İşçinin parasını kim Kıbrıs'ta kumarhanede yedi?

600 bin işçiyi ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü üzerinde işveren ve işçi temsilcileri uzlaşamazken Türkiye Sağlık-İş Sendikası Kayseri Şube Başkanı Soner Salcanlıer, işçileri temsilen masada bulunan sendikalardan Hak-İş ile ilgili olarak Kıbrıs'ta meyhanelerde ve Kumarhanelerde yenilen içilen paraların iddialarını gündeme taşıdı. Ayrıntılar Kayseri Olay haber bülteninde…

İşçinin parasını kim Kıbrıs'ta kumarhanede yedi?
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

600 bin kamu işçisini yakından ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü üzerinde işveren ve işçi temsilcileri uzlaşamaması üzerine masada bulunan sendikalardan Türk-İş eylem kararı alırken Hak-İş’in sessizliği dikkat çekiyor. Türkiye Sağlık-İş Sendikası Kayseri Şube Başkanı Soner Salcanlıer de Hak-İş’in tavrına yaptığı açıklama ile tepki gösterdi. “Çalışma Bakanı inkar ediyor, Hak-İş ortalıkta yok, İşçi sahipsiz bırakılıyor!” diyen Salcanlıer, “T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanan Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) teklifi, Türk-İş Genel Başkanımız Ergün Atalay tarafından kamuoyuna açıklandı. Ancak aynı gün Çalışma Bakanı Sayın Vedat Işıkhan, kameralar karşısına geçerek, ‘Sendikalar teklifimizi kamuoyuna farklı aksettirdi.’ diyerek kendi imzası bulunan resmi belgeyi inkâr etme yoluna gitmiştir. Bu tavır, sendikaları emekçinin gözünde itibarsızlaştırma çabasıdır. Fakat biz biliyoruz ki; hiçbir işveren, işçinin hakkını arayan gerçek sendikaları sevmez. Sevdikleri yalnızca yandaş, kontrol edilebilir ‘sarı sendikalardır.’
KÇP TEKLİFİNİN ÖZETİ ŞU ŞEKİLDE
1) 2025 yılı ilk 6 ay için yüzde 24 artış
2) Diğer dönemlerde gerçekleşen enflasyon oranları kadar artış
3) Günlük brüt ücretin 1.400 TL’ye çıkarılması + 40 TL seyyanen fark
4) Nitelikli işçilere yüzde 7, diğer işçilere yüzde 3 prim
5) Ocak-Mart dönemine ait yüzde 3,68’lik farkların ödenmesi
6) TİS yürürlük farklarında en yüksek zam oranının uygulanması

Tüm bu maddeler, yetkili kurullarda detaylı biçimde müzakere edilmiş, Sayın Bakan Işıkhan’ın bizzat imzasını taşıyan resmi belgelerde yer almıştır ve Sosyal haklara hiç değinmemiştir. Hal böyleyken bugün ‘Sendikalar teklifimizi kamuoyuna farklı aksettirdi.’ denilmesi, kamuoyunun ve işçilerin hafızasını yok saymak, emeğiyle geçinen milyonlarca insanın aklıyla alay etmektir. Sayın Bakan, aylar önce Kayseri ziyaretinizde, sizlere işçilerin taleplerini içeren dosyamızı sunmuştum. O gün, yaklaşımınızda bir samimiyet ve çözüm iradesi sezmiştik. Ancak bugün gelinen noktada, verilen sözlerle yapılan açıklamalar arasındaki uçurum, bizleri ciddi anlamda hayal kırıklığına uğratmıştır. Unutulmamalıdır ki; işçi kitlesi hafife alınamaz, verilen sözler unutulmaz. Bu süreçte beklentimiz; güveni sarsan söylemler yerine, devlet ciddiyetine ve kamu vicdanına yakışır adımların atılması gerekmektedir.”

600 bin kişi KÇP’nin imzalanmasını bekliyor

İşçinin parasını kim Kıbrıs'ta kumarhanede yedi?

Beklemekten emekçilerin imanının gevrediğini, yedi aydır üniversite ve sağlık bakanlığı işçilerinin dokuz aydır Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı işçilerinin toplamda 600 bin kamu işçisinin Kamu Çerçeve Protokolü’nün imzalanmasını beklediğini ifade eden Salcanlıer, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Bu kadar uzun süren belirsizlik, işçilerin mutfağında yangına neden olmuştur. Sabır taşımız çatlamış, emekçinin inancı sınanır hale gelmiştir. Kimi emekçi arkadaşımız zammı görmeden orman yangınlarında ve iş kazalarında hayatını kaybetti bunun vebalide size yeter.”

Salcanlıer, Hak-İş’in süreçteki tavrını da eleştirerek, Hak-İş ile ilgili çarpıcı iddiaları gündeme taşıdı. Salcınlıer, “Yaklaşık 600 bin kamu işçisinin 350 bini Hak-İş’e bağlı sendikalara üye. Yetkiyi alarak kamu tarafında en etkili sendika konumuna gelen Hak-İş, bu süreçte ne sahada ne ekranda var. Türk-İş, kamuda yetkili olduğu yaklaşık 500 iş yerinde bir bir grev kararlarını asmaya başladı. Peki ya Hak-İş?  Nerede olduğunu söyleyeyim: Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Afrika’da L20 zirvesinde! TÜRK-İŞ eylemde ve grevde HAK-İŞ başkanı Mahmut Aslan gezide... Bu tablo trajikomiktir.
Yandaşlığın ötesinde, skandallar zinciri…
Hak-İş’in sicili yalnızca bu sessizlikle değil, ahlaki ve mali skandallarla da gündemde:
Kıbrıs'ta meyhanelerde ve Kumarhanelerde yenilen içilen paraların iddiaları
Yıllardır Genel merkez tadilatlarından milyonlarca lira hesaplarına aktardıkları iddiaları
Genel kurullarda delegelere kilolarca altın dağıtması ile ilgili iddialar
Şaibeli olarak yapılan şube Başkanlığı, Genel Başkanlığı ile ilgili seçimler
Kooperatif kurarak milyonlarca üyeyi mağduriyete uğrattıkları iddiaları
Sendika aidatlarıyla internet haber sitesi satın alma girişimleri
Öz Orman-İş’in gazetecilere 5.000 TL’lik hediye çeki adı altında rüşvet dağıttığı iddiaları
‘Bize üye olmazsanız istifa ederseniz hem yerinizden, hem ekmeğinizden olursunuz’ gibi tehditkar söylemler… Bu yapının hala sendikal mücadelede söz sahibi olması, emekçiler adına utanç vericidir.

Yataş işçileri sendikaya karşı iş bıraktı

Kayseri’de bulunan Yataş Fabrikası’nda binden fazla işçi, Hak-İş’e bağlı Öz İplik-İş Sendikası’na karşı iş bıraktı. ‘Sendika istifa!’ sloganlarıyla fabrikanın üretimi durduruldu.
Bu, işçinin sesidir. Bu, artık dayanamayan, sömürüye karşı ayağa kalkan emekçinin haklı tepkisidir ve Türkiyenin dört bir yanında bu sesin yükselerek artmasını temmeni ediyorum, emekçi bu derin uykudan uyanacak. Direnen her işçi kazanacak, susan yapılar ise tarihin çöp kutusuna gönderilecektir. Sendika sizin patronunuz değildir. Hükümet sizin patronunuz değildir. Yetkiyi de, kararı da, yönü de siz belirlersiniz. Sandıkta oy verirken de, sendika seçerken de karar sizin. Sözde değil, özde mücadele veren sendikalara destek verin. Emeğinize, alın terinize ve geleceğinize sahip çıkın. İç muhasebenizi yapın; kandırıldığınız yerde bir daha durmayın. Kazanan, direnen emekçi olacak! Türkiye Sağlık İş Sendikası olarak, Her koşulda helal kazancının ve emeğinin peşinde olan tüm işçi, emekçi kardeşlerimizin yanındayız.”