Nezir Ötegen derledi: 1940 Develi depreminin büyüklüğü 6.7 mi, 5.4 mü?
Araştırmacı Yazar Nezir Ötegen, 1940 Develi - Soysallı Depremi'nin unutulan gerçeklerini derledi. Ötegen'in çalışması, Bayındırlık Bakanlığı'nca 6.7 M kaydedilen depremin, AFAD ve KOERI kataloglarında 5.4 M olarak değiştirildiğini Prof. Dr. Ali Osman Öncel'in gözlemleriyle ortaya koydu.
Araştırmacı Yazar Nezir Ötegen, 1940 Develi-Soysallı Depremi'nin unutulan gerçeklerini gözler önüne serdi.
1940 yılında Kayseri'nin Develi ilçesi Soysallı bölgesinde meydana gelen depremin resmi kayıtlardaki büyüklüğünün tartışmalı olduğu, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Osman Öncel'in gözlemleriyle ortaya çıktı. Araştırmacı Yazar Nezir Ötegen'in derldiği bilgilere göre, Ailesi Develili olan bilim insanı Öncel, bu "unutulan deprem"in gerçek büyüklüğünün Bayındırlık Bakanlığı arşivlerindeki 6.7 M olduğunu belirtirken, mevcut AFAD ve KOERI kataloglarındaki 5.4 M değerinin bilimsel saha verileriyle uyumsuz olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Öncel, "Kayseri Develi benim ailemin kökeni. Deprem bilimi ve sismoloji uzmanı olarak bu bölgedeki tarihi sarsıntılara kayıtsız kalamam," diyerek araştırmasının motivasyonunu açıkladı. Dönemin Bayındırlık Bakanlığı Deprem Araştırma Dairesi raporlarına göre 21 Şubat 1940'taki bu deprem 6.7 M büyüklüğünde ve VIII (yıkıcı) şiddetinde kaydedilmişti. Resmi kayıtlara göre 40, ancak gerçekte en az 120 can kaybı yaşanmış, en az 4 köy tamamen yıkılmıştı.
Ancak Prof. Öncel, sonraki yıllarda AFAD ve KOERI kataloglarında depremin büyüklüğünün 5.4 M'e düşürülmesinin şaşırtıcı olduğunu belirtti: "Sahadaki jeofizik ve yapı hasar verilerine dayalı büyüklüğün bu şekilde değiştirilmesine daha önce şahit olmadım. Bu değişiklik nasıl ve kimler tarafından yapıldı, araştırılmalıdır." Bilim insanı, dönemin gazetelerini taradığında dahi can kaybı ve hasar büyüklüğünün 6.7 M ile uyumlu olduğunu kaydetti.
Zemin özellikleri hasarı artırdı
Depremin yıkıcı etkisinin en yüksek olduğu yerlerde zemin özelliklerinin belirleyici olduğunu ifade eden Prof. Öncel, bölgedeki düşük Vs30 (ilk 30 metredeki kayma dalgası hızı) değerleri ve yumuşak toprak-alüvyon yapısının deprem dalgalarını büyütmekte ve böylece hasar riskini artırdığını vurguladı. Bu verilerin EUROCODE 8 ve Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği (TBDY 2018) standartları çerçevesinde de bölgedeki zemin koşullarının deprem etkisini artırdığını açıkça gösterdiğini ekledi.
Acil öneriler ve bölgedeki fay hatları
Prof. Öncel, 1940 Develi–Soysallı Depremi gibi büyük ve yıkıcı sarsıntıların gerçek büyüklüğünün doğru kayıtlarda yer almasının, bölgenin tarihî deprem riski analizleri için hayati önem taşıdığını belirtti. Bu doğrultuda; deprem büyüklüğünün 6.7 M olarak korunmasını, resmi AFAD ve KOERI kataloglarındaki küçültmenin bilimsel saha verileri ve şeffaflık ilkeleri doğrultusunda yeniden gözden geçirilmesini, bölgenin zemin koşulları dikkate alınarak kentsel planlama ve yapı güvenliği standartlarının güncellenmesini, yerel halkın bilinçlendirilmesi ve etkin afet yönetimi stratejilerinin geliştirilmesi gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. Ali Osman Öncel ayrıca, Erciyes Dağı'nın ortasından geçen bir fay hattı bulunduğuna, Develi-Soysallı Hacılar Erciyes fay hattının 55 km uzunluğunda olduğuna ve Yahyalı-Develi ile Develi-Erciyes arasında da fay hatları bulunduğuna dikkat çekti. "Doğa sessiz konuşur. Ama biz onu zamanında dinleyebilirsek çok şey söyler," sözleriyle uyarısını yineledi.
Kaynaklar:
Bayındırlık Bakanlığı Deprem Araştırma Dairesi Arşivleri, 1940
AFAD Deprem Veri Kataloğu
KOERI (Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi) Deprem Katalogları
EUROCODE 8: Deprem Dayanımlı Tasarım Standartları
Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği (TBDY 2018)