Profesör Boztosun: Ticaret savaşında ateşkes piyasaları coşturdu, ancak...

Kayserili Finans Profesörü Derviş Boztosun, ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşında yaşanan son gelişmeleri ve küresel piyasaların geleceğini değerlendirdi. Boztosun, iki ülke arasında ilan edilen 90 günlük ateşkesin ardındaki nedenleri ve piyasalara etkilerini analiz etti.

Profesör Boztosun: Ticaret savaşında ateşkes piyasaları coşturdu, ancak...

Kayserili Finans Profesörü Derviş Boztosun, küresel piyasaları yakından ilgilendiren ABD-Çin ticaret savaşındaki son gelişmeleri ve piyasaların tepkisini değerlendirdi. Boztosun, dikkat çeken analizinde, iki ülke arasında ilan edilen 90 günlük ateşkesin piyasalarda kısa süreli bir coşku yarattığını belirtti.

Profesör Boztosun, "Hafta sonu gelen bir haber, piyasaları kısa süreliğine de olsa coşturdu. ABD ve Çin, küresel ekonomiye büyük zarar verme potansiyeli taşıyan ticaret savaşında 90 günlük bir ateşkes ilan etti. Buna göre, iki dev ülke birbirlerine uyguladıkları tarifelerde ciddi indirimlere gidecek. Çin'in ABD mallarına uyguladığı tarifeler %125'ten %10'a inerken, ABD'nin Çin mallarına uyguladığı tarifeler ise %145'ten %30'a düşürülecek. Trump öncesi döneme baktığımızda, bu oranların çok daha makul seviyelerde olduğu görülüyor," ifadelerini kullandı.

Trump'ın geri adımı ve ekonomik veriler

Ateşkesin ardından akıllara gelen "Trump neden bu kadar sert bir tutum sergiledi ve şimdi neden geri adım attı?" sorusuna da yanıt arayan Boztosun, "Cevap aslında ekonomik verilerde saklı. ABD ekonomisi yılın ilk çeyreğinde %0,3 oranında küçülürken, artan enflasyon ve işsizlik endişeleri resesyon olasılığını güçlendirdi. Amerikan iş dünyası adeta isyan bayrağını çekti ve 'Ya bu işi çöz ya da bırak git' diyerek Trump'a net bir mesaj verdi," şeklinde konuştu.

Çin ekonomisinin direnci

Çin ekonomisinin dirençli duruşuna da vurgu yapan Profesör Boztosun, "Diğer tarafta ise Çin ekonomisi, ilk çeyrekte beklentilerin üzerinde %5,4'lük bir büyüme kaydetti. Cari işlemler fazlası rekor seviyelere ulaşırken, ihracat da güçlü bir performans sergiledi. Çin ekonomisinin bu dirençli duruşu, müzakerelerde Pekin'in elini güçlendirdi ve Trump'ı taviz vermeye zorladı. Bu kısa vadeli 'ateşkesin' galibi şimdilik Çin gibi görünüyor. Çin, Amerika'ya bol bol mal satmaya devam edecek ve ABD halkı ithal ürünleri yüksek zamlarla almaya alışacak," değerlendirmesinde bulundu.

Piyasalardaki coşku neden söndü?

Ancak piyasalardaki bu olumlu havanın uzun sürmediğine dikkat çeken Boztosun, "Ancak piyasaların bu coşkusu uzun sürmedi. ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşını sona erdiren görüşmelerin ardından gelen bir dizi jeopolitik gelişme ve ABD Merkez Bankası Başkanı Powell'ın enflasyon konusundaki açıklamaları, yatırımcıların güvenli limanlardan çıkmasına neden oldu. Hindistan-Pakistan arasındaki ateşkes ve özellikle Rusya ile Ukrayna arasında 15 Mayıs'ta İstanbul'da imzalanması beklenen barış anlaşması, küresel risk iştahını artırdı. Powell'ın faiz indirimi konusunda şimdilik bir sinyal vermemesi de bu eğilimi destekledi," ifadelerini kullandı.

Tahvil getirileri yükseldi, altın değer kaybetti

Bu gelişmelerin piyasalara yansımasını da değerlendiren Boztosun, "Bu gelişmelerin etkisiyle, 10 yıllık ABD tahvillerinde getiriler sert bir yükselişle %4,45'e çıktı. Altının onsu ise adeta çakılarak 3.225 dolar seviyesine geriledi. Teknik analizler, 3.200 doların altında kalınması durumunda önce 3.000, ardından 2.500 dolar seviyelerine doğru bir geri çekilmenin yaşanabileceğine işaret ediyor. Yurt içinde ise gram altının kademeli olarak önce 4.000, ardından 3.500-3.200 lira bandına inmesi beklenirken, ideal alım seviyesi olarak 2.700 lira telaffuz ediliyor," dedi.

Yatırımcılara dikkatli olma uyarısı

Son olarak yatırımcılara önemli uyarılarda bulunan Profesör Boztosun, "Sonuç olarak, küresel piyasalar adeta bir satranç tahtası gibi. Ticaret savaşındaki geçici yumuşama, jeopolitik gelişmeler ve merkez bankalarının para politikaları, piyasaların yönünü anbean değiştirebiliyor. Yatırımcılar için bu dönem, dikkatli olmayı, riskleri doğru yönetmeyi ve uzun vadeli stratejilere odaklanmayı gerektiriyor. Unutmamak gerekir ki, bu sadece bir 'mola' da olabilir ve küresel ekonomideki belirsizlikler henüz tam olarak ortadan kalkmış değil," şeklinde konuştu.