
NİÇİN GÜVENLİK ÖNLEMLERİNİZ SADECE KAYSERİ MEYDANINDA DEĞİLDİ
Orhan KARAKAYA
Ülkemizde 2015 yılında bizden habersiz Ortadoğu da kuş uçmaz (İŞİD bombacıları uçuyor) diyen yerli ve millilerin yönettiği ülkemin başkentinde barış mitinginde 100 den fazla kişi öldürülüyor, 300 den fazla kişi yaralanıyor.
Sonra akıldan yoksun yada bu ülkede yaşayan bizleri salak zannedenler katliam sonrası güvenlik zafiyeti ve kendi sorumlulukları, ihmalleri olmadığını söyleyerek, mitingin yapılacağı, toplanacağı Sıhhıye meydanında gerekli güvenlik önlemlerini aldıklarını, bariyerlerle çevirdiklerini, burada arama yapacaklarını söylüyorlar.
Bu kurumlar ve bizler yeni miting yapmıyor ilk kez mitinge katılmıyoruz. Biz illerimizden mitinge gitmek için hareket ettiğimizde sivil ve resmi polisler bizleri izler, bekler, il çıkışlarında yada Ankara girişinde otobüslerimizi durdurarak biz istemesek de kimlik kontrolleri yaparlardı. Bu kimlik (GBT) kontrollerini bazen bilerek yavaş yaparlardı ki biz bıkalım, usanalım bir daha mitinglere gitmeyelim isterlerdi.
Şimdi güvenlik önlemi almayı sadece mitingin yapılacağı yer olarak göstermek isteyen zihniyet, yine Ankara da bir mitinge gitmek üzere illerimizden hareket ettiğimizde Ankara ya giren tüm yolları bize kapatmış, askerleri karşımıza dikmiş ve bizleri Ankara ya sokmamışlardı. Bir başka Ankara mitinginde toplanma yerimiz olan Hipodroma girdikten sonra polis bariyerleriyle çıkış kapısını kapatıp bizlerin dışarı çıkmasına izin vermek istememişlerdi. Yani güvenliği sadece miting alanıyla sınırlamamışlardı. Üstelik o zamanlar da IŞİD gibi bir belaya bulaşmamış, onları besleyip büyütmemiştik.
Bir hükümet ve onun ilgili, yetkili bakanlıklarını düşünün resmi ve izinli, günler öncesinden bilgisi olduğu ve on binlerce insanın Ankara ya geleceğini bildiği bir eylemde kitlenin toplanacağı Ankara Tren Garı önünde bir tane resmi ve sivil polis bulundurmuyor. Tren garının ve toplanma yerini gören bina üstlerine keskin nişancılar yerleştirmiyor. Araçlar tren garı önüne kadar gelebiliyor. Yolları trafiğe kapatmıyor. Halkın paralarıyla diktikleri ama halk ve halkın çocukları öldürülürken, katledilirken işe yaramayan, görüntüleri her zaman silinen, (o zaman alın mobese direkleri ve bir yerinize… diyesi geliyor insanın) mobese kameralarını izlemek, takip etmek her nedense akıllarına gelmiyor. Cumhurbaşkanı, Başbakan ın yapacağı miting öncesi o ilde yaşayan kişileri önlem gerekçesi ile gözaltına alanlar, yapmadıkları darbeler, yazmadıkları kitaplar nedeniyle insanları ceza evlerine koyanlar, bildikleri, listeledikleri canlı bombaları, demokrasi ve hukuk adına kendilerini patlatmadan tutuklayamıyorlarmışşş, bizde yedik.
Peki güvenlik önlemlerini sadece mitingin yapılacağı yerlerde almak, miting alanı ile sınırlamak gerekiyorsa, İçişlerinin, polis teşkilatının sorumluluğu bu kadarsa, 17 Ekim 2015 Cumartesi günü Ankara katliamından bir hafta sonra AKP genel başkanı Ahmet DAVUTOĞLU nun Kayseri de yapılan mitingi nedeniyle meydana giden tüm yollar mitingden 4-5 saat önce neden kapatıyorsunuz. Miting Kayseri meydanında olmasına rağmen İstasyon Caddesi - Sivas caddesi boyunca, Acıbadem hastanesi civarı-Kartal kavşağı çevresinde yani AKP nin miting yapacağı Kayseri meydanına 2-3 km uzakta bulunan yerlere 10 adımda bir niçin polis dikiyorsunuz. Meydana çıkan yolları ve 3-4 km mesafede bulunan yolları niçin kesiyorsunuz. Katliam yapılmasına izin verdiğiniz Barış mitinginde takındığınız tutumu, yöntemi niçin uygulamıyorsunuz. Niçin miting alanı dışında da bu kadar güvenlik önlemi alıyorsunuz. Çünkü siz ve sizin zihniyetiniz sizin gibi düşünmeyenlere her şeyi mübah görüyor. Direk olaylarda da olduğu gibi (Soma-Ermenek ) gerekli önlemleri almayarak, aldırmayarak olayları kader göstermek istiyorsunuz.
Bu yaşadıklarımız kaderimiz değil. Siz ne yaparsanız yapın, biz kendi kaderimizi kendimiz çizeceğiz. Barış ve huzur içerisinde, kardeşçe yaşayacağımız bir Türkiye ve dünya umudumuzu, mücadelemizi, inancımızı koruyacağız, gerçekleştireceğiz. Sizin ve sizin gibilerin anlayışı sonucunda 1857 yılında 129 kadın işçiyi fabrikaya kilitleyip yakmak çözüm olmadı ve sonrası bugün milyonlar olarak her 8 Mart ta, 1 Mayıs larda sokaklara çıkıyorsak, Sivas Madımak ta 33 insanımızı yakmanız sonrası nasıl Sivas ı, 2 Temmuzu, Maraş ı, Çorum u unutmadık, unutturmadıysak, Ankara katliamınızı da unutmayacağız, unutturmayacağız. Sizlerin bireysel çıkarlarınız, kanlı emelleriniz için uyguladığınız politikalara karşı çıkmaya devam edeceğiz. Sizin emperyalist savaşlarınıza karşı, inadına barış demeye devam edeceğiz. Korkmadık, korkmayacağız, yılmayacağız.