
Enver Paşa 1...
Mehmet Özmen
Enver Paşa 1881 senesinde İstanbul'da dünyaya gelir. Günlüklerinde, nereli olduklarına dair babası Hacı Ahmet Paşa'ya sorular sorduğunu fakat net cevap alamadığını anlatmıştır. Yine günlüklerinde öğrendiğimiz kadarıyla babası Gagavuz annesi ise Arnavuttur. Babasının Manastır'a tayini sonrasında burada askeri okula girer. Mustafa Kemal ile aynı dönemde, aynı sıralarda okurlar. O dönemin gerek genç asker sınıfı gerekse genç sivil erkanında olduğu gibi, o da Abdülhamit rejimine karşıydı. Enver Paşa, Mustafa Kemal Paşa, Kazım Karabekir, İsmet Paşa, Mehmet Akif kısacası aklınıza kim gelirse gelsin herkes Abdülhamit'e karşıdır.
Bu dönem yetişen her genç gibi Enver'de Namık Kemal'in vatanperver şiirlerini genç arkadaşlarıyla gizlice okuyor, Fransız aydınlara hayranlık duyuyordu. Çocukluk dönemine denk gelen toprak kayıpları ve 1895 Ermeni Olayları, sadece kendinin değil o dönem çocuk olan ve sonradan gerek Osmanlı'nın son döneminde idareci olan gerekse Cumhuriyeti kuran kadroların içinde yer alan kişilerin hafızasına kazınmıştır.
Herkes Onun Hakkında Konuşuyor! Peki Gerçekte Enver Paşa Kimdir?
Harp Okulunda okurken faaliyetlerinden dolayı tutuklanır. Abdülhamit dönemiyle alakalı birçok jurnallik ve baskı hikayeleri anlatılır. Bunlar çoğunlukla doğru olmakla birlikte, az da olsa eksik yorumlardır. Mason locaları hariç Abdülhamit'in jurnal heyeti, hayatın her yerindedir. Müthiş bir baskı ve büyük tutuklamalar yapılmaktadır. Öyle ki, Mevlevihanelerde yapılan semah, jurnalciler tarafından gizlice izlenmektedir. Enver Paşa, işte böyle bir atmosferde, derece ile mezun olur ve Manastır yöresine atanır. Genelkurmay Arşiv belgelerinde Enver Paşa'nın bu dönem "eşkıya" diye tabir edilen ve bölgenin bağımsızlığı için savaşan çeşitli Balkan çetecilerle girdiği çatışmalar ayrıntısıyla yer almaktadır. Sayısı 56 olduğu tahmin edilen bu çatışmaların birinde Enver Paşa yaralanır. Mücadele azminden dolayı kendisine "liyakat madalyası" verirler.
O dönemde yeni kurulan ve hızlı bir şekilde büyüyen İttihat ve Terakki Cemiyetine katılır. Her İttihatçı gibi o da Abdülhamit'i öldürmenin hayali ile yaşamıştır. Bu düşüncesini kaleme alır ve bunlar arşiv kayıtlarıyla günümüze gelen ender bilgilerdir. Plana göre, Abdülhamit Hırka-i Şerife ziyareti için giderken, Enver'in Beşiktaş'taki evinin önünden geçecek ve Enver de onu tüfekle vuracaktır. Aynı düşünceleri o dönemin farklı bir zabiti olan Kazım Karabekir'de de görebiliriz. O da Alemdar Mustafa Paşa gibi bir ordu kurup, İstanbul üzerine yürüyerek Abdülhamit'i tahtan indirecek ve onu öldürecektir.
Herkes Onun Hakkında Konuşuyor! Peki Gerçekte Enver Paşa Kimdir?
"..ne tuhaf şey, biz Sultan Hamid'den kurtulduk, fakat zannedersem şimdi daha insafsız ve aç gözlüsüne çattık. Neyse inşallah böyle olmaz. Çünkü yeniden bir inkilap yapmak lazım gelecek!"
(9 Temmuz 1921 Moskova)
Batı'nın hasta adam dediği Osmanlı'da bir ölüm kalım mücadelesi sürüyordu. Enver İttihat ve Terakki cemiyetine katılmıştı ve bunun cezası idamdı. Toprak kaybı ve büyük devletlerin baskısı altındaki devlet içerisinde, Enver artık harekete geçmeye inanmıştı. Bu doğrultuda Selanik Merkez Kumandanı Kurmay Albay Nazım Bey’in suikast ekibi içinde yer aldı. Plan, detaylıca yapılmasına rağmen suikast gerçekleşemedi. Genelkurmay hakkında soruşturma başlattı. Bunun üzerine Enver, dava arkadaşı sayılan Resneli Niyazi ile birlikte dağa çıktı ve isyan başlattı. Rumeli topraklarında İttihat ve Treakki cemiyetine mensup subaylar, Abdülhamit yanlısı generalleri tutuklamaya başladı. Telgraflardaki dil öylesine ağır ve sertti ki, padişah ve İstanbul yönetimi açıkça tehdit ediliyordu.
Bu telgraflarda, meşrutiyet ilan edilene kadar mücadelenin sürdürüleceğini aksi bir durum olması halinde isyanın genişleyeceği belirtilmektedir. Enver Paşa'nın hamlesi ise bu süreçte kritik rol oynar. Abdülhamit baskıya dayanamaz ve Meşrutiyet'i ilan eder. Enver Paşa, Selanik'te "hürriyet kahramanı" olarak karşılanır.
Her şeyin henüz başında olan Enver Paşa bu başarısı sonrası kabına sığmayan biri olacak ve dahasını isteyecektir. Bundan sonra Abdulhamit rejimini bitirmeye çalışacak, hükümeti devirecek ve bir devletin savaşa gitmesinde en kritik insan olacaktır. En nihayetinde bu hikayeyi belgeler ışında anlatmaya devam edeceğiz. Tarih yazılmaya devam ediyor.