların eşitliğini bozacak ve seçilecek projeyi belirleyecek jüri üyesine geliyor ve o da tercihini hoşaftan yana kullanıyor.
Yarışma jürisinin kimlerden oluştuğunu bilmiyorum, ama Devletin TV Kanalında hiçbir bilimsel ve teknik özelliği olmayan, onyıllar önce anamızın, ninemizin bahçelerinden topladıkları organik kayısı ve üzümden yaptıkları belki çocukluğumuzda tatmış olduğumuz hoşaf, yılın projesi seçiliyor.
Şimdi, “E tabi hayvanat Bahçesi Müdüründen TÜBİKAT'a yönetici çıkarırsanız, bilimle uğraşması gereken kurum, çabuk pişen nohut ürettiğini ilan ederse, Türkiye'de incelemeye bile değer görülmeyen genç girişimci mucitlerin çalışmaları dünyada dereceler alırsa, devletin TRT'sinde de tıbbi ve bilimsel çalışmalar değil, hoşaftan iyi anlayan jüri üyeleri görev yapar” dediğinizi duyar gibiyim.
Burada yeri gelmişken 3 karşılaştırma yapmak istiyorum;
- İlayda ŞAMGİL Tübitak projesini ciddiye bile almadı. Aynı proje 80 ülkeden katılan binlerce gencin projesi arasında birinci oldu. Genç kızımız daha sonra Nasa tarafından bir projeye dahil edildi. - Tuna Ilgın KOZAK Tübitak projesini kayda değer bulmadı. Aynı proje MEF Uluslararası araştırma projelerinde fizik dalında birincilik ve inavasyon ödülü aldı. - Kübra AĞCA TRT de yayınlanan bir fikrin mi var adlı proje yarışmasında 'ORGANİK HOŞAF' projesi ile Alzheimer çipi' projesini geride bırakarak finale kaldı.
Böyle bir yarışma özel bir TV kanalında yapılsa, seçtiklerine de bakmam, jürisini de..
Ama benim her ay, elektrik faturamla birlikte ayakta durması için para ödediğim Devletin TRT'si bunu yaparsa eleştiririm arkadaş.
Söz TRT'den açılmışken, Fetö'nün İmparatorluk kurduğu dönemde TRT'nin başına getirdiği bir isim vardı.
İbrahim Şahin..
Neredeyse her vilayete, ellerine TRT logolu kamera ve mikrofon vererek gönderdiği Işıkevi bebeleri vardı.
Bu çocuklar, mesai saatleri içinde ortalıkta gözükür, geceleri de ışıkevlerinde yattıkları için ve Işıkevlerinin illegalitesi olduğu için bunları görmek, bulmak mümkün değildi.
İşte o İbrahim Şahin, daha sonra Samsun'a Vali olarak gönderilmişti.
AKP Milletvekili Şamil Tayyar, bir süre önce bir TV kanalında bu kişi için bir iddia ortaya attı.
Şahin'in kendisinin Fetöcü olduğunu, eşinin Fetö ablası olduğunu ve her ikisinin telefonlarından da Bylock çıktığını söylemişti.
Son kararname ile İbrahim Şahin merkeze çekildi.
Ama bir yasal işlem başlatılmadı.
Oysa İbrahim Şahin döneminde TRT Fetönün çiftliği haline getirilip, dış yapım adı altında fetö şirketlerine milyonlarca liralık yapım bedelleri ödendiğini bilmeyen yoktur.
İbrahim Şahin'in Fetöcü ve Bylock'çu olduğunu yazan ikinci gazeteci ise Sabahattin Önkibar.
Şahin, Önkibar hakkında İstanbul'da dava açmak istedi, savcılık takipsizlik verdi.
İkinci yazısı üzerine Samsun'dan, benim soyadımı taşıyan ama benimle hiçbir yakınlığı bulunmayan bir savcı dava açmış.
Bu davada Şamil Tayyar da, tanık olarak ifade verecekmiş.
Eğer İbrahim Şahin şikayetini geri çekmez ise, enteresan bir dava olacak gibi bu dava..
İşte böylesi insanların yönettiği TRT'de Hoşafın bilimsel bir yarışmada ödül alması kadar doğal ne olabilir.
Sanırım jüri, hoşafın sadece suyundan içti.
Hoşaftaki taneleri tatsalardı değerlendirmeleri belki farklı olabilirdi.
Türkiye Cumhuriyeti'ni temsilen bütün dünyaya, hem de birkaç dilden yayın yapan bir yayın kurumunun ne hale geldiğine, ne hale getirildiğine bir kez daha dikkatlerinizi çekiyor, yazıklar olsun diyorum..