Nejdet KALA

Yönetim istifa

Nejdet KALA

Dün İnönü Stadyumunda (Beşiktaş Park) Beşiktaş ile Kayserispor karşılaşmasını izledik. 
Şen gidip yaslı geldik: 
Zira geçtiğimiz hafta Trabzon deplasmanında 3-0’lık mağlubiyetle ayrılan siyah beyazlılar;  hafta içinde de Belçika’da kötü bir oyunun ardından son dakikalarda aldığı bir puanla yurda dönmüştü. 
Taraftarla yönetimin arasındaki gerilim sürüyor; yapılan transferler tartışılıyordu. 
Buna bir de deneyimli Teknik Direktör Şenol Güneş’in sık sık gündeme getirdiği yoğun maç trafiği, yeni transferlerin takıma katkı sunamaması gibi etkenler eklenince; yenilgisiz Kayserispor’un en az bir puanla dönerek, yenilgisizliğini devam ettireceğini umuyorduk. 
Çünkü Kayserispor daha moralli; 
Kayserispor daha hazırdı. 
Aslında Kayserispor karşılaşmaya da kötü başlamadı. 
Ofsayta takılan pozisyonlar sarı kırmızılıların kontrataktan gol arayacağının sinyallerini verirken; gol, önceden çalışıldığı düşündüğüm bir duran top organizasyonun ardından, 47. Dakika da Nane’nin kafasından geldi. 
Maalesef bu sezon Kayserispor’un en kötü istatistiği yine karşımıza çıktı ve atılan golün hemen arkasından Beşiktaş beraberliği sağladı. 
Bu sezon Kayserispor Galatasaray karşılaması haricinde oynadığı 5 karşılaşmada da öne geçmeyi başardı. 
Ancak attığı golden sonra İstanbulspor’dan 4 dakika; Samsunspor’dan 5 dakika; Antalyaspor’dan 10 dakika ve Beşiktaş’tan da 9 dakika sonra gol yedi. 
Gerçekten kötü bir istatistik. 
Golden sonra baskıyı kırmak gerekiyor. 
Beraberliğin ardından, Beşiktaş’ta neler yapacağı çok tartışılan Chamberlain’nin siyah beyazlı taraftarlarla tanışası tuttu ve Salih Uçan’ın pasını gole çevirerek takımını öne geçirdi; bizleri de Kayseri’ye eli boş gönderdi. 
Kayserispor sahadan yenik ayrıldı ama bana sorarsanız çok büyük bir kayıp yaşamadı. 17 haftadır sahasında yenilmeyen Beşiktaş’a karşı, o muhteşem taraftarı önünde mücadele etmek kolay değil.
Kayserispor biraz daha cesur davransa; atılan golün hemen ardından yaşanan pozisyonda Gökhan çerçeveyi tutturabilse skor çok farklı olurdu. 
Ben Kayserispor’un bundan sonraki haftalarda çok daha başarılı olacağına inanıyor, özellikle kendi sahasında taraftarın desteği ile zaferler kazanacağına güveniyorum. 
Evet, Beşiktaş’ın dünyanın da tanıdığı güçlü bir taraftar profili var. 
90 dakika susmadan, takımını ateşliyor. 
Evet Çarşı grubu var ancak 90 dakikanın büyük bölümünde tüm stat Çarşı’nın coşkusuna dahil oluyor. 
Kayseri’de bu coşkuyu Kapalı Kale yaratıyor ama diğer tribünlerden yeterli desteği bulamıyor. 
Türkiye’nin sayılı stadyumlarından biri olan Rhg Enertürk Enerji Stadyumu 32 bin 880 kişi kapasitesi ile Türkiye’deki sayılı stadyumlardan biri… 
Stat dolduğu, seyirciler de taraftara dönüştüğü an Rhg Enertürk Enerji Stadyumu rakipler için korkulu rüya olacaktır. 
Seyirciler taraftara dönüşmeli yani çekirdek çitleyenler tezahürat yapmaya başlamalı. 
Saman alevi gibi kısa tezahürat yerine bu 90 dakikaya yayılmalı. 
Ortada bir uyum olmalı. 
Takımı motive etmeli. 
Dün Beşiktaş seyircisi 90 dakika boyunca susmadı, hakemin bitiş düdüğü ile birlikte ise tüm tribünler “Yönetim istifa” sloganları atmaya başladı. 
Takımlarının yenik duruma düştüğü anlarda bile, takımı olumsuz etkileyecek tek bir tepki göstermeyen binlerce taraftar, son düdük ile yönetimle olan kavgasını açığa vurarak tepkisini dile getirdi. 
Kayseri’de de bu potansiyel var. 
Kapalı Kale Beşiktaş’ın Çarşı grubu gibi artık bir marka oldu. 
Ama 32 bin 880 kişilik statta kale arkasındaki Kapalı Kale grubuyla bu iş sınırlı kalınca olmuyor. 
Önce stadın dolması, sonrasında da stadı dolduranların seyirci kalmayarak taraftar olması gerekiyor. 
Yönetim başarılı bir çalışma yaparak transfer tahtasını açtı. 
Takım, beklentilerin aksine, tüm olumsuzluklara rağmen lige iyi başladı, bence iyi de gidiyor. 
Recep Uçar ile kentin dokusu uyuştu gibi görünüyor. 
Tek eksik, boş kalan tribünlerin taraftarla dolması… 
Kayserispor, bu hafta tahtayı bahane ederek giden Çağdaş Atan’ın yeni takımı Başakşehir ile karşı karşıya gelecek. 
Kayserispor’a gönül verenler 2 Ekim Pazartesi günü Rhg Enertürk Enerji Stadyumu’nu tıklım tıklım doldurarak, Çağdaş Atan’a; küfürsüz, hakaretsiz bir şekilde neler kaçırdığını anlatmalı… 
Haydi tribüne…
 

Yazarın Diğer Yazıları