Profesör Boztosun: Terör örgütleri birer piyondur
Kayserili Profesör Derviş Boztosun'dan terörle mücadelede dikkat çekici analiz: Terör örgütleri birer piyondur
Kayseri'nin tanınmış bilim insanlarından Profesör Derviş Boztosun, terör örgütlerinin gerçek doğası ve küresel güçlerin bu yapılardaki rolü hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Boztosun, terörün sadece bağımsız bir yapı olmadığını, çoğu zaman "piyon" görevi gördüğünü ve perde arkasındaki "esas aktörler" tarafından kullanıldığını vurguladı.
Prof. Boztosun, açıklamalarında şu ifadelere yer verdi: "Terör örgütleri… Çoğu insan onları, karanlık hücrelerde intikam planları yapan bağımsız yapılar olarak görür. Oysa gerçek çok daha derindir. Terör, çoğu zaman sadece bir piyon; esas aktörler ise perde arkasında oturanlardır. Bugün dünya üzerinde faaliyet gösteren pek çok terör örgütü, kendi iradesiyle hareket etmiyor. Onlar, küresel güçlerin çıkar çatışmalarında kullandığı taşeron yapılara dönüşmüş durumda. ABD’den İngiltere’ye, bazı Avrupa ülkelerinden zaman zaman Rusya’ya kadar birçok aktör, bu örgütlere doğrudan ya da dolaylı destek sunuyor. Kimi silah veriyor, kimi finans sağlıyor, kimi ise sadece sessiz kalıp görmezden geliyor. Bu destekler, terör örgütlerine sahada hareket alanı açarken, onlara meşruiyet kazandırıyor."
Uluslararası arenadaki çifte standartlara da değinen Boztosun, "Uluslararası kamuoyunda teröre karşı mücadele söylemleriyle öne çıkan ülkelerin, perde arkasında tam tersi politikalar izlemesi, günümüz dünyasının en büyük çelişkilerinden biridir. Bu çifte standart, yalnızca vicdanları yaralamıyor; aynı zamanda terörün beslendiği zemini güçlendiriyor" dedi.
Prof. Boztosun açıklamasını şöyle sürdürdü: "Peki, bu kirli denklemde Türkiye nerede duruyor? Türkiye, coğrafi ve jeopolitik konumu nedeniyle yıllardır terör örgütlerinin hedefinde. Fakat artık eski Türkiye yok. Son yıllarda ortaya konan kararlı ve çok boyutlu mücadele anlayışı, yalnızca sahadaki terörist unsurları değil, onları destekleyen yapıları da hedef aldı. Türkiye, yalnızca operasyonlarla değil; diplomasi, istihbarat ve uluslararası ilişkiler düzleminde attığı stratejik adımlarla terörle mücadelede bir paradigma değişimi gerçekleştirdi."
Türkiye'nin bu yeni yaklaşımının küresel etkilerine de dikkat çeken Boztosun, "Bugün birçok küresel aktör, çıkar hesapları uğruna terör örgütlerine yanaşmak yerine, Türkiye ile işbirliğini tercih ediyor. Bu, devlet aklının ve sahadaki başarının doğrudan sonucudur. Türkiye, hem sahada hem masada güçlü duruş sergileyerek, teröre karşı net bir tavır koymanın mümkün olduğunu dünyaya göstermiştir" şeklinde konuştu.
Son olarak terörle mücadelede temel alınması gereken prensibi vurgulayan Prof. Boztosun, şunları ekledi: "Unutulmamalı: Terör örgütleri birer piyondur. Asıl tehlike, onları kullanan ve yaşatan küresel hamileridir. Türkiye bu gerçeği görerek mücadelesini bu zemine taşıdı ve bu yönüyle sadece kendi güvenliğini değil, bölgesel ve küresel barışı da koruyan bir aktöre dönüştü. Türkiye’nin tecrübesi, terörle mücadelede samimi olan tüm ülkeler için bir yol haritası niteliğindedir. Çünkü artık herkesin anlaması gereken bir gerçek var: Teröre karşı zafer, yalnızca namlunun ucunda değil; vizyonda, kararlılıkta ve doğru stratejide gizlidir."