ERÜ'DE FETÖ KULİSLERİ...

Kayseri'de FETÖ/PDY'ye yönelik olarak operasyonlar ve görevden almalar sürüyor...

Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden SGK'ya, Milli Eğitim'den, Tapu'ya, Müftülükten, KASKİ'ye, Erciyes Üniversitesi'ne kadar birçok kamu kurum ve kuruluşunda açığa almalar yaşanıyor.
Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik'in "personeli gözden geçireceğiz" açıklaması diğer kurumlardaki gibi seri hareket etmediği, oyalandığı eleştirilerini beraberinde getiriyorsa da sık eleyip ince dokuyarak doğru karar verilmesi adına doğru bir hareket.
Zira diğer kurumlardan, "bunun paralelle alakası yok" şeklinde kanaate sahip olunan kişilerin de açığa alındığına ilişkin tek-tük de olsa yansımalar oluyor.
Bu süreçte mağdur olsa da suçu, günahı olmayan, FETÖ bağlantısı olmayan kişilerin eninde sonunda temize çıkacağı gibi bir umuda sahibim ancak doğru olan hatayı başta yapmamaktır.
Allah'tan korkarak, kul hakkına riayet ederek davranılması gerekiyor. Zira ortada şu kurumdan bu kadar kişi, bu kurumdan şu kadar kişi diye bir skor yarışı yok.
İşin suyunu çıkarıp adeta "şu da maklube yemişti" diye davranma durumunda olmak FETÖ mücadelesinin manipüle edilmesine sebebiyet verir.
FETÖ, bu süreci en az hasarla atlatmak, deşifre olmayanların deşifre olmadan devam etmesi politikasını izleyecektir.
Dün Erciyes Üniversitesi'nde açığa alınan personel sayısının 96'ya ulaştığı açıklandı. Birçok kişiyle görüştüm. Herhangi bir liste açıklanmadığı için açığa alındığını bildiğim 8-10 ismi şu kişiler açığa alındı diye yazmayacağım. Liste açıklanırsa hepsini birlikte yazarız.
Ben bu yazıda Üniversiteden bana yansıyan bilgileri, kulisleri aktaracağım.
Dekanların tamamının istifası alınmış ve işleme konulmuştu, yerlerine yardımcıları vekaleten atanmış. Ayrıca Yüksek Okul ve Enstitü Müdürleri'nin, Anabilim Dalı Başkanları'nın, okul sekreterlerinin, Genel sekreter ve yardımcılarının, daire başkanlarının, şube müdürlerinin tamamının tedbiren istifasının alındığı bilgisi var. Bu istifaların tamamı işleme konulursa suçu günahı FETÖ'nün F'si ile bağlantısı olmayan kişilerin zarar göreceği kanaati hakim, memuriyette kıdemlerinin dahi olumsuz etkileneceği belirliyor. Kanun karşısında suçsuz kişileri mağdur duruma düşürmeden hareket edilmeli.
En önemlisi de Erciyes Üniversitesi gibi bir kurumda idari kaosa sebebiyet vermeden ilerlemek gerekiyor.
Erciyes Üniversitesi Rektörü Muhammed Güven, iktidara yakın bir gazeteci tarafından twitter'da "FETÖ'cü" diye ilan edilmiş ancak daha sonra hatalı bilgiyi geri çekmiş.
Kayseri'de de gazetecilerin çok dikkatli olması gerekiyor. Şu haberleri yazıp çiziyoruz ama birini haksız yere yıpratır ya da över miyim diye Allah'tan korkuyorum, bu durumdan Allah'a sığınıyorum.
Camiamızda ilgili yetkili birileriyle "şu paralelci onu da alın" diyen ya da "şu paralelci değil ellemeyin" diyen varsa yazık... Gazeteci bu yönde edindiği bilgiyi haberine ya da köşesine yazar. Bunu kulis yaparak gündeme getirmek, etkili yetkili kişilere tesir etmeye çalışmak, "manipüle etmeye çalışmak" olarak algılanabilir aman dikkat benden meslektaş tavsiyesi...
Görüştüğüm birçok kişi tarafından Rektör Muhammed Güven'in FETÖ'cü olmadığı ancak Dekanlık yaptığı dönemin üniversite yönetiminin araya sıkıştırdığı cemaatçileri Tıp Fakültesi'nde işe aldığı söyleniyor.
Bir gazeteci olarak bu konuya kulak kabarttığımda ise kaynaklarım, "ABD'de doktorasını yapmış cemaatçi akademisyenler sadece TIP fakültesinde değil birçok fakültede var ama ABD doktoralı olup da cemaatçi olmayan çok değerli bilim adamları da var" diyor.
Hassasiyetle üzerine gidilmesi gereken bir detayı yetkililerin dikkatine sunmuş olayım bu vesileyle; Amerika'da doktorasını yapmış akademisyenler gözden geçirilsin, hikayeden bilim adamlarıyla üniversitemizin işi yok.
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde ki Asistan gençlerle ilgili çok görüş beyan eden olduğu için onlarla ilgili durumu yetkililerin tekraren gözden geçirmesi için kaleme alıyorum; bu gençlerin Üniversitelerarası Dil Sınavı'nda (ÜDS) kolaylık olsun diye Melikşah Üniversitesi'ne 750 TL sınav ücreti verip ÜDS'ye denk IELTS sınavına girmelerinden başka bir kusurunun olmadığını söylüyor bazı kaynaklar. Gerçekten böyleyse kötü... Ama gerçekten bir bağ ve bağlantı varsa da kimsenin diyeceği birşey olamaz. Ben bir kez daha söylüyorum, yeniden gözden geçirilmesi için dikkat çekiyorum o kadar. Memlekette hiç umulmayan bunca kişi FETÖ'cü çıktıktan sonra ben kimseye FETÖ'cü değil demem.
FETÖ ile ismi bağdaştırılamadığı halde açığa alınmalarla ilgili müftülükten 1, Milli Eğitim'den de 1-2 isim yansıdı. Yukarıda da ifade ettiğim gibi sıkıntılı bir durumları yoksa eninde sonunda temize çıkarlar.
Üniversite'de FETÖ konusunda araştırılabilecek çok şey var; Melikşah Üniversitesi'ne Erciyes Üniversitesi'nin arsalarını yurt yapmak için verenleri, Teknopark'a Melikşah'ı da bilabedel ortak edenleri falan da mercek altına almak lazım. Genkök konusunu da bir kenara not edin.
Ben geçmiş dönem üniversite yönetiminin adeta peşkeş çekercesine üniversite arazilerini nasıl yok pahasına sattığını, bu arsaları alan kişilerin bankalara aldıkları bedelin 2-3 katı fiyata ipotek verdiğini belgeleriyle ortaya koyduğum gibi Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı'na, YÖK'e, Cumhurbaşkanlığı'na da şikayet etmiştim. Halen bir çıt çıkmadı, umarım sümanaltı edilmemiştir. Bu konu da mutlaka FETÖ'ye finans sağlamakla alakalı mı değil mi mutlaka araştırılmalı.
Bu benim şahsi meselem değil, o konunun muhataplarının hiçbirisini şahsen tanımam bilmem bile... İftira atmaktan, haksızlık etmekten de Allah'a sığınırım.
FETÖ'cü olmayanı FETÖ'cü diye gammazlamak hele de şahsi meselesini, kinini, çekememezliğini bu vesileyle ödeşmeye kalkışmak şerefsizliktir.
Şerefsizlere karşı da dikkatli olmak lazım...
OHAL'de temizlik zamanı ama Allah'tan korkarak, kul hakkına riayet ederek....