Orhan KARAKAYA

BANT USULU SAĞLIK

Orhan KARAKAYA

Bu haftaki köşe yazımı Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi ortopedi servisinde çalışan bir işyeri temsilcimizin aşağıda da yer verdiğim yazı nedeniyle hastane idaresince sürgün edilmesi ve görev yerinin değiştirilmesi nedeniyle temsilcimize ayırmak istedim. Çünkü ortada bir haksızlık var ve bu haksızlığın neden ortaya çıktığını kamuoyuna aktarmak istedim. Kendisinin sürgün edilmesi nedeniyle bugün aynı zamanda emek ve demokrasi güçleri olarak (8 Temmuz) 12:30’da Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimlik önünde basın açıklaması yapıp, bu haksızlığa karşı tepkimizi ortaya koyacağız. Çünkü biz biliyoruz, ses etmezsek, susarsak daha çok kişinin canı yanacak.

 

İşte takdir kamuoyunun dedikten sonra bir Türkiye manzarası dedirten ve söz konusu sürgüne neden gösterilen bir sağlık emekçisini birilerini düşündürmesi gereken o yazısı:

Değerli okurlar merhaba

Ben Kayseri  Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ortopedi eğitim kliniğinde hemşire olarak çalışıyorum. Ayrıca SES’in (sağlık ve sosyal hizmet emekçileri sendikası)iş yeri temsilcisiyim.

 Sizlere hemşirelik mesleği hakkında bilgi vermek aynı zamanda da kamu hastaneler birliğinin hastane servislerinde uygulamış olduğu iş gücü analizinden bahsetmek istiyorum.

Hemşireler ;  kişileri hastalıklardan koruma yolları konusunda bilgilendiren, beden ve ruh sağlığı bozulması halinde tedavi uygulayan,hasta bakımını planlayan ve denetleyen kişilerdir.Bu tanım literatürde bu şekildedir. Fakat literatüre girmemiş başka görevlerimizde var bizim ;iş yükü her geçen gün artırılan, ağır koşullarda yıpranarak çalışan, çalışma alanlarında güvencesiz çalışan, hasta ve  hasta yakınlarından sözlü taciz ve fiziksel şiddet gören dövülen, hatta öldürülen de bir kimliğimiz var bizim. Lafı uzatmadan yeni bir sorundan, uygulamadan bahsetmek istiyorum.

Bundan yaklaşık iki ay önce kamu hastaneler birliğinin görevlendirmiş olduğu genel sekreterlikten uzman hemşireler iş gücü analizi yapmak için hastane servislerinde çalışma yürüttüler. Servise gelen uzman hemşireler ellerinde kronometre ile yaptığımız tüm uygulamaları; ateş, nabız, tansiyon ölçümlerini, ameliyat öncesi-sonrası verilen bakımları, verilen eğitimleri, tüm dosya işlerini ve istirahat zamanlarını dakika- dakika kayıt altına aldı. Bu uygulamayı 08-16 ve 16-24 çalışma saatlerinde gerçekleştirdiler. Bu analiz sonucunda da servislerde görev alan hemşirenin az ya da fazla olduğu ortaya çıkacakmış. Fakat bu işlemleri gerçekleştirirken unuttukları olay şuydu; öncelikle insan hayatına yönelik çalışıyoruz. İşimiz insanla alakalı, bizim hata yapma şansımız olamaz, hata yapmamamız içinde hastalara daha fazla süre ayırmamız, daha fazla personelle iş yapmalıyız. Diğer konu ise aynı hastalık her insanda aynı etkiyi göstermez ya da yapılan bir hemşirelik uygulaması, tıbbi tedavi  bir hastada örneğin 5 dakika oluyorsa başka bir hastada yarım saat olabilir. Ayrıca bu kriter yapılan ameliyat günlerine göre ve ameliyat yapan doktora göre de değişebilir. Velhasıl iş gücü analizinin sonucu açıklandı. Çalışma yapılan tüm servislerde yaptıkları analiz sonunda hemşire sayısı 2-3 hemşire fazla çıkıyor.  Bunun sonucunda sayısal olarak hemşirelerde azaltmaya, başka bölümlere almaya başladılar. Hastanede liyakatsiz atama yöntemi uygulandığı için bazı sendika yandaşları olan hemşireler masa başı işte çalıştıklarından hemşire sayısı (kadrosu) hastanede yeterli ama ona rağmen sahada çalışacak hemşire bulunamıyor. Yeni kurulan birimlere sahadan takviye yaparak açık kapatılıyor. Bu durum servis çalışanlarını moral-motivasyon anlamında çok etkiledi, iş yükümüz çok arttı,  artık yoğunluktan hastalara gereken ilgi alakayı gösteremiyoruz Zaten yoğun çalışırken, şimdilerde daha bir yoğun ve fazla çalışmaktayız. Çalışma yoğunluğundan kaynaklı işimize olan sevgimiz azalmaktadır. İşimize isteyerek ve mutlu gelmiyoruz. Birde kutsal aile birlikteliğimiz kalmıyor. Çocuklarımızla, ailemizle yeterince vakit geçirecek zaman bulamıyoruz. Yada yorgunluktan ailemizle ilgilenecek halimiz kalmıyor.

Unutanlar için söylüyorum bizim işimiz insan, bizim işimiz sağlık, biz fabrikada bant usulü mal-hizmet üretmiyoruz. Biz ne kadar moral-motivasyon yönünden ve sayısal olarak iyi durumda olursak halka, hastalarımıza sunduğumuz sağlık hizmeti ve kalitesi de o derece artar. Biz sağlık emekçilerini ve halkı bu duruma koyanlar umarım bizleri anlarlar…  

Çağdaş Ozan TİMU

 SES Kayseri İş Yeri Temsilcisi

Yazarın Diğer Yazıları