Kayserili Genel Başkan'dan dikkat çeken çıkış: İnternetten alsanız 1500 lira

Haftalık grup toplantısında Pençe Kilit Harekatı bölgesinde 12 askerin metan gazından zehirlenerek şehit olmasını değerlendiren Saadet Partisi Genel Başkanı Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan, ihmal konusuna dikkat çekerek, 'bu bir metangazı dedektörü. Piyasadan, alışveriş sitelerinden 1.500 liraya alabiliyorsunuz. Allah aşkına! Bizim askerimizin canı bu kadar mı kıymetsiz! Biz internetten bile alınabilecek bir dedektör olmadığı için mi,12 evladımızı şehit verdik?' dedi. Ayrıntılar Kayseri Olay haber bülteninde…

Kayserili Genel Başkan'dan dikkat çeken çıkış: İnternetten alsanız 1500 lira
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

Saadet Partisi Genel Başkanı Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan, Yeni Yol Grubu’nun TBMM’deki haftalık grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Konuşmasının başında 12 askerin şehit olmasıyla ilgili ihmal şüphesine dikkat çeken Arıkan, “Pençe-Kilit Harekatı bölgesinde şehit olan vatan evlatlarımıza Allah’tan rahmet diliyor, kederli ailelerine sabır ve metanet diliyorum. Aziz milletimizin başı sağ olsun. Cenab-ı Allah bütün şehitlerimize rahmetiyle muamele eylesin. Aldıkları emirlere itaat etmede tereddüt göstermeyen her bir şehidimizi alnından öpüyoruz.
Bugün; Yüreğimize düşen acılar kadar, aklımıza düşen sorular var. Gurur kaynağımız olan, terörle mücadele konusunda dünyanın en tecrübeli ordusu olan ordumuzun, metan gazı gibi öngörülebilir, ölçülebilir bir sebeple şehit vermesi, kabul edilemez. Günümüzde savaşlarda bile, teknolojinin verdiği imkânlarla tek bir askerini yitirmeyen ordular varken, bizim 12 canımızın bir arama-tarama operasyonunda şehit olması hamasi konuşmalarla örtbas edilemez. Bu elim hadise; tuzak mıdır, sabotaj mıdır, ihmaller zinciri midir; bütün ihtimaller tek tek araştırılmalı, detaylı bir şekilde incelenmeli, milletimiz bu konuda hiçbir şüpheye yer kalmayacak şekilde aydınlatılmalıdır.
Bu elim hadisenin, sorumluları derhal tespit edilmelidir. Milletimiz adına hesap sorulmalıdır. 12 vatan evladından, 12 candan, ateş düşen 12 ocaktan, 86 milyon yanan yürekten bahsediyoruz. Bu normal bir olay değildir! Bakın, bu bir metangazı dedektörü. Piyasadan, alışveriş sitelerinden 1.500 liraya alabiliyorsunuz. Allah aşkına! Bizim askerimizin canı bu kadar mı kıymetsiz! Biz internetten bile alınabilecek bir dedektör olmadığı için mi,12 evladımızı şehit verdik? Biz bunu düşünmek bile istemiyoruz! Burada ihmal açık. Burada sorumsuzluk ortada. O yüzden, bu ihmalin sorumluları derhal tespit edilmeli ve milletimiz adına hesap sorulmalıdır.”

Muhalefet tasfiye mi ediliyor

Konuşmasında CHP’li belediyelere yönelik yolsuzluk soruşturmalarına da dikkat çeken Arıkan, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Değerli arkadaşlar, Yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet, zimmete para geçirme, organize suç örgütü kurma gibi faaliyetleri görmezden gelmek ya da bunların üzerinin örtülmesini istemek, tüm bu suçlara ortak olmaktır. Bizim ne böyle bir talebimiz var, ne de bir böyle bir beklentimiz var. Ortada inkar edilemez bir keyfilik var, kayırmacılık var,  çifte standart var. Masumiyet karinesinin ihlali var. Önce suç isnat et, tutukla, sonra da isnat edilen suça dair delil ara durumu var. Bunlar kabul edilemez. Kendi gözündeki merteği görmeyenlerin, elin gözünde ‘çöp arama’ gayretleri -ister istemez-“muhalefet tasfiye mi ediliyor sorusunu” bizlere sorduruyor. Çok basit bir soru: Bu ‘hukuk arayışı’ neden iktidarın belediye başkanlarını kapsamıyor?
Bu konuda; İtirafçı mı arıyorsunuz? Delil mi arıyorsunuz? İçeriden tanık mı arıyorsunuz? Hepsi belgeli, hepsi kanıtlanmış yolsuzluk olaylarını kamuoyu zaten biliyor. Mesela: Şehrini parsel parsel satanlar ile ilgili daha ne kadar delil, daha ne kadar tanık lazım?
Mesela: Aziz İhsan Aktaş’ın, Elazığ Belediyesi’ne 539 milyon TL’ye kiraladığı araçlarla ilgili daha ne kadar delil, daha ne kadar tanık lazım?
Değerli arkadaşlar; Verdiği oya, desteklediği partiye, ihale aldığı belediyeye göre ‘suç’ olmaz ‘suçlu’ olmaz. Suç, suçtur. Ne tuhaftır ki; Kendi bakanlığına dezenfektan satan Bakan çiçekle uğurlanırken; Sorumlu olduğu şehrini parsel parsel satanlar sadece görevden affı istenip, evlerine uğurlanırken; Söz konusu Muhalifler olunca bir anda ortaya kelepçeler çıkıyor. İşte böyle! Biri evine biri Silivri’ye gönderiliyor!
Daha da tuhafı: FETÖ operasyonları yapılıyor, hiç AK Partili yok! Yenidoğan bebek çetesi operasyonları yapılıyor, hiç AK Partili yok! Belediyelere operasyonlar yapılıyor, hiç AK Partili yok! Yunus Emre Enstitüsü soyuluyor, hiç AK Partili yok!”

Sandık anlamını yitiriyor

Seçilmiş belediye başkanlarının çok kolay gözaltına alındığı, tutuklandığı, görevden uzaklaştırıldığı,  Seçilmiş belediye meclislerinin çok kolay feshedildiği, Milletvekillerinin, kürsü dokunulmazlığının fezlekelerle çok kolay tehdit edildiği bir ortamda; sandık, seçimler, seçme ve seçilme hakkı anlamını yitirir. İktidar ülkeyi getirdiği tehlikeli pozisyonu mutlaka gözden geçirmelidir. Halkın sandığa ve seçimlere dair umudunu kaybetmesine sebep olacak uygulamalardan derhal vazgeçmelidir.
Değerli arkadaşlar!Şunu çok net bir şekilde ifade etmek istiyorum! Türkiye ayakkabı kutularına da, baklava kutularına da mahkum değil! Biz hep birlikte Ayakkabı kutusundan ayakkabı, baklava kutusundan baklava çıktığı Yaşanabilir bir Türkiye’yi inşa etmek zorundayız. Bunun için mücadele ediyoruz.”