FIRLAT AYAKKABINI DEĞİŞTİR DÜZENİ

Seçim sathı mahalline girdik malumunuz.

Hal böyle olunca aday adayları gezilere seçmenlerle hemhal olmaya başladılar.

Siyasi partilerde kongre süreçleri tamamlanıyor. Hepsine çalışmalarında başarılar diliyorum.

Siyasi arena da enteresan olaylara sahne olmayı sürdürüyor.

Hal böyle olunca geçtiğimiz günlerde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na ayakkabı fırlatılması ile ilgili birkaç cümle etmeden geçemem. Peki o gün ne oldu. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu bir Otel’de emeklilerin sorunları ve çözüm önerileri konulu toplantıya katıldı. Toplantıyı başından sonuna kadar takip eden Y.E. S. adlı bir vatandaş, "Temiz siyaset istiyoruz" diyerek ayakkabısını çıkartarak Kılıçdaroğlu'nun oturduğu masaya doğru fırlattı. Ayakkabı Kılıçdaroğlu'nun kafasını sıyırdı.

Yani bravo temiz siyaset istemenin kahramanı ancak bu şekilde olunurdu(!)

Ayakkabı fırlatırken ayakkabı kutusunun intikamını aldığını düşünecek kadar küçülmüş veya beynini kullanamamış olmasını düşünemiyorum bile.

Ayakkabı fırlattığınız kişi ayakkabı kutularında para saklayan kişi değildir. Ayakkabı fırlattığınız kişi benim değil dediği paranın faizini bile utanmadan alıp yiyen kişi hiç değildir. Ayakkabı fırlattığınız kişi tam tersine bunların karşısında bir duruş sergilemiş bir insandır siyasetin de ötesinde.

Temiz siyaseti isteyenlerin ayakkabı fırlatmakla verdikleri mesaj aslında tam bir rezalettir.

Her zaman her saldırıda oldukça mütevazı ve insancıl davranan Sayın Kılıçdaroğlu bu kez umarım merhamet ve mütaviziliği bir kenara bırakır.

Şimdi sanırım saat fırlatmaya gelecek sıra yine temiz siyaset istiyoruz mu derler yok biz de saat mi istiyoruz derler bilmem .

Lakin; bu kadar yaşadıklarına kör bakan insanlarla, bu kadar beyni firara vermiş, bu kadar açlığa, bunca yoksulluğa rağmen, bu kadar çaresizliğe rağmen hala tuhaf fırlatımlarla kirlenmiş ortamları görmekten yoksun, o ortamların karşısında dimdik duranlara ayakkabı fırlatarak vatan kurtardığını sanan tiplerle bu ülke nereye gidecek düşünmeden de edemiyorum.

Yanlışı sorgulamanın, yanlışa yanlış demenin bile farklı sınıflandırmaları ötekileştirmeleri beraberinde getirdiği bir toplumda yaşadığımızı düşününce gerçi çok da şaşırmıyorum olanlara.

Aferin vatandaşa ayakkabı fırlattı bütün açlık, bütün sefalet, bütün yoksulluk, bütün işsizlik, bütün kadın cinayetleri ,maddi manevi bütün sorunlar çözüldü gerçekten hadi biri de bir saat fırlatsın da ülke olarak acayip bir refaha tertemiz bir topluma kavuşmanın sonsuz coşkusunu yaşayalım (!)

Bunların yanı sıra Bugün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü ve ben tüm meslektaşlarımın çalışan gazeteciler gününü en içten duygularla kutluyorum.

Kaleminiz keskin olsun Ey Meslekteşlarım insanların haksızlığa, yolsuzluğa, talana, karşı umudu olmayı sürdürün dilerim.

Yazıma son verirken sizlerden bir isteğim olsun mu Ey Okur !

Havalar çok soğuk kar kış adına yakışır bir vaziyette sürüyor.

Pencerelerinize kuşlar için evlerinizin önüne sokak hayvanları için yiyecek bir şeyler bırakmanız sanırım onları biraz da olsa rahatlatacaktır.

Unutmayın merhamet etmeyene merhamet edilmez…

Mutlu bir hafta sonu diliyorum Kalın sağlıcakla….