Profesör Boztosun: Türkiye için tarihi bir fırsat doğuyor
Küresel güç dengeleri değişirken, Kayserili Finans Profesörü Derviş Boztosun çarpıcı bir analizle dünya sahnesinde kartların yeniden dağıtıldığını belirtti.
Kayserili Finans Profesörü Derviş Boztosun, küresel güç dengelerindeki kaymayı derinlemesine analiz etti. ABD'nin Çin ile mücadelesine, AB'nin ise Rusya'nın agresif tutumuyla yaşadığı sorunlara dikkat çeken Boztosun, Batı'nın kendi "jeopolitik savaşlarının derinliklerine gömülmesinin" Orta Doğu'daki dengeleri temelden sarsacağını belirtti.
Batı'nın, kendi iç meseleleriyle boğuşurken İsrail'i eskisi gibi "kayıtsız şartsız savunma lüksünün kalmayacağını" belirten Boztosun, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Dünya sahnesinde kartlar yeniden dağıtılıyor. ABD'nin gözü Çin'deki meydan okumada, AB'nin ise Rusya'nın agresif tutumuyla başı dertte. Batı'nın büyük güçleri, kendi jeopolitik savaşlarının derinliklerine gömülmüşken, bu durum Orta Doğu'daki dengeleri temelden sarsacak gibi görünüyor. İşte tam da bu noktada, İsrail için Müslüman dünyayı kaybetme riski hiç olmadığı kadar belirginleşiyor.
Batı'nın, kendi iç savaşlarıyla boğuşurken, İsrail'i eskisi gibi kayıtsız şartsız savunma lüksü kalmayacak. Ne gücü yetecek buna, ne de stratejik öncelikleri izin verecek. Bu kaçınılmaz bir sonuca işaret ediyor: İsrail yalnızlaşacak. Tarih, tüm Batı'yı, gözü dönmüş bir soykırımın ortağı olmaktan vazgeçip İsrail'i terk etmeye zorlayacak. Bu, sadece bir temenni değil, jeopolitik bir zorunluluk olarak önümüze çıkıyor.
Peki, bu senaryo gerçekleşirse ne olacak? Tarih, İsrail'i bir kez daha Türkiye'nin önünde diz çökmeye zorlayacak. Bölgenin kadim gücü, yeniden masanın başına geçecek. Bu soykırımcı ülkenin lime lime oluşunu, haritalardan silinişini, Orta Doğu'nun karmaşık sularında boğulup Akdeniz'e dökülüşünü hep birlikte izleyeceğiz.
Unutmayalım ki, güç ibresi her geçen gün bize doğru yöneliyor. Türkiye olarak bu tarihi fırsatın idrakinde olmalıyız. Bu, sadece bir bölge meselesi değil, aynı zamanda tarihi ve coğrafyayı yeniden formatlamak için eşsiz bir fırsat. Bölgemizde yeni bir düzenin temelleri atılırken, bu sürecin öncüsü olmak, Türkiye'nin geleceği için kritik bir dönüm noktası olacaktır.
Acaba bu büyük değişimin sorumluluğunu üstlenmeye hazır mıyız?"