Kayserili Finans Profesörü Boztosun: Arpa boyu yol aldık ama o yol hâlâ çölde
Kayserili Finans Profesörü Derviş Boztosun, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in 2.5 yıllık 'rasyonel politikalar' dönemini değerlendirdi.
Kayserili Finans Profesörü Derviş Boztosun, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in 3 Haziran 2023’te başlayan rasyonel politikalar döneminin 2.5 yıllık bilançosunu çıkardı. Kasım 2025 verilerini masaya yatıran Boztosun, temel makro göstergelerdeki iyileşmeye rağmen, sıradan vatandaşın hayat pahalılığı nedeniyle hayal kırıklığı yaşadığını belirterek, "Ne yazık ki evet; çünkü ekonomi, teknik raporlardan değil, mutfak masasından ölçülür" yorumunu yaptı.
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek'in 2,5 yılını değerlendiren Kayserili Finans Profesörü Boztosun açıklamalarında şu ifadelere yer verdi: "3 Haziran 2023… Mehmet Şimşek “rasyonel politikalar” vaadiyle Hazine ve Maliye Bakanlığı’na döndüğünde tablo netti:
Enflasyon %38,5’ti, dolar 21 TL’yi yeni geçmişti, politika faizi %15’te tutuluyordu.
Bugün, Kasım 2025’te:
Enflasyon %33, faiz %47,5, dolar 42 TL’nin üzerinde.
BİST100 ise dolar bazında hâlâ 247 seviyesinde.
İki buçuk yıl sonra sıradan bir vatandaşın yorumu çok sade: ‘Arpa boyu yol aldık.’
Peki, bu adaletli bir eleştiri mi?
Ne yazık ki evet; çünkü ekonomi, teknik raporlardan değil, mutfak masasından ölçülür.
Rakamlar düştü, hayat pahalı kaldı
Enflasyon %38’den %33’e indi diye sevinecek takatimiz yok; çünkü aradaki iki yılda cebimizi ezen kümülatif enflasyon üç haneleri geçti.
Faizin %47,5’e çıkması, “sıkı para politikası” diye alkışlanıyor; ama KOBİ’nin krediye ulaşamadığı, esnafın gün sonunu tutturamadığı bir ortamda faiz, yalnızca bir istatistik.
Doların 21’den 42’ye tırmanması ise market raflarında iki katı fiyat, ithal ilacın bulunamaz hâle gelmesi, kiraların uçuşması demek.
Bu kur seviyesi, günlük hayatın ensesinde nefes.
BİST’in mesajı: TL yatırımcısı eritildi
Belki de en çarpıcı gösterge BİST100’ün dolar bazında neredeyse yerinde sayması. 2023’te 240 dolardan endeks alan bir yabancı yatırımcı, bugün 247 dolarda. Kâğıt üzerinde %3 kazanç…
Ama TL’yle maaş alan yerli yatırımcı için bu tablo, enflasyon ve kur karşısında net kayıp demek.
'Hiçbir şey yapılmadı' diyemeyiz
Bazı alanlarda ilerleme var: TCMB rezervleri güçlendi, CDS 700’lerden 250’lere düştü, ihracat 260 milyar dolara yaklaştı, Bütçe açığı GSYH’nin %5’inden %2’ye çekildi. Bunlar önemli.
Ama hepsi istikrarın ön adımı; refahın değil.
Vergi politikası: Yük artıyor, adalet artmıyor
Vergi gelirleri nominalde iki katına çıktı.
Ancak reel artış yalnızca %25.
Kalan her şey enflasyonun eseri.
KDV, ÖTV, MTV…
Dolaylı vergilerle bütçe toparlandı ama vatandaş iyice sıkıldı.
OECD verileri ortada:
Türkiye, vergi yükü düşük; vergi adaletsizliği yüksek ülkeler arasında.
Zengin vergiden kaçıyor; gariban faturayı ödüyor.
Asıl eksik: Yapısal reform hikâyesi
Şimşek’in en büyük handikapı da tam burada:
‘Sıkı para + mali disiplin’ uygulanıyor, fakat yapısal reformlar hâlâ beklemede.
Eğitim, yargı, tasarruf oranı, verimlilik, enerji bağımlılığı, katma değer…
Bu alanlar 2023’te neredeyse neredeyse hangi noktadaysa bugün de orada.
Faizle enflasyon baskılanır, evet.
Ama üretimin maliyetini, kurumların kalitesini, ekonominin verimliliğini artırmadan kalıcı zafer mümkün değil.
2026: Zor bir yılın ayak sesleri
Yani Türkiye, ‘yüksek enflasyon–düşük büyüme’ ikilemine sıkışmış durumda.
Vatandaşın aradığı cevap: Hikâye nerede?
Toplum, yalnızca rakamların düştüğünü değil, hayatın iyileştiğini görmek istiyor.
Reel ücretin korunduğu, TL’nin değer kazandığı, geleceğe güven veren bir ekonomi hikâyesi bekliyor.
Mehmet Şimşek’in sunduğu tablo ise şu anda yalnızca ‘daha az kötü’ bir tablo.
Evet, arpa boyu yol aldık.
Ama o yol hâlâ çölde.
Peki su nerede?
O sorunun cevabı, 2026’nın siyasi ve ekonomik kararlarında saklı."