Kayıt dışı: Kurtarıcı mı, bataklık mı? Finans Profesöründen çarpıcı analiz

Kayserili Finans Profesörü Derviş Boztosun'dan 'kayıt dışı ekonomi' uyarısı: Vergisini ödeyen, kayıt dışına muhtaç hale geldi

Kayıt dışı: Kurtarıcı mı, bataklık mı? Finans Profesöründen çarpıcı analiz

Kayserili Finans Profesörü Derviş Boztosun, Türkiye'nin ekonomik durumuna dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. "Kayıt Dışı Ekonominin Gölgesinde" başlıklı analizinde, ülkenin ekonomik serüvenini "yapılmaması gereken ne varsa yaptık" sözleriyle özetleyen Boztosun, kayıt dışı ekonominin bir can simidi gibi görünse de aslında bir bataklık olduğunu söyledi. Profesör, özellikle vergisini düzenli ödeyen kayıt içi kesimin, kayıt dışı ekonomiye muhtaç hale gelmesinin toplumsal bir trajedi olduğuna dikkat çekti.

'Kayıt dışı ekonomi, bir kurtarıcı değil, bir tuzak'

Boztosun, Türkiye'deki kayıt dışı ekonominin boyutlarının OECD ortalamasının çok üzerinde olduğunu vurguladı. Gayrisafi yurtiçi hasılanın yaklaşık yüzde 25-30'unu oluşturan bu paralel yapının, ekonomik krizlerde geçici bir tampon görevi gördüğünü belirten Boztosun, bu durumun uzun vadede büyük sorunlara yol açtığını ifade etti:

"Sokak satıcılarından küçük esnafa, kayıtsız işçilerden vergi kaçıran büyük aktörlere kadar geniş bir yelpazeyi kapsayan bu yapı, ekonomik krizlerde bir tampon görevi görüyor. Yüksek enflasyon, işsizlik ya da TL’nin değer kaybı gibi şoklar karşısında, kayıt dışı ekonomi, resmi sistemin sağlayamadığı esnekliği ve gelir fırsatlarını sunuyor. Ancak bu 'kurtarıcı' rol, aynı zamanda bir tuzak."

'Vergisini ödeyen cezalandırılmış hissediyor'

Profesör Derviş Boztosun'a göre, Türkiye'nin bugünkü ekonomik kırılganlığının temelinde 2010'lardan itibaren uygulanan popülist politikalar yatıyor. Düşük faiz ısrarı, genişletici maliye politikaları ve kurumsal bağımsızlığın aşınması gibi faktörlerin ekonomik dengeleri altüst ettiğini söyleyen Boztosun, bu durumun en acı sonucunun ise "Tersine Bağımlılık" olduğunu vurguladı:

"Vergisini ödeyen, sosyal güvenlik primlerine tabi olan orta sınıf, yüksek enflasyon ve vergi yükü altında eziliyor. Sabit gelirli bir beyaz yakalı, marketten vergisiz ürün alarak ya da kayıt dışı bir tamirciden hizmet alarak bütçesini dengelemeye çalışıyor. Kayıt dışı ekonomi, düşük maliyetli ürün ve hizmetleriyle bir 'can simidi' gibi görünse de, bu bağımlılık sistemin çürümesine yol açıyor. Çünkü kayıt dışı ekonomi, devletin vergi gelirlerini azaltarak kamu hizmetlerini finanse etme kapasitesini baltalıyor."

'Bu, yalnızca ekonomik değil, toplumsal bir yara'

Boztosun, bu durumun sadece ekonomik bir sorun olmadığını, aynı zamanda toplumsal bir yara olduğunu söyledi. Vergisini dürüstçe ödeyenlerin kendilerini "cezalandırılmış" hissettiğini, kayıt dışı çalışanların ise "ödüllendiriliyor" gibi göründüğünü belirten Boztosun, bunun vergi ahlakını ve toplumsal güveni zedelediğini dile getirdi:

"Kayıt dışı işçilerin sosyal güvenlik sistemine dahil olmaması, gelecekte yaşlılıkta yoksulluk riskini artırıyor. Devlet, azalan vergi gelirleriyle kamu hizmetlerini sürdüremiyor; hastaneler, okullar, altyapı çöküyor. Bu, bir kısır döngü: Kayıt dışı ekonomi, kısa vadede kurtarıcı; uzun vadede ise bir bataklık."

Profesör Boztosun, bu trajediden kurtulmak için cesur adımlar atılması gerektiğini söyledi. Adil bir vergi reformu, küçük işletmeleri kayıt altına geçişe teşvik eden politikalar, Merkez Bankası gibi kurumların bağımsızlığının yeniden sağlanması ve vergi bilinci oluşturmaya yönelik farkındalık kampanyaları gibi önerilerde bulundu. "Bu hikâyeyi tersine çevirmek, yapısal reformlar ve toplumsal güvenin yeniden inşasıyla mümkün" sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.