Osman ÇİFTCİ

OHAL BÜRO'YA FETÖ DEŞİFRESİ

Osman ÇİFTCİ

FETÖ’nün “cemaat” olarak bilindiği dö­nemde Kayseri’de sağlıktaki yapılanma­sını deşifre ettiğim 20 Nisan 2011 tarihli Kayseri Haber Gazetesi’ndeki köşe yazımı bugün tekrar yayınlayacağımı dün duyurmuştum.

Belki Vali Süleyman Kamçı’nın, Emniyet Müdürü İbrahim Kulular’ın, Anayasal Suçlara Karşı İşlenen Suçlarla Mücadele Savcısı Salih Kılıçdağı’nın, MİT Bölge Başkanı’nın OHAL Büro’nun bir işine yarayabilir düşüncesiyle tekrar yayınlıyorum.

Devlet erkanı o günlerde görmek istemedi, görmedi ama o günkü yazı bugün işe yarayabilir.

(NOT: Dün ben bugünki yazının anonsunu ya­pınca yazıyı hatırlayan dikkatli bir okurum aradı ve bir not iletti. Der ki; “O tarihte adını yazdı­ğınız Ahmet Candan Durak 2012 gibi bunlarla bağlantısını kesmişti buna rağmen Tıp Fakültesi'nde öğretim görevlisi olan Durak İlahiyat Fakültesi’nin imamı olduğu gerekçesiyle FETÖ’den açığa alındı, İlahiyat'tan da açığa alınan bir kişi var” Okurumun notunu da böylece paylaşmış olayım.)

Ve evet işte 20 Nisan 2011 tarihinde yazdığım o yazı:

KAYSERİ’DE SAĞLIĞI  KİMLER YÖNETİYOR?

Sağlık Bakanlığı mı yoksa cemaat mi?

Kayseri’de sağlık iyi yönetilmiyor...

Bunun sebebi şudur ya da budur tartışı­rız ama kimler yönetiyor sorusuna cevap arama ihtiyacı duyduğunuzda karşınıza ilginç ilişkiler ağı çıkıyor...

Aile Hekimliği uygulamasında Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı araştırma Kayseri’nin Mardin’den sonra memnuniyet oranı en düşük 2. il olduğunu ortaya koydu. Bu du­rum sağlığın iyi yönetilmediğinin en bariz örneklerinden biri.

Kayseri’de son dönemde sağlı camiasın­da başarılı da olsan belli bir ilişkiler ağının içerisinde değilsen saf dışı ediliyorsun. Örnek mi istiyorsunuz?

Nuh Naci Yazgan Göğüs Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Mustafa Demirel...

Tabip Odası Yönetimi’nde de görev ya­pan Demirel Oda Yöneticisi sıfatıyla Türk Tabipler Birliği’nin eylemine katıldığı için, “İşçi Partililer’le birlikte yürüdü” gibi deli saçması bir gerekçeyle, göreve atandığı tarihte elinden “nezaketen” denilerek alı­nan istifa dilekçesinin yürürlüğe konulması sonucu görevden alındı...

Demirel’in ne denli başarılı bşr Başhe­kim olduğunu bu şehirde hemen her gaze­teci haberinde ve köşesinde yazıp çizdi.

Demirel’in başarılı bir Başhekim olma­sına rağmen üfürükten teyyare bir gerek­çeyle görevden alınması Adalet ve Kal­kınma Partisi il yönetiminde de Yürütme Kurulu’nu çileden çıkarmış, istifa noktası­na gelenler olmuş...

Çok iddialı söylüyorum; Demirel ce­maatçi olsaydı, kesinlikle başına bunlar gelmezdi. Yerine gelen kişinin cemaat bağklantıları var mı yok mu, bu işler devlet işleyişinin dışına mı çıkmış bunu da devle­tin ilgili organları araştırıp bulsun. Mem­lekette polis var, jandarma var, MİT var... Baksınlar bakalım ne görecekler.

***

Görmek isteyenler için bugün ilginç detaylardan, dudak uçuklatan iddialar­dan bahsedeceğim. Devletin Valisi, polisi, MİT’i, Jandarması olup bitenleri görmek, duymak istemeyebilir ama ben kayda geçsin diye yazıyorum. Kayseri’de sağlığı kimler yönetiyor sorusunu sorunca karşı­mıza çıkan isim “BEDİR”

Yok yok.. Yanlış anlaşılmasın Erol Bedir değil. Erol Bedir her görüşten doktoru 3 ayrı hastanesinde de memlekete hizmet edecek noktada istihdam eden bir isim. O yönüyle sağlığı yönettiğine birşey demem hatta takdir ederim.

Benim bugün size bahsedeceğim Bedir başka Bedir...

***

Bedir Sağlık Gönüllüleri Derneği...

Birçoğunuz yeni duymuşsunuzdur emi­nim. Ben de yeni duydum...

Merkesi Kayseri olan bu dernek oldukça anlamlı işlere imza atıyor.

Mesela taa Nijerya’lara kadar gidip insa­ni amaçlı hastaneler kuracak kadar duyar­lılar...

http://www.bhva. net/ adlı internet sitesinden derne­ğin yöneticileri ve faaliyetleri hak­kında bilgileri de yayınlıyorlar.

Siteye şöyle bir göz attım. Siteye girer girmez ilk karşıma çıkan şey Fetullah Gülen Cemaati’nin yayın organı konumundaki Samanyolu Haber, Zaman Gazetesi ve Küre Tv’nin “dost siteler” ola­rak ilan edildiğidir.

Bu yayın organlarının linki ana sayfada en başta görünecek şekilde. Dolayısıyla bu derneğin Fetullah Gülen cemaatinin ulus­lararası insani yardım hareketinin bir par­çası olduğunu anlamak için dahi olmanıza gerek yok. Dolayısıyla bu dernektekilerin de Ülkücü ya da Solcu ya da Milli Görüşçü olmadığını da ortalama zekaya sahipseniz pekala anlayabilirsiniz...

***

Derneğin internet sitesindeki, “hakkımı­za” yazan bölümüne girdiğinizde ise der­nek yöneticilerinin kimler olduğu bilgisiyle karşılaşıyorsunuz. Kimler yok ki...

RAMAZAN DEMİR

Derneğin Yönetim Kurulu Başka­nı. Erciyes Üniversitesi’nde öğretim görevlisi...

M.ALAUDDİN İSLAMOĞLU

Sağlık sektöründen bir isim değil ama derneğin Genel Sekreteri.

Abi konumunda hizmet ettiği söyle­niyor...

FERİT YILDIZ

Derneğin Yönetim Kurulu Üyesi.

MUSTAFA KIRMAN

Kayseri’nin başarılı kalp doktorla­rından. Mustafa Kırman Hoca, Ana­kalp Hastanesi’nin de ortaklarından. Bu dernekte de Yönetim Kurulu Üyesi.

MUSTAFA KEÇELİ

Dernekte Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapıyor, Devlet Hastanesi’nde Genel Cerrah...

DURAN TEKİN

Kayseri Diş Hastalıkları Hastanesi’nin Baş­hekimi...

Aynı zamanda kendisi özel bir diş hastanesinin or­taklarından. Baş­hekimlik yaparken özel muayenehane­sine hasta yönlen­diriyor diye sıkça eleştiriye muhatap oldu ama korundu.

Muayenehaneyi kapattı ama öğle paydosunda ve akşam mesai saati bitiminde ortağı olduğu özel diş hastanesinde duruyor. Oraya hasta pas­lıyor mu paslamıyor mu, günahı vebali boynuna...

Bu derneğin yönetim kurulu üyeliğini üstlenmiş durumda... Cemaatçi olduğu söylenir, bu yönde çarpık bir icraatına denk gelmedim.

GÖKSEL BAHADIR

Derneğin Yönetim Kurulu Üyesi, Mustafa Kırman Hoca’nın Anakalp Hastanesi’ndeki ekibinden başarılı bir cerrah...

ÖZKAN KÖSE

Kayseri Çocuk Hastanesi inşaatı sürer­ken, “Cemaatçi bir Başhekim atayacaklar” demişlerdi. Özkan Köse Kayseri Çocuk Hastanesi’nin Başhekimi olarak atandı.

Doğrusu, cemaatçiliğiyle icra ettiğine ilişkin hiçbir şikayet almadım. Özkan Köse de derneğin yönetim kurulu üyesi.

KADİR ÇETİNKARA

Bu ismi tanımayan, bilmeyen var mı?

Kayseri İl Sağlık Müdürü muhterem...

Dernekte yönetim kurulu üyesi olarak görev yapıyor.

AHMET CANDAN DURAK

Derneğin yönetim kurulu üyesi, Erci­yes Üniversitesi’nde öğretim üyesi ola­rak çalışıyor...

MEHMET FATİH GÜNHAN

Kayseri’nin en başarılı göz doktor­larından biri. Kayseri Göz Hastanesi’nin büyük ortaklarından biri olarak biliyorum. Derneğin yönetim kurulu üyesi...

Görüleceği üzere yönetimde 1 İl Sağlık Müdürü ve devletin 2 hastanesinin Başhe­kimliği görevini üstlenmiş olan 2 doktor var...

***

Derneğin internet sitesini incelemeye devam ediyoruz... Faaliyetler bölümünde gözüme çarpan ilk bölümünde “yenidoğan ünitesi ile çocuklar üzerinde yaygın olan doğum kaynaklı hastalıklar önlenecek” yazısını görür görmez geçmişe gittim. Çok da eskiye değil, yakın geçmişe...

Kayseri’de yenidoğan yoğun bakım ünitesi olmayan Doğumevi Hastanesi’nde ölen çocuklar konusunu haber olarak iş­lediğimiz günleri, yenidoğan yoğun bakım ünitesi olmamasına rağmen olmayan ünite adına devlete kesilen faturaların SGK’dan müfettiş incelemesi sonucunda geri dön­düğünü yazdığımızı, İl Sağlık Müdürü’nün olmayan bir basamakta yenidoğan yenidoğan yoğun bakım ünitesi için fatura kesilmesiy­le ilgili olarak verdiği, (tam cümlesiyle hatır­layamayabilirim) “biz hastalar arasında ayrım yapmıyoruz, zengin fakir ayrımı gibi 1. basamak, 2. basamak, 1. sınıf 2. sınıf ayrımı yapmıyoruz.” benzeri açıklamasını hatırla­dım...

Gülesim geldi güleme­dim... Ağlayasım geldi ağlayamadım...

***

Gelelim inanmak iste­mediğim ama dehşet verici, dudak uçukla­tıcı iddiaya...

“Kayseri’de sağlık, cemaatin kontrolüne geçmiş durumda. Bedir Sağlık Gönüllü­leri Derneği altında meşru zeminde hare­ket eden cemaatin sağlık kolu, bir sağlık müdürü ve 2 Başhekimi yönetimine almış durumda.”

Bu kadarını yukarıdaki yazıyı okuyunca herkes anlamıştır sanırım. Bunun dehşet veren yanı var mı?

Yukarıda ifade ettiğim gibi, bu işler devlet işleyişinin dışına mı çıkmış bunu da devletin ilgili organları araştırıp bulsun.

Memlekette polis var, jandarma var, MİT var... Vali var vali...

Çarpıcı, dehşet iddia şu;

- Derneğin internet sitesinde faaliyetler yazan bölümüne girin

- Girdim...

- İmplementation Strategy (Uygulama Stratejisi) bölümüne kadar inin.

- İndim...

- Ne yazıyor?

- Nijerya’da ki hastanenin yapım süre­ciyle ilgili, alkışlanacak, takdir edilecek bilgiler verilmiş...

- Orada bir doktorun görevlendirmesin­den de bahsediyor...

- Evet, “Hastane Projesi’nin derne­ğimiz üyesi Dr. Hüsamettin Keçeci’nin Nijerya’da ikamet etmesine karar verilmiş­tir.” deniliyor.

- Dr. Hüsamettin Keçeci Nijerya’da ika­met kararı üzerine oraya gitti, görev yaptı, gelir gelmez de Doğumevi Hastanesi’ne Başhekim Yardımcısı yapıldı.

- Dernek İl Sağlık Müdürü’nü 2 hastane Başhekimini bünyesinde bulundurunca devlet işleyişinde bu denli rahat hareket etmesi mümkün oluyor demekki...

- Mesele o da değil... Seçimden sonra Dr. Hüsamettin Keçeci Kayseri’nin yeni Sağlık Müdürü olarak atanacak...

***

Evet sevgili okurlar ben şahsen bu iddia karşısında dehşete kapıldım.

Bir yere yazmak yerine gazeteci olarak köşeme yazıp, kamuoyunu da bilgilendire­yim istedim...

Sözkonusu internet sitesini incelediğim­de resim galeri bölümüne girince Kayseri heyetinin de bu hastaneye gidip incelemede bulunduğunun fotoğ­raflarıyla da karşılaştım.

Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, AKP Millet­vekilleri Yaşar Karayel, Ahmet Öksüzkaya, Melikgazi Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, İl Milli Eğitim Müdürü Erdoğan Ayata, İl Sağlık Müdürü Kadir Çetinkara, AKP İl Başkanı Ömer Dengiz, A.A. Bölge Müdürü İsmail İçer, Büyükşehir Belediyesi’nde Mehmet Özhaseki’ye yakın isim­lerden Oktay Durukan gözüme çarpan isimler arasındaydı...

***

Fetullah Gülen Cemaati’nin yayın or­ganlarını dost siteler olarak ilan etmiş bir internet sitesine sahip olan, yönetiminde 1 İl Sağlık Müdürü ve devletin 2 hastanesi­nin Başhekimi olan derneğe hakim gücün Nijerya’ya atamasını yaptığı kişiye dönüşte Doğumevi’nde Başhekim Yardımcısı olarak atatması, hatta bu İl Sağlık Müdürü yapa­cak olma ihtimali dehşet vericidir.

Kayseri’de sağlık bir avuç cemaatçinin eline geçmişse, Aile Hekimliği uygulama­sında memnuniyet oranı en düşük 2. il de olsak kimse liyakatı esas almadığı için sağlıklı bir sağlık hizmeti almamız müm­kün değil.

Bu işe Tabip Odası, öteki beriki ses çı­karmasa da ben yazar çizerim...

Benim kimsenin şahsıyla, kimliğiyle, kişi­liğiyle sorunum yok.

Kamu görevi yapanların çarpık işleyişine kalem sallamayı da Allah’ın izniyle görevim olarak kabul ederim.

***

Ben şahsen cemaatlere karşı değilim.

Nasıl ki, kanarya sevenler bir araya gelip ortak noktada buluşabiliyorsa cemaatler de dernekler gibi yasal statüde olmasa da sosyal bir gerçek. Elbette ki Allah, kitap, peygamber diyen insanlar bir araya gel­diğinde böyle Nijerya’da ki hastane gibi hayırlı işler de yapacaklar.

Ama ne zaman ki cemaatler devletin içi­ne sızmaya başlar, il müdürleri, başhekim­ler, doktorlar atamaya başlarsa o zaman olmaz...

Kanarya sevenlerin il sağlık müdürü ata­yacak güce geldiğini düşünün, başhekimle­ri belirlediğini falan...

Sonra bu kanarya sevenlerin atadığı kişi­nin beceriksizliklerine rağmen sırf kanarya sevmesinden dolayı liyakat esası yok sayı­larak halen o koltukta oturtulduğunu...

Değiştirilmesi sözkonusu olduğunda da yerine bir başka kanarya sevenin getirile­ceğini...

Razı olur musunuz?

Nerede din siyasete, şahsi çıkarlara, ma­kam elde etmeye alet edilmeye başlıyorsa en büyük fitne oradadır. 

Yazarın Diğer Yazıları