HAYIR ARKADAŞ..

TÜM YAZILARI SON GÜNCELLEME: 05 Şubat 2019 16:55

Kabul etmiyorum ben.

Ben Yozgatlı, Karslı, Kayserili, Nevşehirli, Doğulu, Egeli, Karadenizli olabilirim.

Herhangi bir hemşeri derneğinin üyesi de olabilirim.

Ama hemşeri dernekleri, benim oyumu masaya koyarak, belediye başkan adayları ile meclis üyeliği pazarlığı yapamaz.

Hemşeri Dernekleri, üyelerinin siyasi yelpazenin her köşesinden olduğu bilinciyle hareket etmek zorundadır.

“Şu kadar oyumuz var” diyerek, bazı dernek yöneticileri tarafından, belli isimleri belediye meclislerine empoze etmeye çalışmak, en basit deyimi ile hemşeri istismarına girer.

Siyasilerin de hemşeri derneklerini oy deposu olarak görüp, hasbelkader o derneğin yönetici ve üyelerine ayrıcalık sağlama girişimi de aynı oranda istismardır.

Hatırlayın, siyasilerimizden biri çıktı ve dedi ki, “Kaydolun, sizi TOKİ'den ev sahibi yapacağım”

20 binin üzerinde hemşerisi akın etti derneğe.

Üye oldular, dosya aldılar ve oylarını da kendilerini ev sahibi yapacak partiye ve adaya verdiler doğal olarak.

Sonuç mu, ev umutları suya düşenler kazan kaldırınca, dernek kayyuma devredilmişti son hatırladığım.

Efendim, Yozgatlı Hemşerilerim Ankara'da bir arabaşı gecesi düzenlemişler.

Geceden sonra sosyal medyada, “Ankara'da Özhaseki, Kayseri'de Büyükkılıç'ın yanındayız” mesajları yağmaya başladı.

E be kardeşim, Yozgatlı olup Ankara'da yaşayan ve Mansur Yavaş'a destek veren hemşerilerini ne yapacaksın.

Ya da Yozgatlı olup da, Kayseri'de yaşayan ve Sayın Dursun Ataş için oy kullanmayı planlayan hemşerilerin ne olacak.

O nedenle, hemşeri dernekleri siyasetten alabildiğine, olabildiğine uzak durmak, üyelerini de hiçbir siyasi partiye yönlendirmemekle mükelleftir.

Zaten çalışması ile, efendiliği ile, kültürü ile, bilgi birikimi ile bir Yozgatlı da, bir Sivas kökenli de aday adayı olur, listeye konulurken de onun hemşeri derneği üyeliği ve çalışması da dikkate alınır.

Şu anda hemşeri derneklerinde yaşadığımız tablo, 1980 öncesi partilerde, önseçim dönemlerinde her partinin, her aday adayının kapısını çalarak “Benim 25 delegem var” diyerek pazarlık yapan zübüklerin yaptıkları ile aynıdır.

Her geçen gün yayılan bu toplumsal hastalık, ulus olma bilincimizin ortadan kalkmasına ve ayrışmamıza neden oluyor, farkında değil misiniz?

Partiler adaylar üzerinde hesap yaparken, “Şu kadar Avşar oyu var, şu kadar da Çerkeslerden gelir, bir o kadar da Kürt oyu alırsak, al sana seçim zaferi” diye başlamıyorlar mı hesaba, kitaba.

Artık yaşadığımız çağ, yanlışı göre göre o yanlışın arkasından koşmak çağı değildir.

Partilerin yapısı, durumu, yaptıkları, yapacakları az-çok biliniyor.

Bir de adayına bakacaksın.

Mesela, ufuk sahibi mi?

Mesela, kentin sorunlarına hakim mi?

Mesela, kültür düzeyi aday olduğu işi yapmaya elverişli mi, yani liyakat sahibi mi?

Mesela, her emredileni sorgusuz sualsiz mi yapıyor, yoksa emredilenin yönettiği beldenin gerçekleri ile örtüşmediğini dile getirme yürekliliğine sahip mi?

Mesela, yönettiği kentin kronik hale gelmiş sorunlarından haberdar mı?

Mesela, yönetmeye talip olduğu kentte tek düze hale gelen hizmetlerin ötesinde yönetmeye talip olduğu yöreye, hangi insana dokunan projeleri uygulamayı taahhüt ediyor?

Bu soruların cevaplarını net şekilde ortaya koyabilen adayın ben, yilli, köylü, Avşar, Kürt, Türk, Çerkes, Boşnak, Laz olduğuna bakmam.

Gelin bu seçimde siz de öyle yapın.

Bu kente, bu kent insanına dokunacak önemli projeleri olan insanlara, nereli olduklarına, nereden geldiklerine bakmadan destek verelim.

Verelim ki, seçimden sonra da söyleyecek sözümüz olsun.

Verelim ki, seçimin ertesi “Elim kırılsaydı da vermeseydim” yanılgısına düşmeyelim.

SON 5 YAZISI

YETİŞTİREMİYORUZ..

29 Ağustos 2020 16:37

OKU

TUTMAZ..

28 Ağustos 2020 09:47

OKU

NE BEKLİYORSUN?

27 Ağustos 2020 13:09

OKU

PITRAK PARTİLERİ..

26 Ağustos 2020 10:26

OKU

BAK KARDEŞİM..

25 Ağustos 2020 16:12

OKU