Kayseri'nin gizemli köprüsü...
Kayseri'de bu köprüyü görenler şaşkınlığını gizlemiyor. İki şehir arasında bağlantı sağlamak amacıyla yıllar önce yapılan köprünün görüntüsü dikkat çekiyor. Detaylar Kayseri Olay haber merkezince derlediğimiz haber bülteninde.
Kayseri doğası ve ticaretiyle olduğu kadar tarihiyle de dikkat çekiyor. Birçok medeniyete ev sahipliği yapan kent, tarihin her döneminde yerini korumuştur. Kentte farklı medeniyetlere ait birçok yapı da bulunuyor. Hepsi ile ilgili kesin bilgiler yer almasa da çoğunun tarihi biliniyor. Kayseri’de görüntüsüyle şaşırtan bir o kadar da dikkat çeken Tekgöz Köprüsü’dür.
Kayseri’nin en eski İslamî yapılanmalarından olan Tekgöz Köprüsü, Anadolu Selçuklularından II. Süleyman Şah zamanında yaptırılmış olup Kayseri’nin 30 km. kuzey-doğusunda, eski Kayseri-Ankara yolu üzerinde bulunuyor. Kızılırmak üzerinde bir büyük ve bir küçük gözden ibaret olan bu köprü büyük gözünün (kemeri) dikkat çekici yüksekliği ve genişliği sebebi ile küçük göz dikkate alınmayarak bu ismi almıştır. Eski kayıtlarda, bir göz, yalnız göz, isimleri ile de anılmakta olup 127 metre genişliğinde 18 metre yüksekliğindeki büyük kemeri, Evliya Çelebi’nin “gök kuşağı gibi, gören gezgin elinde olmadan şaşkın ve başı dönmüş bir şekilde ustasına aferin der.” İfadelerinde olduğu gibi gerçekten muhteşem bir görünüşe sahiptir.
Köprü sarımtırak esmer renkli kesme taşlarla inşa edilmiş olup geniş korkuluk taşlarının sağlamlığını temin için birbirine ortasından zıvanalı olarak geçmelidir. Köprüye ayrıca dekoratif konsollar yapılmış ve motifli mermer devşirme levha yerleştirilmiştir. Bu parça maalesef defineciler tarafından yerinden düşürülüp kırılarak küçük parçalara ayrılmıştır. Büyük kemerin iki ayağına sel yaran-kalkanlar inşa edilmiştir. Bugün onarılmış hâlde ve ana yoldan ayrılmış olup üzerinden çevre köylere giden otomobiller geçmektedir. Köprünün kitabesini Halil Edhem yayınlamıştır. Ancak kendisinin de belirttiği gibi yüksekte olup okuyamadığı veya yanlış tespit ettiği bazı kelime ve bölümler vardır. Kitabe ne yazık ki, 1999 senesi içerisinde defineciler tarafından, define aramak gayesiyle, köprünün diğer bölümlerinde yaptıkları tahribatlar gibi yerinden düşürülmüş ve kısmen tahrip edilmiştir. Kitabe, Erciyes Üniversitesi’nde korumaya alınmış ve teşhire konmuş iken son onarım esnasında çok güzel bir şekilde yerine monte edilmiştir.
Kitabede Selçuklu sülüsü ile şunlar yazılıdır:
Kılıç Arslan’ın oğlu, kahredici Sultan, İslam'ın ve Müslümanların şerefi, Fatih (Fethin babası), Halifenin delili Rukneddin Süleyman zamanında, onun milletinden biri olan, Allah’ın rahmetine muhtaç, Hüseyin’in oğlu Kayserili Hacı Alişir doksan dokuz (1202/3) senesinde (yaptırdı).