Sosyal medyada karşıma çıktı 3 Temmuz 2020 tarihinde Hendek’teki havai fişek fabrikasında yaşamını kaybeden işçilerinden Halis Yılmaz’ın kardeşi Mervenur Yılmaz’ın haykırışları…
Mervenur Yılmaz’ın söyledikleri dinlerken gözümün önünden bir bir geçti, son birkaç haftada tanık olduğumuz iş cinayetleri…
Diyarbakır’ın Kulp ilçesi yakınlarında viyadük inşaatı sırasında meydana gelen göçükte 3 işçi yaşamını kaybederken 2 işçi ağır yaralandı.
Ordu Fatsa'da taş ocağında meydana gelen göçükte biri 75 yaşındaki Mustafa Ahmet Şahin ile 25 yaşındaki Burak Kilci yaşamını kaybetti.
Dilovası’nda 3’ü daha çocuk 6 kadının yaşamını kaybettiği parfüm deposu yangınında hastanede tedavi gören vardiya amiri Tuncay Yıldız’ın ölümüyle ölenlerin sayısı 7’ye yükseldi.
Mervenur Yılmaz, ağabeyini kaybettiği patlamayla ilgili yürüttükleri mücadeleyi anlatırken bir şahsiyetle değil bir zihniyetle mücadele ettiklerini söylüyordu.
Bu yaşanan olayların iş kazası değil iş cinayeti olmasının altındaki gerçek de bu sözlerde gizliydi.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi verilerine göre bu yılın ekim ayında 169 yılın ilk ayında ise en az bin 737 işçi yaşamını yitirdi.
Yaşamını yitirenlerin en az 75’i ise çocuk işçi…
Yitip giden bu yaşamların sebebi bir şahsiyet olsaydı sorun çözülebilirdi ama sebep bir şahsiyet değil bir zihniyet.
Bir işveren tüm kuralları hiçe sayarak mahalle arasında, İşkur binasının hemen yanı başında yanıcı parlayıcı maddeler ile çalışma yapan bir işletme açabilir ama eğer ülkede denetim olsaydı, ülkede cezasızlık iklimi oluşturulmasaydı, siyaset işverenden yana tavır almasaydı açtığı gibi de kapatır, çalıştıramazdı.
Ama ülkede denetim yok.
Cezasızlık iklimi hüküm sürüyor.
Siyaset haklının değil güçlünün tarafını tutuyor ve sonuç olarak 7 can yok oluyor.
Ülkede mücadele edilecek şey açgözlü patronlar değil, açgözlü patronlardan yol veren zihniyettir.
Bu zihniyetin adı kapitalizmidir ve bugün ülkemizdeki uygulama şekli vahşi kapitalizmdir.
Eğer okulda olması gereken 16 yaşındaki bir kız çocuğu evine ekmek götürmenin derdine düşüp yanarak can veriyorsa; eğer torun sevmesi gerekirken ekmek parası için 75 yaşında, direksiyon sallayan Mustafa Ahmet Şahin’in cenazesine günler sonra ulaşılabiliyorsa sorgulanması gereken sadece iş güvenliği değil bunu destekleyen, koruyan zihniyettir.
