
DÜŞÜKLER VE GERÇEKLER
Doç. Dr. Gökalp ÖNER
20 hafta ve 500 gramın altındaki gebelik kaybına düşük denir. Düşüklerin yüzde ellisi farkında bile olunmadan adetle atılır kalan yüzde ellininde yarısı 20 hafta altı kaybedilir. Yani gebeliklerin sadece yüzde 25’i doğuma gidebilir. Bu kayıpların yüzde 75-80 nedeni genetik bozukluklardır. Aslında Ana rahmi genetiği bozuk olan yapıyı algılar ve gebeliğe ilerlemeden sonlandırır. Ana rahminde sağlıklı bebeğin beyni, kalbi, akciğerleri, karaciğeri ve diğer organları gelişmeye başlar ve ana rahminde vücut bulur. Anadolu da ana rahmi gibidir genetiği bozuk olup bu rahme yerleşmek isteyenleri atmış sağlıklı olana ise merhametini esirgememiştir. Sağlıklı gebelik et ve kemiğe bürünmüş ve organları hafta hafta gelişmeye devam etmiştir.
Sağlıklı bir vücut organlar bütününden oluşur ve bu organların düzenli bir şekilde çalışmasıyla can bulur. Vücudumuz beyinden oluşur kalpten oluşur akciğerden oluşur karaciğerden oluşur şeklinde ayrıştırmanın anlamı yoktur. Sürekli bu vurgulanırsa Beyin ben kalpsiz akciğersiz karaciğersizde yaşarım demesinin anlamı olmadığı gibi.
Karaciğer toksinlerden arındırdığı kanı akciğer temiz kanı kalbe, kalpte beyne göndermezse ve bu ahenk bozulursa bu vücut ağır hastalık geçirir ve yaşamı tehlikeye girer. Hastalıklar bu düzeni bozmak ve organlar arasındaki bağları kesmeye çalışır. Vücut ne kadar dirençli ise hastalıklar o kadar hızlı iyileşir. Vücut direncinin bir hafızası vardır ve o hastalıkları daha önceden geçirmekle oluşur. Bizim vücudumuz tarih boyu çok kötü hastalıkları geçirdi hatta öldü dedikleri yerde daha güçlü ayağa kalktı. Bunun sebebi bağışıklık sisteminin hafızasının çok kuvvetli olması ve her türlü mikroba direnç kazanmasındandır.
Bu güçlü vücut dünya ringindeki boksör gibidir ve tarih boyunca hiç nakavt olmamıştır. Ringteki boksör karaciğerine darbe alsa nefesi kesilir yada kafasına darbe alsa akciğeri veya kalbi çalışsa da yere düşer. Gelin yıllardır bileği bükülemeyen aldığı her darbeden kalkmayı bilip sonra rakiplerini nakavt eden bu şanlı boksörün son koçunun yine nakavtla sonuçlanan son raundu öncesi sözlerine kulak verelim. “Mevcut olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur Ne mutlu Türk'üm diyene”. Daha bu güçlü vücudun çıkacağı çok müsabaka vardır ve hep zaferle sonuçlanacaktır. Çünkü beyni Hak yolda kalbi Allah Allah diye atarken vücudundaki organlar ahenk içinde çalışmaya devam edecektir. Diri olabilmek için bir olmalıyız biz zaten tek vücuduz önemli olan bunu tekrar hatırlamamızdır. Hatırlamak için çok uzaklara da gitmeye gerek yoktur Çanakkale’yi ve Kurtuluş Savaşı’nı hatırlamamız yeterlidir.