Doç. Dr. Gökalp ÖNER

SİGARANIN ZARARLARI

Doç. Dr. Gökalp ÖNER

Dünyanın beşte biri ve Amerika’da gebelerin yaklaşık % 15’i sigara içmektedir. Sigaranın başta akciğer kanseri olmak üzere tüm kanserlerin en önemli nedeni olduğunu bilmekteyiz. Ayrıca erkek ve kadın kısırlığına, tekrarlayan düşüklere, erken doğuma, bebekte gelişme geriliğine, yenidoğan ölümlerine neden olabilmektedir. Hatta sigara içen anne adaylarının kanında nikotin oranı % 15 iken bebekte bu oran % 88 bulunmuştur. Bunun sebebi de anne karnında akciğerleri henüz çalışmayan bebeğin oksijen ihtiyacını annenin kanından sağlaması ve oksijenle birlikte nikotinin de bebeğe geçmesinden kaynaklanmaktadır.

Sigara aslında dünya tarihinin en önemli keşfi olan Amerika’nın keşfiyle birlikte bulunmuştur. Amerikan yerlileri beyaz adama barış çubuğu olarak özel günlerde içtikleri sigarayı taktim etmişler ve Yeni Çağın başlangıcı sadece Amerika’nın keşfi değil yeni bir içecek olan sigaranın da bulunması da olmuştur. Hayır sandığımızda şer, şer sandığımızda hayır olabiliyor. Hatta çok güvendiğiniz ve değer verdiğiniz kişiler size keyif veren barış çubuğu adı altında zehri verebiliyor.  Sonraki pişmanlıklar fayda vermediği gibi bağımlılıkta yapıyor ve artık hayattaki en yakın arkadaşınız olabiliyor.

Ben sigara kullanmıyorum ama kullanan arkadaşlarımın hepsinin başlama hikâyesi benzer ya arkadaşı yüzünden ya da sıkıntılı bir zamanında arayışa bağlı veya özenti ve farklılık göstergesi olarak başlanmış. “Doktor bırak demek kolay” diyor birçok hastam aslında haklılar bağımlılık etkisi bilenen sigarayı bırakmak çok kolay değil fakat başlamak bitirmenin yarısı ve niyet etmek çok önemli eğer biri inanırsa başarır. Tabi ki inanmak için motivasyon gerekir bence en büyük motivasyon sevdiklerimiz ve kendimize olan saygı. “Kendini bilen Rabbini bilir” demiş Hz. Peygamber.

İnkar insanın en büyük düşmanlarından biridir. Sigara içen akciğer kanserine yakalanacağını, yağlı besinler tüketenler kalp krizini geçireceğini hep inkar ederler. Ünlü psikolog E. Kübbler Ross’a göre hastalar hastalıklarını öğrenince psikolojik olarak beş evreden geçer; inkar, öfke, pazarlık, depresyon ve kabullenmedir. Ülkemizde ne yazık ki ilk evre olan inkar aşamasında kalınır ve kimse kendisinin hastalığını kabullenmez hatta konduramaz. Kesin yanlış teşhis konmuştur, böyle hastalık olmaz, bir de şu doktora gidelim şeklinde hastalar sürekli inkar halindedir. İnsan son aşama olan kabullenmeye sağlıklı ve hızlı bir şekilde geçmezse hastaneye başvurduğunda hastalığı ilerlemiş ve bazı tedavi yöntemleri için çok geç kalınmış olabilir. Hele de zararı bilinen sigarayı içmek ve önlemini almamak, piyango bileti almadan bu yıl ikramiye bana çıkacak diye beklemeye benzemektedir.

Sigara kansere neden olmaz “inkar”, sigara içmezsem sinirlerim bozuluyor “öfke”, haftaya bırakacağım zaten azalttım “pazarlık”, o olmazsa sağlıklı düşünemiyorum zaten çok yalnızım hayattan zevk alamıyorum “depresyon” aşamalarını atlatıp sigara benim sağlığıma zararlı ve hem kendim hem de sevdiklerim için kullanmamalıyım “kabullenme” aşamasına geçmeniz dileklerimle. Sağlıklı günler dilerim.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları