Ataş: Holdingle ticari bağ kurup sus pus edebileceği milletvekillerinden de değilim!

İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, Erciyes Anadolu Holding CEO'su Alpaslan Baki Ertekin'in yaptığı açıklamalara cevap verdi. 'Kendisine şahsi bir gıcığım falan yok' diyen Ataş, 'Gereksiz harcamalar yapacağınıza bu paraları işçiye verin diye eleştirdiğim için duymadığımız hakaret kalmadı' dedi.

Ataş: Holdingle ticari bağ kurup sus pus edebileceği milletvekillerinden de değilim!
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

“Holdingle ticari bağ kurup sus pus edebileceği milletvekillerinden de değilim” ifadeleri ile de dikkat çeken Milletvekili Dursun Ataş, “Hem emanet holdingi kayyum olmasına rağmen AKP’nin arka bahçesine çevirecek, hem sadece toplu iş sözleşmesine değil holdingin hiçbir etkinliğine millet ittifakı milletvekillerini çağırmayacak, hem kürsüye çıkıp bizi tahrik edecek laflar kullanacak, lafını alınca da yalvar yakar olup silinmesi için aracılar koyduğu twitim üzerinden ergen çocuklar gibi polemik çıkaracak” şeklinde konuştu.
KENDİSİNİN DE BUYURDUĞU GİBİ BEN KENDİSİNİ TACİZ EDEN MİLLETVEKİLLERİNDEN DEĞİLİM! Haddini bilecek.Orası da kimsenin babasının çiftliği değil diyen İYİ Parti Milletvekili Dursun Ataş, “Kendisinin de buyurduğu gibi ben kendisini taciz eden milletvekillerinden değilim, bu nedenle hafızasında yer etmemiş olabiliriz beyefendinin” şeklinde konuştu. 
Milletvekili Ataş, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: Kıymetli basın mensubu arkadaşlarım, bir süredir sizlerden gelen benzeri sorular ile karşılaştığım için tek seferde cevap vereyim diye bu yazılı açıklamayı yapma gereği duydum.
Erciyes Anadolu Holding CEO’su Alpaslan Baki Ertekin’in şahsımla ilgili “tükürdüğünü yaladı” ifadesiyle çarpıtıp geçiştirmeye çalıştığı konuda sizlerden, “Ne twiti attınız, twiti neden yazdınız, neden sildiniz, tükürdüğünüzü mü yaladınız” gibi sorular geliyor.
Bakın arkadaşlar, ben bir hata yaparsam bu hatamı da farkedersem geri dururum ve özür dilemesini de bilirim.
İnsanız, hata yapabiliriz.
Siz benim attığım twitle ilgili özür dilediğimi gördünüz mü?
Hayır.
Ya da emanet holdingle ilgili dile getirdiğim konularda geri mi duruyorum?
Hayır.
Ben sözlerimin arkasındayım, bayiler toplantısı döneminde yaptığım paylaşım diğer sosyal medya hesaplarımda duruyor. 
Ben hayatında bayiler toplantısı görmemiş bir insan değilim. 
Her ne kadar Alpaslan bey emekli Astsubay oluşumu küçümseyen ifadelerle egosunu tatmin etmeye çalışsa da gurur duyduğum emekli Astsubaylığımın yanısıra 10 yıl belediye başkanlığı yaptım, milletvekiliyim ve bunların yanısıra ticaretin içinden gelen bir insanım. 
Çok daha büyük markaların çok farklı bayi toplantılarına da katıldım. 
Aile şirketimizin bayisi olduğu ulusal ve uluslararası şirketlerin davetiyle çok sayıda bayi toplantısına katıldım.
Çok bilmiş bir eda ile Kayseri halkına bayi toplantısı dersi vermeye çalışan Sayın CEO, attığım twiti yayından kaldırmam için ortak bir dostumuzu araya koyup rica minnet haber gönderdi. 
Ortak dostumuz adını açıklamazsa benim açıklamam uygun olmaz. Kendisi açıklarsa ben de yazılı kaydı sizlerle rahatlıkla paylaşabilirim.
Ortak dostumuz bayiler toplantısına katılan İstikbal bayilerinin attığım twitten alınganlık gösterdiğinden bahisle ve Alpaslan beyin selamıyla, ricasıyla çok ısrarcı olunca kıramadım ve twiti paylaşımdan kaldırdım.
Benim kastım elbette ki İstikbal bayilerinin misafir edilmesi değildi. Böyle anlaşılmış olabilir belki diye ısrarcı bir şekilde de talep edilince ben de bu ısrar karşısında kayıtsız kalmadım.
Bu tükürdüğümü yaladığım anlamına nasıl gelir?
Ne tükürüğü ne yalaması?
Bu nasıl bir edep bu nasıl bir üslup onu da anlamış değilim.
İstikbal bayilerine hakaret ettiğimi çarpıtarak anlatan Alpaslan bey “Bayileri Antalya’da toplamışız. Gözlerinin içine bakıyoruz. Gak deseler et veriyoruz, guk deseler süt veriyoruz. Niye ? 1 yıllık bağlantı yapacağım.” sözleriyle asıl hakareti bayilere kendisi yapıyor.
Bayiler bu beyefendi et, süt ikram ettiği, 5 yıldızlı otelde ağırladığı için mi 1 yıllık bağlantı yapıyor?
Bu nasıl bir anlayış?
Diğer sosyal medya hesaplarımda halen duran paylaşımımda aynen şunları söyledim:
“Ekonomik krizde çalışanlar enflasyon altında eziliyor.
Bu gereksiz harcamalara gerek var mı?
Bu organizasyonlara harcanan parayı kurumda çalışanlara dağıtın!
Kayyum olunca böyle oluyor.
Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin”
Ne tükürüğü ne yalaması?
Dediğim gibi bu açıklamam diğer sosyal medya hesabımda duruyor. Açıp bakabilirsiniz.
Bugün gelinen noktada ise holding çalışanlarını enflasyon karşısında ezdirmemek adına verilen yüzde 60 zam nedeniyle de teşekkür ediyorum.
Benim çağrım karşılığını bulmuş demek ki…
Ben bayiler toplantısı yapılmasın demiyorum. Bayilerin yediği yemeği laf etmediğimi de en iyi Alpaslan bey biliyor olmalı.
Ama konu oraya indirgenmeye polemik oluşturulmaya çalışılıyor.
Bayiler toplantısı adı altında gereksiz harcamaların ne olduğunu da en iyi Alpaslan bey biliyor olmalı.
Holdingi yiyen bayiler değil ki ben bayilere laf etmiş olayım.
Bayiler toplantısı organizasyonu kimlere kaç paraya yaptırılmış, organizasyon şirketini kimler nereden yönlendirmiş, başkalarından teklif alınmış mı merak ediyorum mesela.
Bayilerin yediği yemeğe indirgemekle geçiştirilemeyecek durumlar var.
Biraz bunlardan bahsedelim.
Kayyum makamı emanete hakkıyla sahip çıkmakla mükelleftir.
Bakın benim Alpaslan beyefendinin şahsıyla bir problemim yok.
Kendisinden iş istemedim iş almadım, para istemedim para almadım. Herhangi şahsi bir çıkar çatışmam yok. Kendisine şahsi bir gıcığım falan da yok.
Gereksiz harcamalar yapacağınıza bu paraları işçiye verin diye eleştirdiğim için duymadığımız hakaret kalmadı.
Bu eleştiriye bile tahammül edemiyorlarsa bundan sonraki süreçte gündeme getireceğim konular için sıkı dursunlar öyleyse.
Kendisi hatırlamasa da belediye başkanlığım döneminde bir restoranda karşılaşıp tanıştırıldık, yeni görevinde başarılar da diledim, davet edildiğim Kayserispor sponsorluk sözleşme töreninde karşılaştık selamlaştık.
Kendisinin de buyurduğu gibi ben kendisini taciz eden milletvekillerinden değilim, bu nedenle hafızasında yer etmemiş olabiliriz beyefendinin.
Davet edildiğimiz bir programları olmuş da gitmemiş miyiz? 
Yok böyle bir şey.
Holdingle ticari bağ kurup sus pus edebileceği milletvekillerinden de değilim.
Her lokmasını helal kazanmayı dünya görüşü olarak benimsemiş biriyim ve bu nedenle de akçeli hiç bir kirli işin içinde benim adımı duyamazsınız. Bunu da tüm Kayseri bilir.
TMSF’ye emanet bir şirketin üzerinde siyasi bulaşıklıklara müsaade etmemesi gereken Alpaslan beyin bizzat kendisidir.
TMSF’ye emanet edilen holdingde siyasilerin de müdahalesiyle yeniliyor içiliyor.
Organizasyon işi orada diğer olanların yanında hafif kalır.
Geçmişte holdingden Kayserispor’a diye alınan paraların aynı gün nerelere nasıl aktarıldığını sağda solda anlatan ben değilim, Alpaslan beye sorun. Çıksın açıklasın, çekleri yazan kendisi.
AKP yandaşı vakıflara ve AKP yandaşı havuz medyasına, damat medyasına haksız yere aktarıldığı konuşulan paralar varsa bunların hesabının sorulmayacağını mı sanıyorlar ?
Eski CEO Ertunç Laçinel’in TMSF soruşturmasına da konu olan, muhtemelen de üzeri kapatılan, eski bakan ve eski TMSF başkanıyla işbirliği halinde 20 milyon Avro’yu bulduğu söylenen vurgununun üstünü niye örtüyorlar ?
Alpaslan bey bana efeleneceğine gitsin bu pislikleri temizlesin.
Bunun gibi kulağımıza gelen neler var neler. Ve her birinin de yakın takipçisi olacağız.
Bu hükümet tarafından holdinge kayyum yönetim kurulu başkanı olarak atanan sonra da planlı bir takım vurguna soyguna alet olmayınca görevden alınan Abdullah Güzeldülger anlatıyor işte AKP simsarları  tarafından Holding’in nasıl hortumlandığını.
Bunlar yalansa biri çıkıp yalan desin. Yalanlayan var mı, o da yok.
Bunları söyleyince kim gocunuyorsa gocunsun beni ilgilendirmez.
Babalarının şirketi olsa böyle yapabilirler mi?
Yargı belki de Boydak ailesine Holdingi iade edecek belki de devletin el koymasına karar verecek, bilmiyoruz. 
Holding’in kazanımları üzerinden böyle fütursuzca olaylara müsaade edilmemeli.
Alpaslan bey çok değerli bir insan olabilir, yakın görüşen arkadaşlarım nezaketli bir insan olduğunu söylüyor, hakkaniyete riayet eden çalışkan biri olduğunu anlatıyor.
Ama biz bu nezaketi göremedik kendisinden. Çalışkanlığına bir şey demem, hakkaniyetli olup olmadığına da bakacağız. 
Bizim adamlığımıza laf söylemeye kalktı, lafını da aldı. Sonra da kendini yenemiyor orda burada hakkımızda olur olmaz açıklamalar yapıyor.
Kendisinin de söylediği gibi kavgada yumruk sayılmaz ama bu kavgayı biz başlatmadık.
Hem vurup hem ağlayana bizim köyde kurnaz derler.
Belli ki eleştiriye tahammülü yok, belli ki eleştirimi sindiremedi, bunu anlarım. 
Bizi toplu iş sözleşmesine çağırmayıp bize üstü kapalı göndermeler yaptı bu tutumunu eleştirmemizi de sindiremedi bunu da anlarım.
Ama bizim adamlığımıza laf konuşup hadsizleşmesi kabul edilebilir değil. Ağır cümleler kurup ortamı germek de istemem. 
Hem bize sataşıp kavgayı kendisi başlatıyor hem de sağda solda tevil etmeye çalışıyor.
Zırva tevil götürmez diye güzel bir atasözümüz var, bizi içine çektiği kayıkçı kavgasına alet olmak da  istemiyoruz amma kavganın ortasında bulduk kendimizi.
Belki de holdingde siyasi talimatlara boyun eğerek hesabını veremeyeceği yanlışlıklar yaptı ve de dokunulmazlığa ihtiyacı olduğu için bizi de bu işe alet ederek bir kayıkçı kavgasının içine çekti. 
4 yıl neden siyaset yapmadım da şimdi niye yapayım diyor ya hani kendisi, “seçimlere kısa bir süre kala millet ittifakının iki milletvekili ile kavgalı bir imaj verirsem hem Cumhur ittifakına yaranmış olurum hem de AKP’den milletvekili ederler, dokunulmazlığa kavuşurum” sanıyor kendince belki ama bu kurnazlığı AKP’nin siyaset baronları da yemez kimse de yemez.
Hem emanet holdingi kayyum olmasına rağmen AKP’nin arka bahçesine çevirecek, hem sadece toplu iş sözleşmesine değil holdingin hiçbir etkinliğine millet ittifakı milletvekillerini çağırmayacak, hem kürsüye çıkıp bizi tahrik edecek laflar kullanacak, lafını alınca da yalvar yakar olup silinmesi için aracılar koyduğu twitim üzerinden ergen çocuklar gibi polemik çıkaracak.
Ben bu davranışlarında bir nezaket göremiyorum. Hakkaniyet de göremiyorum. Tam tersine haddini aşarak Kayseri’nin milletvekillerine küstahlık eden birini görüyorum.
Çok değerli CEO’muz Alpaslan bey bizimle kavga ederek milletvekili olacağını sanıyorsa yanılıyor. 
Bu şehri sevmeyebilirsiniz, bu şehrin milletvekillerini de sevmeyebilirsiniz, benden nefret ediyor da olabilirsiniz ama saygılı olmak zorundasınız. 
Bay CEO sadece bana ve Çetin Arık beye de değil Kayseri’nin hiçbir milletvekiline haddini aşarak konuşacak makamda değil. Haddini bilecek.
Orası da kimsenin babasının çiftliği değil.
Kayseri ekonomisinin göz bebeği ve en önemli ekonomik değerlerinden birisi olan TMSF’ye emanet Holding’in emanetçileri gözümüzün üzerlerinde olduğunu ve hak bildiğimizi söylemekten geri durmayacağımızı bir yere not etsinler.
Oradaki kör kuruşa onlar sahip çıkamazsa  bile milletimiz Kayseri halkı adına evelAllah biz sahip çıkarız.
Nefesimiz enselerinde olacak bu böyle biline!