Patlarsa Pınarbaşı yok olur!

Kayseri Kafkas Dernekleri Birlik Platformu Pınarbaşı ilçesinde Aşağı Beyçayır ve Eğrisöğüt Mahalleleri arasında yapılmak istenen patlayıcı madde tesisine karşı ortak basın açıklaması yaparak, tesiste çok tehlikeli patlayıcıların yapılacağını ve patlaması durumunda Pınarbaşı'nın yok olacağını uyarısında bulundu. Ayrıntılar Kayseri Olay haber bülteninde…

Patlarsa Pınarbaşı yok olur!
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

Basın mensuplarıyla bir araya gelen Kayseri Kafkas Dernekleri Birlik Platformu 2022’de Erciyes Patlayıcı Maddeler Sanayi ve Ticaret A.Ş.,’nin Kayseri Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne yaptığı ilk başvurunun ardından ÇED toplantısında yaşananlarla gündeme taşınan patlayıcı tesisiyle ilgili endişelerini dile getirdi. Platform adına açıklama yapan Kayseri Kafkas Derneği Başkanı Nurşah Özyürek, süreç hakkında bilgiler vererek, ‘2022 yılında ilgili şirketçe Kayseri İli Pınarbaşı İlçesi Eğrisögüt Köyü İle Aşağı Beyçayır Köyü arasına patlayıcı fabrikası yapılması yönünde ÇED başvurusu ve sonrasında 31.01.2023 tarihinde ÇED bilgilendirme toplantısı yapılmıştı.

Patlarsa Pınarbaşı yok olur!
ÇED toplantısında gerek hukuken bu tesisin yapılmasının mümkün olmadığı ortaya konulmuş, gerekse köylülerin, bölge halkının ve STK'ların ciddi tepkisi sonucu şirketçe başvuru geri çekilmişti.
Sonrasında şirketçe ÇED'e tabi olmaksızın yeni başvuru yapılmış, yine halkın tepkisi, tesisin çevreye, doğaya vereceği zararların ortaya konulması ve hukuken yapılma imkanının olmaması gözetilerek Kayseri Çevre Şehircilik İl Müdürlüğünce şirketin başvurusu reddedilmiştir.
İlgili şirketçe Mayıs 2025 ayında yapılmak istenen patlayıcı fabrikası ile ilgili yeni ÇED başvurusu yapılmıştır.
İlk ÇED başvurusunu bu tesisin buraya yapılamayacağını anlayarak geri çeken şirketin ÇED dışı başvurusunun Çevre İl Müdürlüğünce reddedilmesine rağmen yeni ÇED başvurusu yapması haksızlıklarını ortaya koymaktadır.’

Çok tehlikeli patlayıcılar mı üretilecek?

Çok tehlikeli patlayıcılar üretileceğini düşündüklerini belirten, patlama halinde Pınarbaşı’nın yok olacağını belirten Özyürek, açıklamalarını şöyle sürdürdü: ‘Köylerimizde yapılmak istenen yıllık 55.000 ton Anfo Patlayıcı Üretimi, toplam 425 ton kapasiteli patlayıcı depoları yapımı ve 7.000.000 adet Kapsül Montajı işidir. Başlangıçta bu patlayıcılar yapılmak istenmekteyse de sonraki aşamada elbetteki bunların artacağını- değişeceğini, çok daha tehlikeli patlayıcıların üretileceğini düşünmekteyiz.
Anfo, amonyum nitrat ile fuel oilden yapılmaktadır. 2020 yılında Beyrut limanındaki patlamada 2750 ton amonyum nitrat patlamış ve neredeyse Beyrut gibi büyük bir şerhi yok etmiş, yüzlerce kişi ölmüş, binlerce kişi yaralanmış, on binlerce bina zarar görmüştür. Dünya bankasına göre patlama 4-4,5 milyar dolarlık zarara neden olmuştur. Beyrut limanında 2750 tonun yaptığı hasar gözetildiğinde 55.000 ton kapasitesi olacak tesiste istenmeyen bu tür bir patlamanın gerçeklemesi halinde bırakın köylerimizi Pınarbaşı ilçesi yok olmakla karşı karşıya kalacaktır.
Ülkemizde birçok patlayıcı tesisinde bu tür patlamalar olmuş, can kayıpları yaşanmıştır. İki hafta kadar önce Niğde'de bir tesiste yine patlama olmuştur ve bu aynı tesisteki üçüncü patlamadır. Devletimize ait birçok tesiste de patlamalar olmuş, büyük can ve mal kayıpları yaşanmıştır.
Çalışma Bakanlığı teftiş raporunda 40 ilde teftişi yapılan toplam 64 işyerinde, iş sağlığı ve güvenliği yönünden tüm işyerlerinde 106'sı farklı noksan olmak üzere toplamda 628 noksan tespit edilmiş ve noksansız işyerinin bulunmadığı belirlenmiştir.
Yaşanan onca patlama, can kaybı gözetildiğinde tedbirler alınacak söylemlerinin ülke gerçeğiyle bağdaşmadığı hepimizin malumudur. Alınacak ilk tedbir yaşam alanlarından uzak yerlerde bu tür tesislerin yapılması olmalıdır.
Şirketçe hazırlanan projede tesisin köye uzaklığı 950 metre görünmekteyse de bilirkişi tespitinde bu mesafe 700 metre olarak belirlenmiştir. Her iki köyümüz orman köyüdür. 20 yıl kadar önce orman köyü yapılma aşamasında ağaçlandırılması için köylüler meralarını ve tarlalarını devlete vermiştir. Bu nedenlerle köyün merası olarak tesis yapılmak istenen yer dışında geniş bir alan kalmamıştır. Bu alan resmi kayıtlarda çayır ve mera olarak yer almakta olup 4 köy tarafından mera olarak kullanılmaktadır. Yapılması planlanan tesis köy içme suyu kaynağına 200 metre mesafede olup, tüm köy halkı zehirlenecektir. Planlanan tesis tarlaların hemen yanında olup tarımı bitirecek, zehirli tahıl imalatına neden olacaktır. Planlanan tesisin 200 metre kadar yanında yeşermekte olan orman fidanları mevcuttur. Tesisin yapılması istenilen yer bölgenin en yüksek rakıma sahip yerlerindendir. Yağmur ve kar sularıyla kimyasallar bir taraftan Zamantı Irmağına, bir taraftan Bahçecik Barajına akacak, balıkçılık, sulama alanı, dolayısıyla Pınarbaşı halkı zehirlenecektir.
Patlayıcı fabrikasında birçok kimyasal kullanılacak olup havayı, toprağı, çevreyi kirletecektir. Olayın vehametinin ortaya konması açısından ilgili tüzük gereği yapılması istenilen tesiste çalışacak işçilerin ayakkabısında çivi dahi olmaması gerektiğini, patlayıcı tozunun birikmemesi için pantolonlarda duble paça olmaması, gömleklerde cep olmaması gerektiğini, kullanılacak el arabalarının yere temas eden kısımlarının metal olmaması, plastik kaplanması gerektiğini kamu oyunun bilgisine sunmaktayız.’
Çevreye olumsuz etkisi olmayan yatırımlara karşı olmadıklarını belirten Özyürek, ‘Köylülerimiz ve yöre halklarımızca istenmeyen, zararları tartışmasız olan tesis STK'lar olarak bizlerce de kabul edilmemektedir. Her türlü olumsuzluğa gebe olan tesis projesinin yapımında kimsenin hukuki ve vicdani sorumluluk altına girmemesini talep ediyoruz.’ dedi.