
VALİLİKTE FETÖ MAĞDURİYETİ...
Osman ÇİFTCİ
Olağanüstü hal kapsamında hazırlanan 695 ve 696 sayılı iki yeni Kanun Hükmünde Kararname (KHK), Resmi Gazete‘de yayımlandı.
Göreve iade edilen personel listesine Kayseri’den kim var diye baktım, Kayseri Valiliği’nden yine KHK ile ihraç edilen 3 isimden biri olan Fatih Çağan, veri hazırlama ve kontrol işletmeni olarak memuriyet görevine iade edilmiş...
FETÖ’cü diye ihraç edilen kişiler KHK ile görevine iade ediliyorsa, haksız yere suçlanmış ve ihraç edilmiş anlamına geliyor; Yanılıyor muyum?
3.5 ay hapis yattı, işinden atıldı, 15 Temmuz’dan 18 ay sonra işine iade edildi.
Demek ki devlet haksız yere suçlanmış ve ihraç edilmiş olduğu kanaatine vardı ki Fatih Çağan’ı memuriyete iade etti.
Dile kolay, nefsinizde tartın, başınıza geldiğini düşünün...
Bu nedenle Kanal38 Televizyonu ve Haber38 Gazetesi’nin sahibi Mustafa Çağan’ın da yeğeni olan Fatih Çağan’a geçmiş olsun diyelim.
*
Kayseri Valiliği’nde 5 kişi FETÖ/PDY yapılanmasına yönelik soruşturma çerçevesinde tutuklanmıştı.
Bunlar kimlerdi?
Valilik Özel Kalem Müdürü Ali Çokyaşar, Plan Proje Müdürü Mehmet Bozkurt, Basın Yayın Müdürü İbrahim Özçekiç, İdari Mali İşler Müdürü Murat Dirican ve Orhan Düzgün döneminde Protokol Müdür Vekili olarak görev yapan Fatih Çağan.
Süleyman Kamçı’nın Kayseri Valiliği’ne atanmasından hemen sonra Protokol Müdür Vekilliği görevinden alınan ve memur olarak görevlendirilen Fatih Çağan, Abdullah Gül’ün görevinin bitmesine kısa bir süre kala Cumhurbaşkanlığı’ndan Kayseri Valiliği’ne memur olarak tayin edilmiş, dönemin Valisi Orhan Düzgün tarafından da Protokol Müdürlüğü görevine vekaleten atanmış bir isim.
Fatih Çağan, Ali Çokyaşar ve İbrahim Özçekiç 3.5 ay kadar hapis yattıktan sonra serbest bırakıldı, onlardan 1 ay kadar sonra da Mehmet Bozkurt ile Murat Dircan serbest kaldı.
Özel Kalem Müdürü Ali Çokyaşar, Plan Proje Müdürü Mehmet Bozkurt, Orhan Düzgün döneminde Protokol Müdür Vekili olarak görevlendirilen Fatih Çağan memuriyetten de ihraç edilirken Murat Dirican ile İbrahim Özçekiç ise açığa alınmıştı.
Açığa alınan İbrahim Özçekiç ve Murat Dirican aylardır açıkta bekliyor, ihraç edilenlerden Fatih Çağan işine iade ediliyor...
*
Bakın ben Fatih Çağan’ı, Murat Dirican’ı, Ali Çokyaşar’ı, Mehmet Bozkurt’u tanımam, görsem kim olduklarını da bilemem.
Ama İbrahim Özçekiç’i tanır bilirim.
İbrahim Özçekiç gazeteciliğe başladığım yıllarda Kayseri Akın Günlük Gazetesi’nde çalışıyordu. Mesleki olarak devre arkadaşıyız bir anlamda. Sonrasında haber ajanslarında muhabirlik de yaptı. Mustafa Atsız’ın İl Genel Sekreteri olduğu dönemde de Özel Kalem Müdürü idi, ardından Kayseri Valiliği Basın Yayın Müdürü oldu.
İbrahim’in adını FETÖ’cü alçaklarla birlikte işitmediğimizden gözaltına alınanlar arasında görünce hepimiz şaşırmıştık.
Tutuklandığı duruşmaya CMUK gereği Avukatı olarak giren avukata bazı meslektaşlarımız İbrahim’in neden tutuklandığını sormuş, O da “Ben CMUK avukatıyım, kendisini tanımıyorum ama dosyasına bakınca hiçbir bulgu, belge yoktu, serbest bırakılır diye bekliyordum tutuklanmasına ben de şaşırdım” benzeri şeyler söylemiş.
Hakim herhalde, “şimdi bilgi, bulgu, belge yok ama yarın birgün ortaya birşeyler çıkarsa neden serbest bıraktın diye ben suçlanırım” diye düşündü herhalde.
Olur mu öyle şey demeyin, 15 Temmuz harareti ve sonrasında oluşan psikoloji böyleydi, kurunun yanındaki yaşa çok bakılmadı, “suçu yoksa zaten bırakılır” diye düşünüldü.
*
İbrahim’in durumunu bir yazımda şöyle ifade etmiştim:
“Valilik Basın Müdürü iken önce açığa alınan sonra da duruşmasına giren avukatla görüşen meslektaşlarımızın beyanına göre By-lock dahil hiçbir bulgu olmadığı halde tutuklanan İbrahim Özçekiç’in durumu mesela...
Özçekiç sanki ilk günlerin hararetiyle tutuklandı... Şimdi mahkemeye çıksaydı, By-Lock’çuların serbest bırakıldığı bir ortamda tutuklanır mıydı diye düşünmeden edemiyorum.”
Bir başka yazımda da İbrahim’den şöyle bahsetmiştim:
“İbrahim’in FETÖ’cü olduğuna ilişkin birşey bilmiyorum. Bunu her yerde söylerim. Tutuklanma süreciyle ilgili de bakıyorum; hakkında bir bulgu olmadığı halde tutuklandığı söyleniyor, umarım ki haksız yere tutuklanmıştır ve tez zamanda aklanır ve işinin başına döner diyorum. Ama şimdi İbrahim FETÖ’cü değildir diyemem, konu devlete, yargıya intikal etmiş durumda...”
*
3.5 ay hapis yattıktan sonra serbest bırakıldı...
Dile kolay, nefsinizde tartın, başınıza geldiğini bir düşünün...
Evet evet düşünün...
FETÖ’cü diye gözaltına alındığınızı, hakkınızda bilgi, belge, bulgu olmadan tutuklandığınızı, 3.5 ay sonra serbest bırakıldığınızı, sizinle birlikte FETÖ’cü diye gözaltına alınıp, tutuklanıp serbest bırakılanlardan birinin memuriyetten ihraç edilmişken KHK ile görevine iade edildiğini ve sizin de hakkınızda iddianame bile olmaksızın 18 aydır açıkta beklediğinizi...
*
Bu mağduriyet Kayseri Valiliği’nde yaşanıyor.
OHAL bürosu 15 Temmuz sonrası benzeri mağduriyetleri gidermekle de görevli diye biliyorum.
Valilik bünyesinde yaşanan bu mağduriyeti bile gidermiyorlarsa diğer vatandaşın halinden de endişe etmemek elde değil.
Buradan Vali Süleyman Kamçı ve Cumhuriyet Başsavcısı Abdülkadir Akın’a, OHAL büroya sesleniyorum, İbrahim (ve İbrahim gibi kimler varsa) suçluysa tez zamanda iddianamesini hazırlayın cezasını çeksin.
Adalet işlesin, yargılansın, varsa suçu cezasını çeksin.
Nefsinizde tartın ne demeye çalıştığımı daha iyi anlarsınız.
Ama yok suçlu değilse de insaf edin azıcık...
Şu sorunun cevabı sizde var mı:
“Fatih Çağan ihraçtan döndü İbrahim neden halen açıkta?”
*
Kayseri’de İl Sağlık Müdürlüğü yaptığı dönemde kurumu FETÖ yapılanmasına peşkeş çeken, kurum hiyerarşisini FETÖ hiyerarşisine göre dizayn eden, hastane başhekimliklerine FETOŞ’çuları dolduran Kadir Çetinkara meslekten ihraç edildi, elini kolunu sallaya sallaya gezerken geçenlerde gözaltına alındı ama akşama adli kontrol şartıyla da olsa serbest bırakıldı...
2011’de deşifre ettim ben bu Kadir’in FETOŞ’un örgütsel yapısı içerisindeki rolünü ama “nasıl bir güç koruyorsa” diye düşündürtecek kadar Kadir rahat...
(Detayları merak edenler bu konudaki yazımı şu linkten okuyabilir:
http://www.kayseriolay.com/ohal-buro-ya-feto-desifresi-h11493.htm )
Bu Kadir efendi itirafçı olsa var ya; FETÖ’yü Kayseri’de kriptosuna kadar deşifre edebilecek birkaç kişiden biri...
Ama bildiğim kadarıyla itirafçı da değil. Olsa ne kriptoları patlatırdı...
Bir Kadir’in durumuna bakıyorum bir İbrahim’in durumuna bakıyorum, şaşıyorum kalıyorum!
Biz ki “bir günün adaleti 70 yıllık ibadet gibidir” hassasiyetinde bir dine mensubuz.
Bir yerlerde yanlış yapmıyor muyuz sizce de?