Doç. Dr. Gökalp ÖNER

SAĞLIKLI VÜCUT SAĞLIKLI KAFADA BULUNUR

Doç. Dr. Gökalp ÖNER

İlimizde deniz olmamasına karşın balıkçıları ve balık restoranları bize farklı lezzetler tatma imkânı vermektedir. Mevsimde balık mevsimi olunca seçenekler artmakta fiyatlar azalmaktadır. Tam da bu zamana özel yapılmış bir çalışmada gebelikte balık yemek çocuğun okul başarısını arttırdığı ve otizmi önlediği bulunmuştur.

Beyindeki sinir hücreleri sayısı 24. Gebelik haftasında tamamlanır. Zekâ bu sinir sistemi hücreleri arasındaki bağların sayısıyla ilişkilidir. Bağların sayısı arttıkça zekâ gelişimi de artar. Bu bağların artışı için balık yağı omega 3 önemlidir. Bebeklerin zekâ gelişimi 3 yaşına kadar hızla devam eder. Bu çalışma da haftalık ortalama 150-600 gram balık tüketen annelerin çocuklarının zekâ gelişimi tüketmeyen annelere göre daha fazla olduğu gösterildi. Ayrıca bu çocuklarda otizm oranı anlamlı olarak az bulundu ve bunun balığın sinir sistemi gelişimine pozitif etkisinden kaynaklanmasına bağlandı.

Gebelikte haftalık 340 gramdan daha ağır dip veya okyanus balığı tüketimi ise önerilmemektedir. Çünkü 340 gramdan daha ağır balıklarda bulunabilen civa bebeğin sinir sistemini etkileyebilir. Özellikle köpek balığı, kılıç balığı, dev uskumrunun içerdiği civadan dolayı gebelerin tüketmesi önerilmemektedir. Bu çalışmada haftalık toplamda 150-600 gram balık tüketimi bebeğin civa açısından güvenli bulunmuştur.

Zekânın anne karnında temelleri atılır ve çocuğun gelişim sürecinde verilen emek ile üstüne koyarak devam eder. Sorunlu gebeliklerin yenidoğan bebeklerinin bağışıklık sisteminin daha zayıf olduğu ve daha sık hastalandığı gösterilmiştir. Son günlerde ilimizden gelen çocuk istismarı haberlerini vicdanı olan herkes gibi büyük bir üzüntü ve şaşkınlıkla izlemekteyiz. Kadın istismarlarına ve ölümlerine, artık çocuk istismarları ve ölümleri de eklendi. Daha zeki bir toplumun temelleri anne karnında başladığını ve neler yapmamız gerektiği ile ilgili sağlık bilgilerini sizlerle paylaşıyorum ama böyle haberlere tepki vermemek için bırakın zekâyı, akıl tutulması geçirmemiz gerekir. Toplum olarak şiddete eğilimiz günde güne artmakta hatta evlerimizin içinde en çok sevdiklerimize kadar etkilemektedir. “Yaradan’dan ötürü yaradılanı sevmek” bir yana yaradılışında emeğimiz olan kendi çocuklarımıza bile sevgi gösteremez bir topluma dönüşmekteyiz. Hâlbuki Anadolu “Cömertlikte ve yardım etmekte akarsu gibi ol, şefkat ve merhamette güneş gibi ol, başkasının kusurunu örtmede gece gibi ol, hiddet ve asabiyette ölü gibi ol, tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol, hoşgörülükte deniz gibi ol, Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol” desturu ile yoğrulmuş vicdanlı, hoşgörülü, merhametli, yiğit insanların memleketidir. Ve gün itibari ile “Sağlıklı vücut sağlıklı kafada bulunur”. Sağlıklı günler dileklerimle.

 

Yazarın Diğer Yazıları