
BİR ÇOCUĞUN HEYKELTIRAŞI! ÖĞRETMENLER …
Serap Şule Kalın
Bu yazı yayınlandığı zaman bu yıl ki öğretmenler gününü de çoktan geçirmiş olacağız. Fakat yine de onların bir gün değil her gün hatırlanmaya ve anılmaya değer varlıklar olduğunu düşünerek tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü canı gönülden kutluyorum.
Öğretmenler her ne kadar sadece okullarda bizlere müfredatı sunan, belli bir plan program dahilinde vermesi ve öğretmesi gerekenleri öğreten kişiler olarak bulunsa da hayatımızın şekillenmesinde mutlak surette önem arz etmektedirler. Şahsen kendi hayatımda ilk okul öğretmenimden başlamak suretiyle, ilerleyen yıllarda kişiliğimin, karakterimin ve hayata bakışımın şekillenmesinde her birinin önemi çok büyüktür. Huzurlarınızda başta ilkokul öğretmenim Sn.Pervin Torunoğlu olmak üzere tüm öğretmenlerimin ellerinden saygıyla öpüyorum.
Zordur öğretmen olmak …
Bizler evlerimizde birkaç çocuğu idare edemiyorken onlar başkasının çocuğunu idare etmek zorundalar bitmez sabırla, engin hoş görüyle, birbirine eşit mesafede ilgiyle ,enerjileriyle. Çünkü onlardan istenen ve beklenen yalnızca öğretim anlamında sayısal-sözel denkleminde müfredat vermek değildir. Onlardan istenen topluma ve insanlığa yararlı bireyler yetiştirmektir. Aslında o sebeple ilkokul öğretmenlerimizi hiç unutamayız. O çağlarda alınan disiplin ve çizginin bir ömür boyu hayatımıza mihmandar olacağını düşünürüz. Şimdi kendime baktığımda ilkokul öğretmenimin bana verdiği bir çok karakteristik özelliğin üzerimde barındığını düşünmekteyim. O’nun mütebessim çehresindeki tatlı-sert ifadeyi aynen taşıdığımı, onun aşıladığı vatan,millet ve bayrak sevgisinin nasıl da iliklerime kadar işlediğini düşünürüm. O sebeple her andığımda saygı, sevgi ve muhabbetle anarım kendisini…
Bir öğretmen bir öğrencinin kalbinin tamamını doldurur kimi zaman. Kimimiz annesi ya da babası olarak görür o aydınlık geleceğimizin aydınlatıcısını kimimiz de çok yakın bir dostu… Nasıl böyle göremeyiz ki. Neleri paylaşmadık ki onlarla. İlkokul günlerimizde ailemizden ayrılacağımız için ağladığımızda yanımızda öğretmenimiz olmamış mıydı? Ya da bir sıkıntımız olduğunda bunu ilk öğretmenimiz fark edip teselli etmeye çalışmamış mıydı? Hangimiz bir öğretmenimiz değiştiği için isyan etmedik. Küçük kalplerimizde hangimiz o büyük fırtınaları estirmedik? Hangimiz bir öğretmenimizden ayrılacağımız için ağlamadık? Ya da hangi öğretmenimiz bizden göz yaşlarını esirgedi. Ne kadar gizlese de hangimiz görmedi ki o göz yaşlarını? Bizler için saklamadılar mı en büyük hayallerini? Dualarında az da olsa bize de yer vermediler mi?
Bir öğretmen nedir mi bir öğrenci için? Öğretmen gecenin en aydınlık yüzüdür bir öğrenci için. Bazen minicik bir tebessüm bazense kocaman bir göz yaşıdır onlar. Kimi zaman acılarının ilacı kimi zamansa bir kalp kırgınlığının en tesirli yapıştırıcısıdır. Onlar değil midir bizim hayatımızın başlangıç noktasını belirleyip bitişini yönlendiren? İşte bir öğretmen bir hayattır bir öğrenci için.
Öğretmenler en güzel, en süslü sözlerin bile tasvir edemediği ama dünyadaki en güzel sözlerden fazlasıyla tasvir edilmeyi hak eden insanlardır. Onlar, en özel, en erdemli ve en çok övgüyü hak eden insanlar. Hepimizin hayatında unutamadığımız örnek aldığımız öğretmenler vardır. Bu öğretmenler hayatımızda izler bırakmışlardır. Hayatlarını adadıkları bu mesleğin hakkını gerçekten vermeye çalışan tüm öğretmenlerin önünde saygıyla eğiliyor, yüreklerine dokunuyorum.
Heykeltıraş mermere ne ise, öğretmen de çocuğa odur. Thomas Edison