Kayseri'de yaşayan Engin Akbadal'ın tek hayali: Dışarı çıkmak

Kayseri'de yaşayan 48 yaşındaki Engin Akbadal, 5 yıldır evden çıkamıyor.

Youtube Kanalı
Youtube Kanalı
Abone Ol
Kayseri'de yaşayan Engin Akbadal'ın tek hayali: Dışarı çıkmak
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

Kayseri'de 12 yıl önce 'fil hastalığı'na yakalanan ve zamanla 300 kiloya ulaşan Engin Akbadal'ın (48) tedavisi için 12 milyon TL gerekiyor. Yatağa bağımlı hale gelen ve 5 yıldır evden çıkamayan Akbadal, hayalinin dışarı çıkmak olduğunu söyledi. Akbadal, Eşimle kol kola girip, caddede gezmek isterim. En azından bir yere gidip arkadaşlarımla sohbet etmeyi, çay, kahve içmeyi, kendi kafama göre gezmeyi çok isterim dedi.

Kayseri'nin Sarıoğlan ilçesinde yaşayan lise mezunu Engin Akbadal, geçimini çeşitli yerlerde hamallık yaparak sağladı. Yaklaşık 12 yıl önce bir anda kilo almaya başlayan Akbadal'a, başvurduğu hastanelerde bir süre teşhis koyamadı. Kilosu nedeniyle işine devam edemeyen Akbadal'da, halk arasında 'fil hastalığı' olarak bilinen lenfödem olduğu anlaşıldı. Geçen süreçte tedavi edilemeyen Akbadal, yatağa bağımlı hale geldi. 5 yıldır evden çıkamayan Engin Akbadal, aynı zamanda 300 kiloya ulaştı.

kayseri'de yaşayan Engin Akbadal'ın tek hayali: Dışarı çıkmak

'12 sene sonra bir ışık belirdi'

Eşinin hayat dayanağı olduğunu söyleyen Engin Akbadal, En son 2014 yılında hastalanmıştım. 12 sene oldu. Bu durum bende biraz daha hızlı gelişti. Aynı hastalıktan muzdarip olanlarda biraz daha yavaş ilerliyor ama bende hızlı ilerledi. Aşama aşama gelişiyor. Önce şişiyor sonra yatağa düşürüyor. Her hastalandığımda bir aşama ileri çıkıyor. Ailemde yok. Şimdiye kadar duymadık ve görmedik. Teşhis koymakta bile zorlanıyorlardı. Adını bilmiyordu çoğu sonra ilerledi. İlk başladığında belki milyonda 1 kişide vardı ama şimdi ilerledi. Şu anda teknoloji ilerledi. Bu konu üzerinde çalışan çok. Bu zamana kadar araştırmıştım ama bulamamıştım. Ama bir doktorumuz, ulaşmam mümkün olursa, 'Tedavi ederim' dedi. 12 sene sonra bir ışık belirdi. Ulaşamazsam yine bir şey olmayacak diye konuştu.

'Bu hastalığı bilmeyen adama anlatması zor'

Hayatta şükredeceği çok şey bulunduğunu ve psikolojisinin iyi olduğunu aktaran Akbadal, Kolay kolay yıkılmam. Eş, dosttan Allah razı olsun. Derdimiz olduğunda yardım edecek arkadaşlar var. Onu da gördük. Ben eşimi düşünmekten ziyade, o beni düşünüyor. En büyük yardımcım o. Ümitsizliğe düştüğümde beni silkeleyip, kendime getiren de o. Her zaman yanımda olan da o. Arkadaşım da dostum da o. Çocuklarım durumumun farkındalar. Bana en azından belli etmiyorlar. Onların da hayalleri vardır elbet ama bana pek belli etmezler. Takriben kilom 300'ü aşkın diye biliyorum. Tek bacağım zaten 120-130 kilo. Bunun kiloyla alakası yok. Dolaşım sistemiyle alakalı. Kilodan diyenler var. Bu hastalığı bilmeyen adama anlatması zor. Herkes, 'Rejim yap' dedi. 1,5-2 sene rejim yaptığım oldu. O halde kendiliğinden şişiyor dedi.

kayseri'de yaşayan Engin Akbadal'ın tek hayali: Dışarı çıkmak

'En son dışarı çıkalı 5 sene oldu'

Gününün nasıl geçtiğini anlatan Engin Akbadal, Sabah kalkarız. Çocuklar okula gider. Eşimle kahvaltı yaparız. Televizyona ve telefona bakarım. Camdan hayvanlara bakarım. En son dışarı çıkalı 5 sene oldu sanırım. 1,5 sene öncesine kadar balkona çıkabiliyordum. Tutup çıkarabiliyorlardı sonra kaldık. 5-6 senedir çıkmıyorum. Önceden motosiklete binebiliyordum. Hastalandıktan sonra motosiklete de binemez oldum. Ayağa kalkmakta zorlanıyordum. Tavandaki vinç ile bacaklarım kaldırılabiliyor. En son çare olarak vinç yaptırmayı düşündüm. Bu zamana kadar kimseden bir şey istemedim. Ama şimdi en son çare olarak istemek zorunda kaldım. Allah kimseyi bu duruma düşürmesin diye konuştu.

Tedavi parası 12 milyon TL

Hastalığının tedavisi için 12 milyon TL gerektiğini söyleyen Akbadal, Yardım kampanyası için valiliğe başvurduk ama onay alamadık. Biz de 'Sosyal medyadan yürüyelim' dedik. Doktorla 3-4 kere görüştük. Bize 12 milyon TL gibi bir meblağ çıkardı. Bu paraya kendi başıma ulaşmam çok zor. Ümitsizliğe de kapılmıştım. 'Ben bu parayı bulamam. Bu hastalık ta benimle beraber gider' diyordum. Arkadaşım silkeledi. 'Memlekette çok iyi insan var. Damlaya damlaya göl olur. Duyarlı vatandaş çok' dedi. Bundan sonra devlet büyüklerimiz, durumu iyi olan insanlar, hayır yaparsa Allah razı olsun. Eşimle kol kola girip, caddede gezmek isterim. En azından bir yere gidip arkadaşlarımla sohbet etmeyi, çay, kahve içmeyi, kendi kafama göre gezmeyi çok isterim dedi.