
KUTLU OLSUN SEÇME VE SEÇİLME HAKKIMIZ
Güler Ruhsar AKTAŞ
Türk Kadınına seçme ve seçilme hakkının Ulu Önder Atatürk tarafından verilmesinin 80.yılını kutluyoruz malumunuz. Evet, kutlu olsun kadına kadın gibi verilen değer.
Kutlu olsun kadına kadın gibi verilen önem. 80 yılda çok şey değişti demek isterdim. Lakin diyememenin de sonsuz hüznü ve kederini yaşıyorum.
Bugün seçme ve seçilme hakkını kullanmanın ötesinde çok fazla bir gelişim gösteremiyor Türk kadını siyaset alanında maalesef. Siyasi partilerde her ne kadar kadın baş tacıdır anamızdır, bacımızdır denilse de kadınlar hala kadın kotasına takılıp kalıyorlar.
Erkek egemenliği birçok durumda olduğu gibi siyasette de baş gösteriyor.
Elbette ki bazı siyasi partilerin hakkını yememek lazım.
Kadını kabullenmiş özümsemiş ve başarısına inanmış insanlar da mevcut lakin sayıları o kadar az ki.
Cumhuriyet Halk Partisinin en son partisinin grup toplantısındaki manzara gerçekten Türk siyaseti adına umut vericiydi. Zira CHP Kadınların ağırlıkta olduğu bir grup toplantısı yaptı. Ve kadınlara seslendi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu gelecek için umut veren cümleler kurdu ne yalan söyleyeyim kadınlar adına, gelecek adına gerçek olur mu diye hayal edip umutlanmadım değil. Peki ne dedi CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu “9 bölgede aynı şeyleri söyledim bir kere daha söyleyeyim 2015 seçimini kadın ağırlıklı götüreceğiz Ülkemize sahip çıkın çocuklarınıza sahip çıktığınız gibi demokrasiye sahip çıkın çocuklarınıza sahip çıktığınız gibi özgürlüğe sahip çıkın çocuklarınıza sahip çıktığınız gibi herkesin işi evi aşı olsun herkes huzur içinde yaşasın en büyük isteğimiz bu. Eğer bu topluma huzur, barış, kardeşlik, gelecekse emin olun kadınlar yüzünden gelecek sizler huzuru, barışı, savunuyorsunuz. O nedenle CHP Genel Başkanı olarak söylüyorum bu ülkenin kadınlarına sonsuz güveniyorum. Ve emin olun kadınlarla sizlerle gurur duyuyorum. Hayatın acısını yaşayan sizlersiniz hayatın bütün renklerini bilirsiniz. Bu ülkenin hangi koşullarda olduğunu siz benden daha iyi bilirsiniz. Diyorlar ki kadın erkek eşit değildir neden eşit değildir. Erkeğin ne üstünlüğü var. Eğer cennet kadınların ayağı altındaysa eşitlik değil kadınların üstünlüğü var herkes bunu böyle bilsin. Güzel Türkiye’yi hep beraber inşa edeceğiz hiç endişeniz olmasın” dedi. Türkiye’de siyaset yapan insanlar önce şunu görmelidir ki bugün iktidar partisi AKP’nin başarısını borçlu olduğu yegâne varlık kadınlardır. Kimdir bu kadınlar kapı kapı gezenlerdir kimdir bu kadınlar siyasette boy göstermeye çalışanlardır çalışanlardır diyorum çünkü iktidardan sonra bu kadar aktif olduklarına inanmıyorum. Devam edecek olursak kimdir bu kadınlar siyaseten çalışan organize olanlardır.Elbette ki sadece AKP değil diğer partilerde de durum çok iç açıcı değil lakin yine çalışan didinen siyasette tüm zorluğuna rağmen aktif olan çabalayan emek koyan kadınlar var hepsini en kalbi duygularımla mücadeleleri için tebrik ediyorum.
Şimdi gelinen noktada hayatı, ülkeyi, kadından daha iyi bilen var mıdır sorarım size ?
Birimiz bir diğerimiz olmadan tamam olabilir miyiz?
İtekleyerek olur mu ötekileştirerek olur mu şiddet uygulayarak olur mu? Ayrıştırarak olur mu ?
Kadını eğitirseniz toplum güzelleşir. Kadını kadın bedenini obje veya meta olarak görmez değerini gerçekten bilir ve ona hissettirirseniz çiçekli bir bahçeye çevirir dünyanızı.Kadına sadece cennet ayaklarınızın altında inanışımızda demekle olmuyor işte bunu belli etmeli bunu yaşatmalı iki yüzlülük yapmamalı diyorum Ey Okur !
Kadınlara Fransa’da 1944, Japonya’da 1945, İtalya’da 1946, Arjantin ve Meksika’da 1946, İsviçre’de ise 1971 yılında tam olarak seçme ve seçilme hakkı tanınmasına rağmen; bundan tam 80 yıl önce Atatürk’ün bu sözleriyle ve medeni olarak tanınan bilinen pek çok ülkeden önce, seçme ve seçilme hakkı kazanan kadınlarımız, acaba bugün toplumda hak ettikleri değeri bulabiliyorlar mı?
Bunu da ayrı değerlendirmek lazım. Zira bugün gelinen noktada üzülerek söylemeliyim ki bazı kadınlar kadınlarımız ne haklarının ne gerçeğin ne de verilen değerin farkındalar. Kadının eğitimine öğrenimine karşı çıkanlar hala var. Çocuk gelinler hala var, kadın cinayetleri hala var. Ve gariptir içler acısıdır ki buna sessiz kalan bunu kabullenen bunu normal gören sokakta evde ve siyasette milletvekili olarak boy gösteren kadınlar hala var… !
Bütün bu duygularla Atatürk’e olan minnetimi teşekkürümü bir kez daha farkındalıkla tekrarlıyorum ve kutlu olsun seçme ve seçilme hakkımızın yıldönümü diyorum Ey Okur.