
BİR HEMŞİRE DAHA ÖLDÜ
Orhan KARAKAYA
Hemşire Meliha Kulalı’yı piyasalaşan sağlığa “kurban” verdik. Tüm sağlık emekçilerinin başı sağ olsun.
Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Çocuk Polikliniğinde hemşire olarak çalışan Meliha Kulalı pnömoni teşhisiyle 3 Haziran 2015 tarihinde çalıştığı hastanenin acil servisine yatırılmıştır. Tedavisini sürdürmesi için Göğüs Hastalıkları kliniğine yatırılması gerekirken, yer yok denilerek 3 gün acil serviste tutulmuş, daha sonra Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesine sevk edilmiştir. Tam yer bulduk denilmişken arkadaşımızı sevk edildiği hastanede kaybettik.
Buna söylenecek tek şey var; sistem kendi sağlıkçısına kıydı.
Bu ölümde sağlığı piyasalaştıran, hastaları müşteri gören herkesinsorumluluğu var;
Çünkü; Üniversite yönetimi kraldan daha çok kralcı kesilerek bütün uyarılarımıza rağmen AKP iktidarı ve onun politikalarını hayata geçirmeyi esas almıştır.
Çünkü; tüm uyarılarımıza rağmen tedavisi uzun süren kronik hastalara bakılan birimleri (göğüs hastalıkları vb) kar etmediği için kapattınız ya da küçültünüz. Tıpkı Kayseri de bulunan N.Naci Yazgan Göğüs Hastanesinin Acil servisini kapattığınız gibi, Soma’da yanık ünitesini kapatarak madende yaşanan işçi katliamında ölüm sayılarını artırdınız. Yoksulluk ve kölelik politikalarından vazgeçmediğiniz için yoksulluğu arttırdınız.
Yaşanan süreç sağlıkta dönüşüm sisteminin dayattığı sorunlardan kaynaklıdır. Sağlık sisteminden kaynaklı sorunları göğüs hastalıkları hastanelerini ve bölümlerini kapatarak çözmeye çalışmak hizmet alan vatandaşları mağdur ettiği gibi bu kez çalıştığı hastanede hizmete ihtiyacı olan hemşire arkadaşımızın kendi hastanesinde tedavi olmasına engel olmuştur. Çünkü 1 Haziranda Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalındaki 43 yatak sayısı asistan ve hemşire sayısının yetersizliğinden dolayı 15’e düşürülmüştür.
Hemşire Meliha arkadaşımızın ölümünde sorumlular bellidir. Ayrıca vicdani sorumluluk da var; düşünün ki sayılı üniversite hastaneleri arasında bulunan bir hastane kendi kurumunda çalışan bir hemşireye yatak bulamıyor ve ölüme terk ediyor.
Çağrımız nettir; Artık yeter sağlık hizmetleri piyasanın insafına terk edilemez. Bu politikadan vazgeçin. Bu politikada ısrar, ölümleri artırıyor.
Başta üyesi ve başkanı olduğum sendikam SES ve bazı meslek odaları Sağlıkta Dönüşüm Projesi (SDP) olarak ifade edilen AKP hükümetinin piyasacı mantığı, sağlık hakkımızdan da kar yapma isteği, hastanelere otelcilik birimleri açması (otellere para vermeden hizmet alamaz, kalamazsınız ve oteller yızdızlarına göre ücret alırlar) sürecine bu nedenlerle karşı çıkmıştı. Piyasalaşan ve parasız alınamayan sağlık hizmeti ve öldürülen, ölüme terk edilen biz sağlık emekçileri bu sürece karşı çıkmaya devam edeceğiz çünkü haklıyız. Sağlığın doğuştan hak olduğuna ve ücretsiz olması gerektiğine inanarak mücadeleye devam