Ahmet ZORLU

AKLA ZİYAN SORULAR..

Ahmet ZORLU

Tam 5 kez okudum.

Meclisten çıkan ve  referanduma sunulan Anayasa Maddelerini..

Diyeceksiniz ki altı üstü 18 madde.

Ama dün karşıma çıkan bir üniversite öğrencisinin sıraladığı sorular karşısında afallayıp kaldım.

Çünkü sorduğu soruların bazılarının cevabı yoktu.

İlk sorusu ile beni dumura uğrattı zaten.

Dedi ki;

“Şimdi diyelim, Yeni Anayasa Metni kabul edildi. Seçime gittik. AKP yüzde 40 oy aldı. Yani tek başına meclis çoğunluğunu sağladı. Ama partili Cumhurbaşkanı adayları yüzde 50 barajını aşamadılar. Yani Sayın Erdoğan yüzde 45 oy aldığı için Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kaldı. Hayır cephesi ikinci turda bir isim üzerinde mutabık kalarak yüzde 53 ile Sayın Erdoğan’ı değil kendi adaylarını seçtiler.  O da hükümeti kurarak göreve başladı. Zaten güvenoyuna gerek yok. Hükümet için milletvekillerine ihtiyaç yok. Ülkenin  içinde bulunduğu zor şartları da dikkate alarak bir de olağanüstü hal ilan etti.  5 yıl meclis çoğunluğuna ihtiyaç duymaksızın  ülkeyi idare eder mi?

Eder diyorsanız, sormak gerekmez mi, nerede milli irade. Toplumun genelini temsil için seçtiğimiz 600 milletvekili ne yapacak?”

Daha sonra mevcut Anayasadan örnekler verdi, tam 68 konuda Anayasa, “Bu konu yasayla düzenlenir” hükmü getirdi. Bu 68 bölümdeki ‘Yasayla düzenlenir’ hükümlerinin 60 tanesinin yanına “Bu konu yasayla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzenlenir” hükmü eklenmiş. Yani 18 Maddelik Anayasa değişikliğinin cümle aralarında büyük tuzaklar var.

Suzun özeti meclis bazı konularda  yasal düzenleme yapmakta imtina ederse, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile düzenleme yapılır.

Meclise ihtiyaç bırakılmadı yani..

Akla ziyan sorularını sürdürüyor bu genç;

Lisede, ilkokulda sınıf başkanı seçeriz. Yanına yardımcı seçer miyiz?

Üniversitede öğrenci Konseyi seçilir. Her konsey üyesi için o kullanır mıyız?

Apartmanda yönetici seçeriz,  yanına denetçi ile yönetim kurulu üyesi seçer miyiz?

Tabip Odası seçimleri yapılır. Sadece Başkan için değil, yönetimi için de oy kullanılır mı?

Partiye İl Başkanı seçerken bile yönetim kurulu listesini oylamaz mıyız?

Kafa sallamanın ötesine geçemedim, sonra da şu can alıcı soruyu sormasın mı?

“Peki biz partili cumhurbaşkanı seçeceğiz. Ama yanında kimler yardımcı olacak biliyor muyuz?

Kaç yardımcısı olacak haberimiz var mı?

Bakanlar kimler olacak neden bilgimiz yok. Kaç tane bakanlık olacak?

Neden atanmış bu bakanlarla Cumhurbaşkanı Yardımcılarına, hem de ömür boyu yargıdan korunma zırhı getiriyoruz.

Hadi Cumhurbaşkanını biz seçtik bu ayrıcalığa sahip. Ama yarın Egemen Bağış, Muammer Güler, Zafer Çağlayan gibi isimler bir süreliğine bakan yapılırsa, haklarındaki iddialar öte dünyaya kadar soruşturulmayacak mı?”

Ben yine sessizce izliyorum genç kardeşimi..

Yaşı gereği üçüncü kez bu referandumda oy kullanacağını söyledi bu genç kardeşimiz ve ekledi;

“Biliyor musunuz abi, ben Haziran ve Kasım seçimlerinde AKP’ye oy verdim. Belki referandumda hayır çıkarsa yine ilk seçimde AKP’ye oy vereceğim.  Ama hiç kusura bakmasınlar, 16 Nisan için bize dayattıkları Anayasa değişikliği ya da yeni Anayasa kendi içlerine bile sinmedi. Anayasalar toplumsal mutabakat belgeleridir denir. Ancak öyle görünüyor ki, bu metin yüzde 52 ile ya kabul edilecek ya reddedilecek.  Peki kalan 48 Hayırcı veya Evetçi’ye bu metni sopayla mı benimseteceksiniz. Yüzde 92’nin oyunu alan 1982 Anayasasını beddua etmeyenimiz var mı? O Anayasanın bile bir mimarı ve yapımcı kurucu meclisi vardı. Bu Anayasa’yı kimin hazırladığını dahi bilmiyoruz. Aslında bu Anayasa değişikliği onaylanırsa, Sayın Cumhurbaşkanımıza biz en büyük kötülüğü yapmış olacağız.  İktidarın, siyasetçisi ile, bürokratı ile, teknokratı ile 15 yılda ülkeyi getirdiği olumsuz noktanın faturasını,  böyle bir düzenleme ile Sayın Cumhurbaşkanının omuzlarına yüklemiş olacağız. Hiç kimsenin böyle bir kötülüğü Sayın Cumhurbaşkanına reva görmemesi gerekir”

Pırıl pırıl, zeki bir üniversite öğrencisinin Evet ya da hayır diyeceği bir metin konusunda bu kadar güzel araştırma yapması ve “Üniversitemizde bir çok arkadaşımla beyin jimnastiği yapıyoruz, günlerdir bu konuyu tartışıyoruz”  demesi aklıma, dönemin Enerji Bakanı Hemşehrimizin TV ekranlarından söylediği sözleri hatırlattı;

“Okumuş oranı arttıkça, bizim partimizin oyları azalıyor”

Doğru söylemiş demek ki Sayın  Taner Yıldız, ama ‘her doğru her yerde söylenmez’ kuralını ihlal etmiş sadece..

Yazarın Diğer Yazıları