
KİTAPLARLA KURULAN DOSTLUK
Nurkal Kumsuz
Aklı konuşturan, yürekte ne varsa olduğu gibi gösteren, rûhların sevgiyle mayalanmasını sağlayan, davranışların en samimi biçimde sergilenmesine yardımcı olan gerçek dost sadece kitaplardır. Kitaplarla dostluk kuranlar, onun kılavuzluğunda hayatın dinamizmini de yakalarlar. Bunu başaran şair, yazar ve fikir adamları; o dostluğu kutsal bir emanet olarak insanlığa bırakırlar.
Nefes alırken bile bunalan insanın huzura kavuşması için okuduğu kitap sayısını arttırması gerekir. Çünkü, kitapla kurulan dostlukta ebedî huzur havası vardır. Kitapla kurulan dostluğun genel olarak kazandırdıklarını Muhittin Arabî şu sözlerle açıklar:
“Kitap kadar göçenleri konuşturan, yaşayanların hâlini tercüme eden bir şey görmedim. Nerdedir o dost ki sen uyuyunca ancak uyur. Sen istersen o konuşur, sahibinin sırrını gizler, emanetini saklar, o en iyi komşu, o insaflı arkadaş, en uygun yoldaş, o iyi bir öğretmen, yetenekli, titiz ve bulunmayan yardımcıdır.”
Montaigne, kitapları; hayatını dolduran, doyuran, avutan bir değer olarak kabullenir. Her türlü olumsuzlukta onlara sığınarak teselli bulduğunu söyleyerek şöyle devam eder:
“Zaman yürür gider beni dertlendirmeden; çünkü kitaplarımın dilediğim zaman bana sevinç verecekleri, yaşamama destek olacakları düşüncesi anlatabileceğimden daha büyük bir rahatlık verir bana. İnsan yaşamı denen bu yolculukta benim bulduğum en iyi nevale kitaplardır ve ondan yoksun anlayışta insanlara çok acırım.”
Kitaplarla paylaşılan hayatın nasıl bir mutluluk olduğunu keşfeden Selim İleri, kitaplarla mutluluğu özdeşleştirir:
“Bir ömür boyu kitaplarla mutlu oldum. Mutluluk nedir diye sorulsa, kitaplar okumak, kitaplar edinmek, kitaplar arasında yaşamaktır derim.”
Rıza Akdemir, okuduklarının gerçek değerini kavradığı için; kitapları “Vefalı Bir Dost” olarak kabul eder. Dünyasını kitaplarla doldurduğunu söyleyerek onlara bir dost gözüyle seslenir:
“Sensiz dünyam bomboş, herşeyim yarım;
Sen hiç tükenmeyen, hiç bitmeyensin.
Ey vefalı dostum, ey can kitabım,
Bana bu şiiri yazdıran sensin.”
Coşkun Ertepınar’ın mısralarıyla “Kitaplarla Kurulan Dostluk” en üstün değerdir:
“Kitap, kitap
Sen dostların başına gelen dost
Yeryüzünün güneşten önce güneşi
Işığın aydınlattı içimi
Sevgilerin ölümsüzlüğüyle dolup taştı
Yüreğim...
Sen olmasaydın hâlim kimbilir
Nice olurdu nice.”
İçimizde kirlenen ne varsa onu temizleyerek duyguları, düşünceleri filizlendiren ve onların gerçek değerini bulduran kitaplarla kurulan dostluktur. O dostluğu hissedenler, ebedîlik yolunun gerçek yolcularıdır.
Temennimiz, bütün insanlığın kitapla kurulan dostluğu tatmasıdır.