Son günlerde sahte diploma tartışmaları ayyuka çıktı.
Aslında neyi tartışıyoruz anlamıyorum.
Diploman olsa ne olmasa ne?
Yıllarca dirsek çürütmüş öğretmen olmuşsun, neye yarar?
Atanmıyorsun.
Şanslısın KPSS’den yeter puan aldın, üstüne bir torpil bulup senden yüksek puan alanların önüne geçtin ve atandın.
Atandın ama bu kez de devlet ne okuduğun okulu tanıyor ne de sana verdiği diplomayı…
Üçüncü bir olasılık var, o da mülakatta seçtiklerinin yetersizliğini biliyor, bildiği içinde de sıfırdan eğitim veriyor.
Velhasıl devlet ya okulu ve diplomayı tanımıyor ya da seçtiğine güvenmiyor.
Sayıları milyonları bulan atama bekleyen diplomalılar içinde bunlar şanslı olanları.
Bir de zincir marketlerimizde diplomalılarımız var.
Farklı hayalleri olan ama hayalleri raflar arasında kaybolan diplomalılar.
Son günlerde çalışma koşulları sıkça gündeme gelen diplomalılar.
Bir haber okudum.
Yorgunluktan bayılan işçiler haberlerinin ardından üç harfli marketlerden biri harekete geçmiş.
Peki, ne yapmış?
Marketlerin daha geç kapanmasına ve çalışanların mesai süresinin uzatılmasına…
İşte gördünüz, diploman mı var derdin var.