
ÖZGÜRLÜK KİME GÖRE NEYE GÖRE ?
Güler Ruhsar AKTAŞ
Son günlerde siyasi fikrimi soranların hepsine verdiğim cevap aynı.
Sadece özgürlükçüyüm ve adaletli olmaya çalışıyorum.
Dünyaya bakış açım bu ve bundan daha doğal bir şey olamaz diyorum.
Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir dünyada .
Bunu illa kendi at gözlüklerinizle değerlendirip eskiden şöyleydi de şimdi böyle diye dar yargılarınızla yargılarsanız da çok takılmam çok şaşırmam açıkçası.
Ama şunu illa ki belirtmek isterim insanların bakış açısını duruşunu yaşadığı tecrübeler şekillendirir. Lakin benim özgürlük anlayışım başkasının özgürlük alanına müdahale etmeyi hoş görmez ve kabul etmez.
Gelelim bu girişten sonra asıl meselemize Malumunuz olduğu üzere başörtüsü serbestisi ülkemizin son günlerdeki en tartışılan yorumlanan konusu.
Özgürlükçü fikrime göre gelişmiş ve özgürlüğü demokrasiyi gerçekten benimsemiş toplumlarda ebeveynlerin çocuklarını nasıl yetiştireceklerine devlet karışamaz artı bu konuda getirilen serbestlik yarın iki gün sonra açık olan çocukların mahalle baskısı görmesine onların namussuz diye nitelendirilmesine sebep olursa bu vebal kimindir sorarım size ?
Elbette ki eşitlik ve adalet başörtüsü takanın da başı açık gezeninde mutlu olarak birbirini ötekileştirmeden yaşayabileceği bir ortamdır ama kendi kararlarını alabilecek yaşa geldikten sonra ve kesinlikle kendi isteğiyle.
Lakin hükümetimiz çocukların başını kapatmayı düşünürken 50 bin çocuk seks işçisi, 960 bin çocuk işçi, 2000’e yakın çocuk mahkum,180 bin çocuk gelin varken tek sorunun ortaokul çocuklarının başörtüsü sorunu olduğunu düşünüyorsa buna yapılacak yorumu takdirlerinize bırakıyorum.
Elbette ki özgürlükten yanayım ama kendim gibi düşünmüyor diye muhafazakârların hak ve talepleri dışındaki kimseyi özgür bırakmamak adeta sıkışmış ötekileştirilmiş bir psikolojiyle korku imparatorluğu yaratmaya çalışarak yanlış bir politika izlemektedir.
Eleştirenleri hain övenleri kahraman ilan etmekle sadece kendi kendini tatmin eder.
Mesela kendisinden yana olmayan düşünmeyen kimseye tahammülü yok. Bunun en bariz örneği alanlara çıkan karşı sendikalardır siz hiç hükümet yanlısı sendika mensubunun biber gazı yediğini gördünüz mü?
Siz hiç hükümetten yana basın açıklaması yapan öğrenciyle hükümet karşıtı açıklama yaptığı için mahkemede yargılanan öğrenciyi bir tutabilir misiniz?
Bunun ötesinde geçtiğimiz aylarda gündeme gelen öğrenci evleri meselesini hatırlayın; onlar namussuz ilan edildi ama ortaokulda başörtüsü serbest sadece tebessüm ediyorum.
Eee hani özgürlük herkeseydi falan n’oldu o söylem diye sormazlar mı herkes gerizekalı mı ?
Eğer sadece kendi dünya görüşüne, kendi hayat tarzına uygun olan konularda özgürlükçü, diğer konularda yasakçı ve baskıcı olunursa buna dikta denir bencillik denir.
Öte yandan takıldığım bir diğer konuyu da yazmadan yapamayacağım Başbakan BM'de diyor ki.: "Çocukların öldürüldüğü bir dünyada hiç kimse masum değildir."
Hatırlatalım o zaman Berkin vurulalı 465 gün oldu. Yazacaklarım bu kadar yeniden buluşana kadar sevgiler selamlar Ey Okur …