
ÇÖZÜM MÜ ÇÖZÜLÜM MÜ
Mehmet ÖZET
Analar ağlamasın, diyerek yola çıktılar.
Demokratik açılım, çözüm süreci derken Türkiyemizi sonu hiç de iyi görünmeyen bir maceraya sürüklediler.
2002 yılında bitme noktasına gelen pkk terörünü yeniden canlandırdılar.
Hem öyle bir canlanma ki gündüz vakti yol kesmeye,
kimlik kontrolü yapmaya,
vergi toplamaya,
asker-polis de dahil adam kaçırmaya,
güvenlik teşkilatı kurmaya,
devlete kafa tutmaya,
milletin meclisinden millete hakaret etmeye,
bayrak adını verdikleri paçavralar ve silah dağıtmaya,
büyük şehirlerimizde bile terörist başını öven sloganlar atmaya ve posterlerini açmaya,
Türkiyemizin bir bölümüne farklı ad takmaya,
Atatürk’e ve Cumhuriyete küfür etmeye,
Türk bayrağını askeri alanlardan bile indirmeye
Ve daha saymakla bitiremeyeceğimiz alçaklıkları yapmaya başladılar.
O bölücüler şimdiye kadar dışarıdan besleniyor ve şımartılıyordu.
Şimdi ne yazık ki devletimizi yönettiğini sanan adamlar tarafından şımartılıyor.
Askerin eli bağlı, polisin eli bağlı.
Savcıların boynu bükük.
En ufak olayı bahane eden bölücüler ortalığı yakıp yıkıyor
Kimse bir şey diyemiyor.
Onlara kuzu kesilen hükümet güçleri, terörle mücadele edenleri çaresiz bırakıyor.
Bir de paralel diye bir laf buldular
Ne kadar kötülük varsa hayali bir örgüte yıkıyorlar.
Asıl paraleli oluşturanlar kaleşnikoflarla poz veriyor.
Hem de kendi vatanımızda.
Ellerine mikrofonu geçirince ağızlarına geleni de söylüyorlar.
Savcılarımız duymuyor.
Çünkü onlara bir şey yapılacak olsa çözüm süreci zarar görür diye öne atılıyorlar.
Pek çok şehirde en ufak korku duymadan gösteri yapan pkklı bölücülere tepki göstermek isteyen vatandaşlarımız kazara Türk bayrağı gösterecek olsa provokatör diye suçlanıyor.
Allahım ne günlere kaldık.
Türk bayrağı yasak
Bölücü paçavralar serbest.
Güzel vatanımızda huzursuzluğun yeni adı Açılım oldu.
Parçalanmak da çözüm.
Evet, analar ağlamasın, analar ağlamasın ama
Bu bölücülere yüz vermeye devam edilirse
Anadolu ağlayacak.
Bizden söylemesi.