Kayseri Ticaret Odası eski Başkanı Mahmut Hiçyılmaz ve AK Parti eski Başkanı Ömer Dengiz yargılandıkları FETÖ davalarından beraat etti.
Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin hakkında verdiği beraat kararının Yargıtay, tarafından onanmasının ardından Ömer Dengiz’i aradım, “Çok şükür, Allah’ıma çok şükürler olsun. Sonunda adalet yerini buldu.” diyerek duygularını dile getirdi.
Duruşmalarını takip ettiğim ama son duruşmasına katılamadığım Hiçyılmaz ile de Sevgili Cafer Zengin konuştu.
Hiçyılmaz, ‘Helallik alması gereken birçok insan var. Kapım bu konuda açık. Her insan hata yapar. Bu süreçte hatasını anlayıp, helallik için kanaat getirenlerle helalleşeceğim.” demiş.
Dengiz ve Hiçyılmaz Kayseri’nin yakından tanıdığı, siyasetin de ticaretin de içinde yer alan isimler.
Onların yaşadığı süreç gözler önünde yaşandı.
Onların davalarını gazete sütunlarında, TV ekranlarında, internet sitelerinde yer aldı.
Yargılandıkları gün adliye önündeki TBMM’ye ait kırmızı plakalı araç çok tartışıldı.
Sonuç olarak yargılama sürecinin sonunda her ikisi de beraat etti, geçmiş olsun.
Ben hakim ya da savcı değilim, mahkemelerin verdiği karara saygı duyuyorum.
Ama bir gazeteci olarak Dengiz ya da Hiçyılmaz kadar şanslı olmayanlar adına, tanık olduğum olayların vicdanıma yüklediği sorumlulukla bir şeyler söylemek zorunluğunu da hissediyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Altı ibadet, ortası ticaret, üstü ihanet’ diyerek tarif ettiği yapının en altında kalan; bu yapı ile bir şekilde yolu kesişen çoğunluk adına sormak istiyorum.
Çünkü ben;
Evinin kirasını, ev sahibinin Bank Asya’daki hesabına yatırdığı için açığa alınan öğretmen gördüm.
FETÖ soruşturması kapsamında meslekten ihraç edilen ve 16 ay cezaevinde yattıktan sonra askerlik yaptığı Doğubayazıt’ta PKK’nın saldırısında şehit düşen Zekeriya Altunok’un ailesiyle tanıştım.
KPSS’de aldığı yüksek puana rağmen, ablası FETÖ’den atıldığı için mülakata bile çağrılmayan bir genç kızın gözyaşlarına, yutkunarak, tanıklık ettim.
Sendikaya üye oldu diye, bankaya para yatırdı diye, dershane ya da okula çocuğunu gönderdiği için hayatı kararan binlerce insan var.
Bu yapıyla uzaktan yakından ilgisi olmamasına rağmen salt iktidara öfkesinden bu yapının sendikasına üye olan, bankasına para yatıran, çocuğunu dershanesine gönderen insanlar da var.
Bu insanlar, merhum Kamer Genç, FETÖ’nün nasıl bir yılan olduğunu anlattığında onu linç etmeye kalkan, kürsülerde FETÖ için güzellemeler yapan, Türkçe Olimpiyatlarında FETÖ’ye hasretini dile getiren; FETÖ’nün hasretine dayanamayıp taa Pensilvanya’lara giden; kamunun kaynaklarını FETÖ’’nün emrine veren siyasetin, bürokrasinin, ticaretin içindeki insanlardan daha fazla mı suç işledi?
Madem Türkiye’de bir barış iklimi kurulmak isteniyor.
Madem PKK ile uzlaşı yolu aranıyor.
Fırsat bu fırsat barış iklimini genişletmekte fayda var.
Bu milletin üzerine bomba yağdıran hainler bir yana ibadet diyerek, tayin-terfi diyerek, iktidara öfke duyarak bu yapıyla yolu kesişen insanlar da ikinci bir şansı hak ediyor.