Kayserili Vekil Bakan Şimşek'e bakın ne dedi?

Kayserili İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, TBMM Plan Bütçe Komisyonu'nda Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e Kayseri Hava İkmal Bakım Merkezi'nden emekli olan babasını örnek vererek, 'İnşallah bu son bütçeniz olur' dedi. Ayrıntılar Kayseri Olay haberde…

Youtube Kanalı
Youtube Kanalı
Abone Ol
Kayserili Vekil Bakan Şimşek'e bakın ne dedi?
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

TBMM’deki Plan Bütçe Komisyonu’nda görüşmeleri devam eden bütçe görüşmeleri birçok tartışmaya da sahne oluyor. Bu tartışmalardan biri de Kayserili İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek arasında yaşandı. Babasının Kayseri Hava İkmal Bakım Merkezi’nden emekli olduktan sonra bir ev bir de araba aldığını belirten Türkoğlu, Bakan Şimşek’e şöyle seslendi: “Bugün bu kürsüden sizlere 1937 yılına ait bir gazete kupürünü göstermek istiyorum. Bu 1937 yılına ait bütçeyle alakalı Gazete Ulus Gazetesi'nin manşeti. Burada diyor ki: ‘Bu sene bütçede 17.000.000 lira fazlalık var. Ne bir vergi artırılacak ne de yeni vergi konacak. Bu 229 milyon 676 bin liralık bütçe. Fazlalıkla alakalı da verilen fazlalara 2.3 milyonu eğitime, 1.5 milyonu sağlığa, 9 milyonu ormanların ıslahına, 8 milyonu da sanayileşmeye ayrılacak deniyor.” 

Eski Türkiye’yi yana döne arıyoruz

“Biz eski Türkiye'yi samimiyetle yana döne arıyoruz. Her anlamda arıyoruz. Şundan dolayı arıyoruz. O beğenmediğimiz eski Türkiye'de böyle bütçeler vardı. Hatta 3 Kasım tarihini arkadaşlar Genel kurul’da atıfda bulunarak kutluyorlar. 23 yıl öncesine bu kadar eskiye de değil 23 yıl öncesine gittiğimizde insanların daha yaşayabilir, alım gücü daha yüksek bir Türkiye vardı. Bir örnek vereceğim. Benim babam Kayseri'de Hava İkmal Bakım Merkezi'nde çalışıyordu, işçiydi. Oradan emekli olduğunda biz üç kardeş okuyorduk. Emekli olduğunda yani orta halli bir kooperatif evi satın aldı Talas'ta. Üzerine bir de 2. el 88 model bir araba almıştı tazminatıyla. Memurlar da alabiliyordu, işçiler de alabiliyordu. Şimdi 36 yıl çalışıp geçen sene emekli olan hem de bir Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan emekli olan bir akrabamıza verilen ikramiye 830.000 lira. Kıyası her anlamda yapabiliriz.
Türkiye bu anlamda her gün kötüye gidiyor ve gitmeye de devam ediyor. Şimdi burada Bütçe Sunuş Konuşması içerisinde de pek çok istatistikler var, grafikler var. Teknik insanlar hariç anlaşılması birazcık daha zor. Bu konuyla alakalı teknik detayları Sayın Erhan Usta defaten anlattı. Kamuoyuyla da paylaşıyor.

Bu bütçe faize, yokluğa, yoksulluğa, açlığa teslim edilmiş

Ama Sayın Cumhurbaşkanımızın bize öğretmiş olduğu bir ekonomiyi anlama kriteri vardı. 2002 Afyon'da bir çay simit hesabı yapmıştı. Ve şöyle demişti bu hesabı yaparken. ‘Siz boş verin bu grafikleri televizyonlarda anlatılanları. Bir çay kaç lira? Bir simit kaç lira? Üç çocuklu bir aile. Şu kadar şu kadar asgari ücret bu kadar.’ Sonunda da şöyle diyordu. ‘Sizin hiç Allah'ınız yok mu? Eğitimimi ödeyelim, kirayı mı ödeyelim? Çocukların masraflarını mı ödeyelim, barınmayı mı ödeyelim’  diye serzenişte bulunuyordu. Ben aynı örneği yapmayacağım. Mükerrer olmasın. Tekrara gerek yok. Ben bir başka örneği paylaşmak istiyorum efendim. Ekonomiyi anlasın vatandaş, hepimiz anlayalım diye. 2009 yılında basıldığında bu banknot (200 TL) 126 dolardı. Şimdi bu banknot 4,5 dolar. En büyük banknotumuz. Avrupalılar en büyük banknotlarıyla, hani üzerinde imzası bulunanlarla ilgili iddialara girmiyorum. Bu başka bir konu. Avrupalılar en büyük banknotları 500 euro ile iki kişi gelip bu memlekette bir hafta tatil yapabiliyor. Sayın bakanım, biz bu en büyük banknotla 250 gram kıyma alamıyoruz, kıyma. Yarım kilo peynir alamıyoruz. Neyin ekonomisinden, neyin bütçesinden bahsediyoruz? Bu bütçe açıkçası içerisinde dar sabit gelirlinin, yoksulun, garibin, gurebanın, kahir ekseriyetin olmadığı ve bu bütçe faize, yokluğa, yoksulluğa, açlığa teslim edilmiş bir tükeniş Bütçesi olarak görülüyor. İnşallah da son bütçeniz olur diyor, teşekkür ediyorum.”