Sendika Başkanı bir kez daha isyan etti!
Türkiye Sağlık İş Sendikası Kayseri Şube Başkanı Soner Salcanlıer, bir kez daha isyan ederek, 'Evet, isyan ediyorum! Çünkü biz bu ülkenin alın teriyle üretim yapan, ülke ekonomisine katma değer sağlayan emekçileriyiz. Büyük holdinglere gösterilen ilginin, desteğin bir kısmı da bizlere gösterilsin.' dedi. Ayrıntılar Kayseri Olay haber bülteninde…
Türkiye Sağlık İş Sendikası Kayseri Şube Başkanı Soner Salcanlıer bir açıklama yaparak, Türkiye’de vergi adaletsizliğine tepki gösterdi. Zenginin daha da zenginleştiğini, çalışanların her geçen gün yoksullaştığını belirten Salcanlıer, “Ülkemizde zenginler daha da zenginleşirken, orta gelirli ve bordrolu çalışanlar – yani bu ülkenin temel direkleri – her geçen gün daha da yoksullaşıyor. Ağır vergi yükü altında ezilen emekçiler, ay sonunu getirmekte zorlanıyor, kredi kartlarına borçla yaşamaya mahkum ediliyor. Açıklanmayan, gizli tutulan verilerle her yıl olduğu gibi bu yıl da asıl vergi rekortmenleri, alın teriyle çalışan emekçiler oldu.
Vergide adalet isteyen biz emekçilerin sesi meydanlarda ve her platformda yükseliyor ama duyulmuyor. Öte yandan Cengiz, Limak, Kalyon, Kolin, Makyol gibi yandaş şirketlerin son 10 yılda tam 128 kez vergi muafiyeti aldığını daha önce ifade etmiştim. Bugün ise Koç Holding’in bu yılın sadece ilk 6 ayında yüzde 90 vergi indirimi aldığını ve büyük holdinglerin yine teşviklerle ödüllendirildiğini öğreniyoruz. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki; işçiler Koç’tan tam 11,7 kat daha fazla vergi ödüyor. Çalışan arkadaşlarımızın sosyal medya üzerinden paylaştıkları mesajlardan bunu çok net görüyoruz.”
Evet, isyan ediyorum!
Holdinglere gösterilen ilginin desteğin çalışanlara gösterilmediğini belirten Salcanlıer, “Evet, isyan ediyorum” diyerek açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Paylaşmadan duramıyorum. Sonra diyorlar ki: ‘Sendika başkanı isyan etti!’ Evet, isyan ediyorum! Çünkü biz bu ülkenin alın teriyle üretim yapan, ülke ekonomisine katma değer sağlayan emekçileriyiz. Büyük holdinglere gösterilen ilginin, desteğin bir kısmı da bizlere gösterilsin. Bizler ailelerimizle birlikte bu ülkenin yüzde 60-70’ini temsil ediyoruz. Sadece oy zamanı değil, hayatın her alanında görünür olmak istiyoruz.
Bu bir siyaset değil; bu, adaletsizliğe karşı bir duruştur. Çünkü biliyorum ki susarsam dilsiz şeytandan farkım kalmayacak. Ben bir işçi temsilcisiyim tüm işçileri temsil ediyorum, onların isteklerini duyurmaya çalışıyor bunun için mücadele ediyorum. Bu vebale ortak olamam. Ülkenin tüm yükünü bordrolu çalışanların sırtına yükleyerek ayakta kalamayız. ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ anlayışını kendimize rehber edinmeliyiz.
Buradan sesleniyorum: Halkın oylarıyla seçilmiş, halkı temsil etmek üzere Meclis’e giden tüm siyasilere ve karar vericilere çağrımızdır: Vergide adalet sağlansın!”