Hakan Çiftci

Başarının başmimarı Ziya Eren'dir

Hakan Çiftci

Evet, çok uzun ve yorucu bir sezonun ardından Erciyesspor, ipi göğüsledi ve tüm Kayserilileri sevindirdi.
Sezon başında yapılan stratejik hatalar sonunca ilk yarıyı 12 puanda ligin dibinde tamamlayan mavi-siyahlı temsilcimiz, ‘mucize’ bir başarıya ulaşarak, tüm istatistikleri alt-üst etti.
Zaman tüneline giderek, bu büyük başarının detaylarına hep birlikte göz atalım.
Fuat Çapa ile yolları ayıran Erciyesspor’da umutlar hiç yok denilecek kadar azdı…
Başkan Ziya Eren, geçtiğimiz sezon olduğu gibi yine maddi ve manevi anlamda her şeyini feda ederek, takımı düzlüğe çıkarmaya çabaladı.
Fuat Çapa’larken, Ziya Eren çabaladı.
Erciyesspor’un işi gerçektende çok zordu; Lig’in en az gol atan, en çok gol yiyen, içeri ve dışarıda maç kazanamayan temsilcimizde gemiyi su alırken, bu işi başarabilecek ve daha önce mutlu sona ulaşan birisi lazımdı…
O isim ya Hikmet Karaman’dı yada Yılmaz Vural’dı..
Başkası mümkün değil, başaramazdı!
Fedakar başkan Ziya Eren, Hikmet Karaman ile ilk yarının bitimine 2 hafta kala anlaşma sağlayarak düğmeye bastı.
Fakat, bu yeterli değildi.
Büyük umutlarla gelen Hikmet Karaman, ilk iki maçta bekleneni verememişti.
Hikmet hoca, takımın çok yetersiz olduğunu ve mutlaka transfer yapılmasını defalarca öneriyordu. ‘Böyle giderse düşeriz, kaderimize razı oluruz’ diyen Karaman, kerametin kendinde değil, takım ruhuyla olacağını belirtiyordu. Başkan Ziya Eren’de ince eleyip, hata yapmamak için son derece temkinli bir şekilde işe yoğunlaşmıştı. 13 futbolcuyu gönderen Erciyesspor’un, en az 6-7 futbolcuyla anlaşması gerekiyordu.
Kendi takımında oynayamayan, yada çok yüksek fiyatta ücret isteyen kaliteli futbolcular alınması lazımdı.
Fakat, başkan Ziya Eren, hem birinci şıktakini yaptı, hem de Erciyesspor’un hem de Kayserili spor severlerin çıkarını düşünerek, transferin son gününde bombaları birer birer patlattı.
Hikmet Hoca, bazı oyuncularımızın kapasitesi arttırılınca ve takviye yapılınca bu işin üstesinden geliriz, açıklamasının ardından Ziya Eren; Edinho, Murat Yıldırım, Cenk Ahmet ve Pape gibi üst düzey oyuncuları takıma kattı. Bundan sonra geriye tribün desteği ve çok çalışmak kalıyordu.
Hikmet hoca, bu işin yalnız başına yapılmayacağını ve daha öncesinden oyuncuların yanlış bir şekilde çalıştırıldığına karar vererek, Roland Koch gibi kendi alanında çok büyük bir kondisyoneri takıma kazandırdı.
Beklide en büyük transfer buydu. Adım atmaya mecali olmayan oyuncular, canlanmış takımda inanılmaz bir rekabet başlamış ve sonucunda ise, büyük bir destan yazılmıştı.
Erciyesspor, geride kalan 17 haftanın her birini final olarak görmek zorundaydı ve nitekim de öyle oldu.
Yeri geldi, üzüldük, yeri geldi umutlarımız azaldı, fakat Ziya Eren ve inanan Erciyesspor camiası yazımın başında da belirttiğim gibi uzun ve yorucu bir sezonun ardından mutlu sona ulaştı.
Hikmet Karaman’ın dediği gibi, ‘eğer Lig’de kalırsak, şampiyon olmuş gibi değerlendirmek lazım’ ifadesi işin tılsımıydı.
Lig’in tamamlanmasına henüz bir hafta var ve Erciyesspor, oynadığı futbol ve topladığı puanlarla adeta ikinci yarının şampiyonu oldu. İlk yarı 12 puan, ikinci yarı ise 25 puan. Gerçektende dilekolay.
Çok uzatmak istemiyorum, bir önceki yazımda belirttiğim gibi tebrikler Ziya Eren, tebrikler 11 aslan yürek ve tebrikler Erciyesspor’u içerde ve dışarıda yağmur-çamur demeden destekleyen gönül insanlarına, taraftarlarlara...
Erciyesspor için yazsam, sayfalar almaz, bu sevincin yanında Kayserispor’un da Lig’den düşmesi bizlere buruk bir sevinç yaşattı. Bu konuyu da yarına yazacağımı belirterek, Galatasaray maçından da üç puan bekliyoruz, diyerek, köşeme son veriyorum.

Yazarın Diğer Yazıları