
Bu durum kötüye gidiyor...
Cafer ZENGİN
Ülkede her şey gün geçtikte daha da kötüye gidiyor.
İnsan bakınca memleketin haline mutlu bir haber görmek istiyor.
Ama sağa bakıyoruz umutsuzluk, sola bakıyoruz yoksulluk…
Farkında mısınız, yorulduk artık…
Adaletsiz adaletten de,
Ekonomisiz ekonomiden de yorulduk.
Endişeden, felaketlerden, bağırmalardan, gerginlikten, geleceksiz gelecekten, öfkeden, kinden, nefretten, hoş görüsüzlükten, adamına göre raconculuktan…
Yorulduk artık, insanca yaşama bekleyişimizden.
Hayata dair neşeden çok, hep acı çekişimizden.
Güzel günleri beklerken, hep kötü günlere sürüklenişimizden,
İleriyi gitmeyi hedeflerken, daha da geriye demir atmaktan yorulduk…
Farkında mısınız, umut yoruldu.
Kurduğumuz hayaller yoruldu.
Karanlık çöktü, aydınlık yoruldu.
İnsan yoruldu.
Gazeteci yoruldu.
İşçi yoruldu, emekli yoruldu…
Çiftçi yoruldu…
İşsiz yoruldu, esnaf yoruldu…
Doktor yoruldu, mühendis yoruldu…
Hukuk yoruldu!
Vicdan yoruldu…
Anneler, babalar, çocuklar, gençler, yaşlılar yoruldu.
Ne gerek vardı ki bu kadar yormaya!
Gücü sağa sola bu kadar fütursuzca savurmaya…
Ne diyordu şair; ‘Burası dünya be, ne çok kıymetlendirdik.
Oysa bir tarla idi, ekip biçip gidecektik…’
Yazık oldu, yorgun gideceğiz, üzgün gideceğiz, mutluluğa hasret gideceğiz!
Sahi bu kadar derdi, bu kadar öfkeyi, kini, nefreti yanınızda nereye götüreceksiniz?
Bu yüzden her alanda huzur için geç olmadan, vakit dolmadan, pişman olmadan sevgiyi, saygıyı, hukuku, hoş görüyü, adaleti, asıl güçlüyken mutlaka ama mutlaka rehber edinmeliyiz.
Malum, varlığın kıymeti, yoklukta bilinir.
Bugün varken kıymetini biliniz, sonra çok geç olur bunu artık fark ediniz!
Çünkü söz konusu olan hepimiz, ülkemiz, güzel günlere olan özlemimiz.