
HALA AKP 'YE TEŞEKKÜR EDEN TAŞERON VAR MI?
Orhan KARAKAYA
Başbakan Ahmet Davutoğlu geçen hafta AKP grup toplantısında “…Bildiğiniz gibi asıl işlerde çalışanları seçim vaadi olarak kamuya alacağımızı vurgulamıştık. Bu sözümüzü yerine getirecek çalışmaları tamamladık. Böylelikle asli asıl işlerde çalışan personelimizi kamuya alıyoruz. Hayırlı olsun...Ayrıca bir karar daha aldık. Yardımcı işlerde çalışan kardeşlerimiz içim müjdeli kararımızı paylaşmak isterim. Yardımcı işlerde çalışan kardeşlerimizi de kamuya almaya karar verdik. Dışarıda kalan tek bir taşeron işçisi olmayacak. Biz söz verdik mi böyle söz verir, icraat yaptık mı böyle yaparız.” dedi ve tüm taşeron işçileri umutlandı. Umutlandırıldı. Öyle ya koskoca Başbakan söz vermişti, taşeron işçileri kadroya alınacaktı. Trabzon ve Sivas da ki bir grup taşeron işçi (birazda AKP’lilerce organize edildiği iddia edilen) hemen o gün Trabzon ve Sivas AKP İl Başkanlıklarına giderek basın önünde Başbakan’a ve AKP hükümetine teşekkür ettiler.
Organize olduğu belli diyorum çünkü 13-14 yıllık AKP hükümetinin işçilere dönük uygulamalarını bilen, hiçbir işçi ve emekçi böyle davranmaz. AKP hükümeti 14 yıl boyunca Anayasal hakkını kullanarak hükümet güdümlü sendikaların dışında ki sendikalara üye olanların işten atılmasına göz yumdu! İşten atılan ve fabrika önlerinde direnişe, işe iade için mücadele eden işçilerin, direniş çadırlarının polis ve jandarma zoruyla kaldırılmasını sağladı! Cam İşçileri, Metal İşçileri ve Belediye işçilerinin Anayasal hakkı olan Grev haklarını AKP hükümeti Bakanlar Kurulunca milli güvenliği tehdit gerekçesiyle erteledi, yasakladı! Bu 14 yıl boyunca asgari ücrete % 4-5 gibi komik zamlar yapıldı. Ama ödediğimiz vergilere, şehir içi otobüs ücretlerine, kullandığımız elektrik, doğal gaz ücretlerine % 40-50 oranında zam yaptı. İşten atılan işçilerin değil, patronların yanında oldu.
Kısacası kölelik anlamına gelen taşeron çalışma biçimini kamu hizmetlerinin her yerine sokan ve kendisi hükümet olduğu 2002 yılında 15 bin olan taşeron çalışan sayısını 800 bin kişiye çıkartan da AKP hükümetinin kendisi değil mi? Nasrettin hoca misali eşeğini kaybettirip buldurandır.
Başbakan’ın AKP grup toplantısında ki taşerona kadro açıklaması sonrası Maliye Bakanı’nın ve diğer AKP temsilcilerinin konuya dair açıklamaları taşeron işçilerinin Başbakan’a ve AKP hükümetine teşekkür etmek için çok acele ettiğini ispatladı. Tabiri caizse taşeron işçilerinin hevesleri kursağında kaldı. Çünkü taşeron işçileri kadro deyince Maliye Bakanı’nın açıkladığı şekilde kadro(suzluk) beklemiyorlardı. Başbakan’ın açıklaması sonrası Maliye Bakanı Naci Ağbal taşerona kadro konusunda nasıl bir kadro verileceğine açıklık getirdi. Ve
Taşeron işçiler “özel sözleşmeli personel” adıyla kadroya alınacaklar. 3 yılda bir sözleşme imzalayacaklar. Kamuya geçişte kişinin mesleği ve kamu hizmetini yapabilmesi için gerekli bilgi ve donanıma sahip olup olmadığını belirlemeye yönelik sınav yapılacak.
Bende diyorum ki; Taşeron olarak 10-15 hatta 20 yıl çalışan kişiler var. Bunca yıl çalışıyor olmaları bu kişilerin kamu hizmeti yaptığı, yapabildiği, kamu hizmeti için gerekli donanıma sahip olduğu anlamına gelmez mi? Kamuya alınan personele, şu anda aldıkları aylık üzerinden maaş verilecek. Taşeron işçiler atanmaları halinde geçmişe dönük hak talebinde bulunamayacak.
Bende diyorum ki; zaten verdiğiniz maaş açlık sınırının altında bir ücret, kıdem tazminatını fona devretmek için söylediğiniz işçi 1 gün bile çalışsa kıdem tazminatı almayı hak edecek diyorsunuz şimdi ise kalkmış 15-20 yıllık (25-30 bin TL) alacağınızdan, geleceğinizden vazgeçerseniz kadroya alacağız diyorsunuz. Nerede sizin Adaletiniz?
Kapsama giren personel, yasa çıktıktan sonra 1 ay içinde talepte bulunacak. İlgili kamu kurumları başvuruları aldıktan sonra şartların oluşup oluşmadığını değerlendirecek, devlet memuru olmanın gerektirdiği güvenlik araştırmaları da ayrıca yapılacak.
Bende diyorum ki; şuan taşeron olarak da olsa kadroya almayı düşündüğünüz bu kişilerin kamu da hizmet veriyor olması güvenlik araştırması yapılmasını hala gerekli kılar mı?
Kamuda tam zamanlı hizmet veren taşeron işçi, düzenlemeden yararlanacak, kısmi zamanlı çalışanlar ise bu haktan faydalanamayacak. Kamuya alınacak personelin 12 ay boyunca görev yapıyor olması şartı aranacak.
Bende diyorum ki; girdi çıktı yapılmayan 12 ay boyunca aralıksız çalışan taşeron işçisi var mı ki?
Bu açıklamadan sonra Taşeron işçilerin yapması gereken AKP’ye Başbakan’a teşekkür etmek değil, hakları için gerçek kadro almak için mücadele etmektir. Önümüz 1 Mayıs, taşeron işçisi özel sözleşmeli değil, gerçek kadro istiyor talebiyle 1 Mayıs ta alanlarda olmalı ve haklarını dillendirmelidir. İstedikleri kadroya Cumhurbaşkanı’na, Başbakan’a mektup yazarak, yalvararak geçemezler.